Okuyucudan

0
613
Image processed by CodeCarvings Piczard ### FREE Community Edition ### on 2015-04-29 18:43:34Z | http://piczard.com | http://codecarvings.com

Sayın ve pek saygıdeğer, ABHAZ DERNEKLERİ FEDERASYONU,

Nisan 2015 tarihli JINEPS GAZETESİ’nin altıncı sayfasının sağ köşesinde “ABHAZFED’den ‘Kardeşçe! Uyarı!’” başlıklı yazınızı, gazetenin elime geç ulaşması nedeniyle maalesef gecikmeli olarak okudum. Aynı şekilde yazınızın hemen solundaki “HDP’den KAFFED’e ZİYARET” başlıklı söyleşiyi de okudum. Her iki yazıyı da defalarca satır satır ve hatta noktalama işaretlerine dek okudum. Hani derler ya “virgülüne dek”, öyle okudum. Azıcık da olsa mürekkep yalamış bir insan olarak, okuduklarımı ve yaşadığım dönemin sosyo-ekonomik koşullarını anlayabildiğimi sanarak, okuduğum her iki yazının birbiriyle ilişkisini ve ilintisini anlamış değilim. Ve kendime soruyorum, ABHAZ DERNEKLERİ FEDERASYONU’nu bu denli rahatsız eden söylem, eylem ve görsellik nedir diye? HDP’nin ve onun eşbaşkanının KAFFED’i ziyaret etmesinden hangi gerekçe ve hangi düşünce nedeni ile rahatsız oldunuz? Her iki kuruluş da yasal, her iki kuruluşunda kendine özgü tabanı ve düşünsel görüşü vardır. Bu da doğaldır.
Bunları açık açık yazmalısınız, sadece klişe söz kalıpları içinde kendinizin bildiği ve sadece düşünsel olarak sizi ilgilendirdiğini kabul ettiğiniz ideolojik anlayışınızı “toplumun değer yargıları ve toplumun kutsalları” gibi soyut kavramalara sığınarak değil de, ne demek istediğinizi ve niçinlerinizi tekrar ediyorum, açık ve seçik olarak yazınız. Çünkü yazınızın içeriği ve vermek istediğiniz mesaj net değildir.
Sayın dostlar ve federasyoncular, HDP’yi BÖLÜCÜ, PKK’nın uzantısı veya Kürtleri vatan haini mi görüyorsunuz? Bu konularda özgün görüşünüz nedir ki görüşmelere karşınız?
Neden KAFFED veya bir Kafkas kökenli kuruluş HDP ile görüşmesin? Sakıncası nedir? Sizlerin değil bir HDP ile bir başka kuruluşla da görüşmeme hakkınız var. Buna karşı olmanız çok doğal, ama ve ancak nasıl ki tüm Abazalar sizi temsil etmiyorsa sizde tüm Abazaları temsil etmiyorsunuz. KAFFED içinde öyle “KUTSAL DEĞERLER” meselesine gelince hiçbir kutsal veya kutsal olmayan değerler, bir kurum veya kuruluşun ve hatta kişilerin tekelinde değildir. Kutsalımız olan (bizim için tüm simgeler kutsaldır) ABHAZ BAYRAĞINA gelince, o tüm Kafkas halklarının kutsalıdır, bunu hiç unutmayınız. Şimdi bunun anlamını kavrayamayabilirsiniz ki kavrayamadığınız açık. Şöyle iki adım geriye giderseniz ABHAZ KURTULUŞ SAVAŞI günlerindeki toplantı ve mitinglerde kimlerle yan yana idiniz ve o zaman kutsalınız nerede dalgalanıyordu görürsünüz. Elbette ki sizler o günlerde nerede idiniz bilemem. Korkmayın, sıradan bir Abaza kişi en az sizin kadar o kutsalın farkındadır ve sizin bu mantığınızla meselelere bakacak olursak, yeryüzünde hiçbir kutsal değer kalmaz. İbadethanelerde bile bir araya gelemez. Mesela sizler Abhazya ile ilgili bir toplantıda, mitingde veya bir panelde, dahası kültür derneklerinde bu mantıkla Türk bayrağını değil arka fon yapmak, salona bile alamazsınız. Çünkü “Abazayım” demek bölücülüktür.
Ankara’ya gelince, Abhazya’yı tanımak bir yana Tiflis’in hatırına Abhazya’yı haritadan siler. Zaten resmi veya gayri resmi esaminizi tanımaz. Şayet endişeniz HDP’yi bölücü yani TC topraklarını böleceği korkunuzdan kaynaklanıyorsa siz Ankara’nın gözünde HDP’den daha tehlikesiniz. Gerçekten HDP’den bu denli korkunuzun temelinde hangi gerekçe yatıyor anlamakta zorlanıyorum. Kaldı ki HDP’ye 6 milyon insan yasal hak çerçevesinde oy verdi. Yoksa siz de mi bazı parti ve parti başkanları gibi HDP ile hiçbir yerde hiçbir şekilde bir karede görülmek istemiyorsunuz? Ve bu açıdan bakıldığında Türk milliyetçileriyle hemen hemen aynı görüşü paylaşıyorsunuz demektir. O halde “Abazayım” demeyecek ve ABAZA FEDERASYONU diye bir kuruluşumuz da olmayacak. Şu anda HDP’nin varlığını reddetmek güneşin varlığını reddetmek kadar gerçek dışıdır. Ama her şeye rağmen reddedebilirsiniz. Yalnız “bölücülüğünüzü” de saklamadan sizin Abazalığınız kutsal, HDP’ninki tukaka… Olmaz dostlar olmaz, dürüst olalım. Şimdi soruyorum; “KAFFED, MHP ile veya AKP ile görüşseydi aynı tepkiyi koyacak mıydınız?”

Elbette ki kocaman bir “HAYIR” olacaktır, neden ve niçin? Dahası şimdilerde HDP AKP ile hükümet kurdu yetmedi*, MHP’nin en has, en milliyetçi ve bu cephenin kurucusunun oğlu HDP ile hükümet etmektedir. Sizin kızdığınız bu bahane ile de yerin dibine sokmaya çalıştığınız KAFFED’i de sizin FEDERASYONUNUZ’u da onlar yönetecek. Onların isteği kadar ÖZGÜR olabileceksiniz. Sayın YİĞİT FEDERASYONCULAR şimdi kutsal değerlerinizidaha iyi koruyacaksınız. Korkmayın, KAFFED sizi yine savunacaktır. Tıpkı dün olduğu gibi.
Abhazya, Rusya Federasyonu askerlerinin himayesinde Sayın Putin’in emir komutasında ve de toprağa düşmüş yiğit ABAZA SAVAŞÇILARININ ve de Gazilerinin sayesinde BAĞIMSIZLIK almıştır. Onun için Rusya Federasyonu’nun özerk birimlerini küçümseme hakkımız yoktur. Bu bakışınız HDP’ye karşı olan bakışınıza benzemez. Ankara’ya yaranmak gibi bir tavır sizi güçlü kılmaz. Elbette ki TC yurttaşı olarak yaşadığımız bu ülkenin çıkarlarına olmayan hiçbir harekete KAFFED katılmaz. KAFFED ve mensupları en az sizin kadar bu konularda hassastır. Şayet ABHAZYA ve ABAZALIK probleminiz varsa ve gerçekten iyi niyetli iseniz bırakınız, KAFFED’in kimlerle konuştuğu ve söyleştiği safsatasını, hepimizin göz bebeği gibi koruması gereken ABHAZYA için ne yapabiliriz sorusuna yanıt arayalım. TC yurttaşı ABAZA, ADİGE ve OSETLER tek yumruk ve tek yürek “NE YAPMALI” sorusuna kafa yoralım. Ayrıca bizim buralardaki bu tarz kısır ve anlamsız çekişmelerimiz ana yurttaki kardeşlerimizi nasıl etkiliyor, onu düşünelim. Hep birlikte ANKARA’yı ABHAZYA’yı tanımaya zorlayalım. Bulgaristan, Kıbrıs, Yunanistan, Kerkük Ankara’nın öz kardeşi de ABHAZYA neden üvey?
Sevgili dostlar, yazınızdaki o tehditkâr ve kızgınlık mutlaka ABHAZ BAYRAĞININ arka fon meselesinden öte bir öfkeyi mesajlamakta gibi bir hava esiyor. Bu denli KAFFED ve ona gönül vermiş yığınlara tahammülsüzlüğünüzün nedeni şayet bireysel değilse husumetiniz nedir? Hangi toplumsal olayda KAFFED Abazaları ve ABHAZYA’yı yalnız bıraktı. KAFFED hangi olayda, nerde, ne zaman, ABAZA- ADİGE ayrımı yaptı? Dahası “BİZ ÇOĞUNLUĞUZ” söylemi nerede ve hangi olayda tezahür etti? Bunları belgelemelisiniz ve KAFFED bu söylediklerinizi yaparak nasıl bir güç kazandı? Herhalde bizler bu ülkede yaşamıyoruz ki bilemiyoruz. Kutsal değerlerimizin kullanıldığı yer herhalde alınması çok sakıncalı olacak ki o yerde kullanılmış olması sizi çok rahatsız etti. Neresi ve nerelerdir o yerler? Tekrar ediyorum iddialarınızı belgeleyiniz ki hep birlikte KAFFED’in canına okuyalım. Çamur atmak bir Kafkasyalıya yakışmıyor.
Değerli dostlar, Murat Bardakçı Çerkeslere hakaret ettiğinde, Çerkes Ethem bahanesi ile HAİN ilan edildiğimizde “bize ne kardeşim, zaten biz Çerkes değiliz” mi dediniz? Yarın “Kardeşim dediğiniz Çerkeslere yani KAFFED’e bir bela gelirse ne yapacaksınız” merak ediyorum doğrusu!
Değerli dostlar, kişisel ilişkilerden yani bir Adıge ile Abaza’nın arasında her hangi neden ile geçen bir olaydan hareketle ne yazık ki “Zaten Çerkeslerin alayı böyle” veya tersinden hareketle oluşan olumsuzlukları toplumlarımıza mal etme hastalığı her iki halk için de geçerlidir. Burada da yani yazımızın satır aralarında da bu hastalığın emareleri mevcut. Belki de bu örnek size çok basit gelecek ama gerçek bu. Özellikle BOLU, ADAPAZARI ve devamındabu hastalık yaygın. Tedavisi iki tarafın da aydınlarına düşmektedir.
Değerli dostlar, bir de “Çerkesler Dernekleri’nde tepinmekten başka iş yapmazlar” tümcesiyle hayat bulan bir anlayış geliştirilmektedir. Bu anlayış özellikle ve özenle işlenmektedir. Bunun arkasından gelen tehlikeyi her bakan göz görür. Nedir o? O şudur, kızlı-erkekli oynamak dinen haramdır ve hatta bir arada olmamak lazım dayatması gelecektir. Bu asimilasyon politikasının ana omurgasıdır. Çünkü bir halkın tarihsel değerlerinden koparılması onun yaşamsal ana damarlarından koparılmasıdır. Çerkes halk dansları o halkın yüz akıdır. O “halkı özgün kılan yegâne okuludur”. Okuldan mezun olmayanlar bugün onun aleyhine çalışanlar, zira onlar iflah olmaz asimilasyon girdabına düşmüşlerdir. Onların insan bakışları tamamen cinselliktir. En yakın akraba evliliklerini meşru sayan bir anlayış başka türlü nasıl izah edilebilir? Bir başka canlı türünün ilişkilerini çağrıştıran bu tarz düşünceler maalesef toplumumuza egemen olma aşamasına doğru yol almaktadır. Onun için sanki tepinmeyenler veya o güzelim insan ilişkisini anlamayanlar, anlamak istemeyenlerin propagandasıdır, “Çerkesler tepinmekten başka bir iş yapmazlar” diyenler.
Sevgili dostlar, Abaza-Adıge-Çeçen-Osetlerin nasıl bir kardeşlik içinde olduklarını görmek istiyorsanız Anadolu’ya çıkacaksınız. Onların yoğun olarak yaşadıkları bölgelere gideceksiniz. Bunun için sadece Bolu-Adapazarı yetmez. Biraz da tarih bileceksiniz, Kafkasya coğrafyasını hıfzedeceksiniz. O coğrafyadaki dilleri ve dillerdeki kardeşliği anlamaya çalışacaksınız. Sadece dernek kurmak ve o derneğe arada bir uğramak yetmez, ötesine geçeceksiniz. Halkına sevdalı, yurduna akılla bağlı olacaksınız. Binlerce cana mal olmuş mücadeleleri ve canların neden toprağa düştüklerini özümseyeceksiniz. Ne oldum delisi değil ne olacağım akıllısı olacaksınız. Gurbette içinde yaşadığımız toplumların her varlık ve her değerine saygı duyuyorsanız onların da sizin değerlerinize saygılı olmasını istemeyi bileceksiniz. İşte o zaman onurlu bir birey ve o bireylerden oluşan bir toplum olabilirsiniz.
Sevgili dostlar, saygı ve sevgi istiyorsanız hiçbir halka politik görüşünüz ne olursa olsun toptancı bir mantıkla “NE İDÜĞÜ BELİRSİZ” demeyeceksiniz. Ne idüğü belirsizin karşıtı “ne idüğü belli” tümcesidir. Örneğin tavuk pislik yer, yumurtası da organiktir yani ne idüğü belli bir canlı.
Yarın o küçümsediğin HDP ve HALKI, şimdi yağ yağmakla meşgul olduğunuz yönetim ve o yönetimin dayanağı halk birlik olup da seni dehlediklerinde ağzın açık kalır pişmanlık da para etmez.
Sevgili dostlar, bakın size iki söylemi hatırlatayım.
1. “YA SEV YA TERKET!”,
2. Çok daha taze. Sırrı Sakık denen meczubun “Kafkaslardan ve Balkanlardan gelenler geldiklere yere gitsinler… !” tümceleri size bir şeyler çağrıştırmıyor mu? Amatör politikadan dem vuruyorsunuz. Bu tutumunuz mu sizi profesyonel politikacı yapıyor? Tekrar ediyorum; en Türk, en İslam ve en HDP’li bir arada seni yönetecekler. O ne idüğü belirsizler, ne idüğü belirli olan seni yönetecek. Sende büyük ve profesyonel yönetici olarak onlara tabi olacak, KAFFED’e ve onun şahsında Çerkeslere hakaret etmeyi sürdüreceksin. Ama sen haklısın çünkü “ASİMİLASYON” denilen bataklığa düştün. Öylesine “SEN” olmayan birileri oldun ki yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal! Yani kısaca değneğin iki ucu da berbat… Murat Bardakçı gibileri “ÇERKESLER … !” diyerek bir topluma hakaret ettiğinde kimsenin gıkı çıkmıyor. Nerede hukuk, nerede halkları kışkırtmaktan dem vuran adalet!
Sevgili dostlar, sizleri şahsen tanımıyorum o bakımdan bir husumetim ve bir düşmanlığım yok, olamaz. Sadece imza attığınız o kısacık zehir zemberek bildirgenizle sizi tanımaya çalıştım ve o çerçeve içinde değerlendirmeye özen gösterdim. Daha yazılacak ve söylenecek şeyler çok var. Ama unutmayınız ki sokağa pijama ile çıkılmaz ve de takım elbise ile de hastaneye yatılmaz. Her kişi, aile ve toplumun kendine özgü mahremiyetleri vardır. Onları ulu orta tartışmak doğru değildir. Tıpkı aile içi meselelerin komşuda tartışılmadığı gibi.
Sevgili dostlar, bizler tanrıya dilekçe vermedik, Çerkes olarak doğmak için. O yüce varlığın tanzimi sonucu var olduk. Tarihsel değerlerimizi de bakkaldan almadık. Çağlar boyu zamanın imbiğinden süzülerek bu günlere ulaştık. Sizin kutsallarınızı KAFFED’den daha fazla anlamayabilecek bir dost ve bir kardeş bulamazsınız. Ha şunu da söyleyeyim, ben onların avukatı falan değilim. Sadece onların mensubuyum. Yazımı eğip büküp bir yerlere çekmeyiniz. KAFFED kendini korumak ve savunmaktan aciz değildir. Altını özenle çiziyorum. Bu yazı özel düşünce ve bu düşüncemin ifadesidir. Polemik yaratmak asla karakterime uygun değildir. Yazıma Ziya Paşa’ya ait olduğunu sandığım bir dörtlükle son vermek istiyorum.
Hasebiyle Nesebiyle
İnsan olmaz çelebi
Tahsil cehaleti alır
Ama eşekliği kalır. Ebedi…
BARIŞ, KARDEŞLİK VE BİRLİK EGEMEN OLSUN.

Ali Çurey
NOT: Abhaz Kriz Komitesi’nin hazırladığı ABHAZYA ÖZEL DOSYASI’nı tekrar gözden geçiriniz.
*Yazının kaleme alındığı günlerde HDP’li vekillerin katılımı ile seçim hükümeti kurulmuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz