24 Ekim Cumartesi günü 15.00’te Kadıköy iskelesinin önünde #istifa hareketini başlatan Girişim sözcüleri özetle der ki: “Sabırla devam edeceğiz. Sabırla, çünkü eninde sonunda herkes, Erdoğan’dan kurtulmadan hiç bir adım atılamayacağı ve kanlı bir uçuruma doğru gidişin durdurulamayacağı gerçeğiyle karşı karşıya gelecektir.
Ve yine eninde sonunda herkes, bunun demokratik sonuçlar verecek ve en geniş kesimleri birleştirebilecek tek yönteminin bu olduğunu görecektir.
En küçük desteğin bile büyük önemi vardır.
Herkes bir şekilde destek olabilir.
Örneğin duyurarak, medyanın veya medyada çalışanların dikkatini çekerek, sosyal medyada paylaşarak vs. .
Sizin de dayanışmanızı bekliyoruz”.
Yurttaşlara Çağrı
Erdoğan’ın varlığı “ülkeyi yönetilmez hale getirmek”tedir.
Erdoğan’ın kişisel hırsları için uyguladığı politikalar varolan sorunların çözümünü engellediği gibi yeni sorunların oluşmasının da en temel nedenidir: Kürtlerle savaşın yeniden başlaması, yolsuzluklar, katliamlar, medya operasyonları, yargıya müdahale ve saymakla bitiremeyeceğimiz hukuksuz icraatlar…
Erdoğan’ı saraydan demokratik yollarla uzaklaştırmadan Türkiye’deki hiçbir sorun çözülemez!
Erdoğan için başkan olmak veya yaptıklarının hesabını vermek dışında bir seçenek yoktur. Dolayısıyla kendisinden “milli irade”ye saygı duyması beklenemez. Erdoğan orada olduğu müddetçe seçimlerin olacağının veya olsa dahi seçimlerin adil olacağının garantisi yoktur. Seçimde yenilirse, bunu kabul edeceğinin de… Bu nedenle Erdoğan’ı seçimler yoluyla gönderebileceğimizi sananlar sahte hayaller yayarak Erdoğan’a zaman kazandırıyor.
Erdoğan fiilen hukuk dışına düşmüş, hatta yaptığı darbeyi itiraf etmiştir. Saray, anayasa ile belirlenmiş devlet organlarının dışında tamamen Erdoğan’a bağlı bir “paralel” devlet konumundadır. Kaçaksaray’da yapılan işler ve harcamalar her türlü denetimden uzak ve açıklıktan yoksundur. Onun orada kaldığı her an hukuk ayaklar altına alınmaktadır.
O zaman vakit Erdoğan’ın istifasını isteme vaktidir. Bunun için derhal bir yurttaşlar hareketi, bir sivil itaatsizlik ve direniş hareketi başlatılmalıdır.
Bugün polisin keyfi müdahaleleriyle toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı fiilen ortadan kalkmıştır. Yaratılan korku ortamıyla yurttaşların demokratik olarak yanyana gelmesi ve politik bir güç oluşturması engelleniyor.
Bizler madem yürüyemiyoruz o halde, “duran adam” olacağız; duramıyorsak oturacağız, oturamıyorsak yürüyeceğiz. Siyasi taleplerimizi, en temel yurttaşlık haklarımız üzerinden ifade edeceğiz. Kendi siyasi eğilimlerimizi ifade eden hiçbir pankart, flama, bayrak vs. taşımayacağız; hiçbir slogan atmayacağız. Sessizce, yurttaşların en temel haklarına dayanarak ve bunları kullanarak, göğsümüze “Erdoğan İstifa” yazarak, durabilir, oturabilir, yürüyebilir, uzanabiliriz. Bunlar, hiçbir şekilde gösteri ve toplantı yürüyüşüne girmez. Bu yurttaşlar rastlantısal olarak belli bir yerde ve saatte bunları yapabilir.
Bu şekilde milyonlarca yurttaş bu felç durumundan çıkabilir, en temel insan ve yurttaşlık haklarına dayanarak fikrini ifade edebilir.
Bunu yaptığımız takdirde, modern bir sivil haklar hareketi yaratarak, en pasif ve barışçıl biçimlerle Erdoğan’ı oradan uzaklaştırabiliriz.
Bugün hala Erdoğan’a karşı hareket edebileceğimiz böyle bir alan mevcuttur. Ama bunu şimdi yapmazsak, ileride bu olanak bile elimizde olmayabilir.
#İstifa Hareketi