Küba devriminin efsane lideri Fidel Castro 90 yaşında yaşamını yitirdi. Castro, 600 kez suikast girişiminin hedefi olmuştu.
Fidel Castro, 13 Ağustos 1926 tarihinde Küba’nın Mayari şehrinde doğdu. Aşçı bir annenin çocuğu olan Castro, Hristiyan Katolik okulunda eğitim gördü. 1945 yılında Havana Üniversitesi’ne girdi. Burada hukuk eğitimi aldı. Bu sırada iktidarda bulunan Flugencio Batista ülkeyi sıkıyönetimle idare etmekteydi. Fidel Castro mevcut hükümeti devirmek için yaklaşık 200 kişilik bir gerilla grubu oluşturdu.
1957 yılında Santiage De Cuba’daki Moncada askeri kışlasına saldırarak çok sayıda silah ve mühimmatı ele geçirdi. Fakat gönderilen destek kuvvetleriyle Castro’nun grubundakilerin tamamına yakını öldürüldü. Fidel Castro bu çarpışmada esir düştü. 15 yıllık bir hapis cezasına çarptırılarak hapishaneye götürüldü. Ancak 1 yılın ardından General Batista tarafından ilan edilen genel bir af ile serbest kaldı. Castro devrim fikirlerinden vazgeçmeyerek Meksika’ya gitti.
Burada yeniden kendine bir örgüt kurdu. Aynı zamanda büyük devrimcilerden biri olan Che Guevera ile tanışarak yakın bir dostluk kurdu. Zamanla halkın da büyük desteğini kazanan Castro, 1 Ocak 1959’da Flugencio Batista rejimini devirdi. Kendisini yeni Küba ülkesinin lideri ilan etti. İlk işi toprak reformu yapmak oldu. Bu karar özellikle ABD tarafından büyük tepkiyle karşılandı. 31 Ocak 1961 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Küba’ya amborgo koydu. Ticaretinin büyük bir kısmını şeker ticaretinden kazanan bu ülke ürünlerini dönemin bir diğer önemli aktörü Sovyetler Birliği’ne satmaya başladı.
Bunun üzerine ABD, Castro’yu iktidardan indirmek için Küba’yı deniz ablukasına alarak Domuzlar Körfezi Çıkarması’nı başlattı. Bu olay Amerika ve Sovyet Rusya arasında neredeyse bir nükleer savaşa sebep oluyordu.
Gerilim ablukanın kaldırılmasıyla son buldu. Fakat CIA tarafından Fidel Castro’ya yönelik yüzlerce suikast girişiminde bulunuldu. Ancak hepsinde de başarısız olundu. Fidel Castro Küba’yı yarım asır boyunca yönetti. Sağlık sorunlarının artmasının ardından, görevi 2008 yılında en çok güvendiği isme, kardeşi Raul Castro’ya devretti. Raul Castro’nun liderliğinde Küba’da çok sayıda değişim yaşandı. Bunlardan en büyüğü, 50 yıl sonra Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkilerin başlatılması oldu.
Castro, küçük bir Karayip ülkesi olan Küba’yı tüm dünyada potansiyel bir sembole dönüştürmüştü.
“Bir devrimden daha önemli bir şey yoktur. İnsanlığın diyalektik gerçeği budur. Emperyalizme karşı sadece sosyalizm durmaktadır”
“Eğer büyük kitleleri ikna edebilmişse, fikirler silahlara ihtiyaç duymaz”
“Kadınları iyi eğitim görmüş ülkelerin çok daha refah hayatlar sürüyor olması tesadüf değildir”
“Diğerleri lüks otomobillere binebilsin diye neden bazı insanlar çıplak ayaklarıyla yürümek zorundadır?”
“Soygun felsefesine son verirseniz, savaş felsefesi de ortadan kalkar”
“Yukarı yarımkürenin, aşağı yarımküreyi ezmesine küreselleşme denir”