Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Ellerinden Tutmazsak…

Bugünlerde ülkemizde öğrenciler, öğretmenler, üreticiler ve hatta ağaçlar yönetimden nasiplerini aldı.

Daha birkaç gün önce binlerce öğrencinin senelerdir hazırlandığı liseye giriş sınavı TEOG kaldırıldı. Bu karara öğrenciler ve ailelerinden çok, durumu bizlerle aynı anda öğrendiğini düşündüğüm Milli Eğitim Bakanı şaşırmış olmalı. Bir temeli olmaksızın verilen bu kararla ilgili sorulan sorulara bakan o kadar hazırlıksız ki gazetecilerden hızla uzaklaşmayı tercih ediyor. İki ay sonra yapılması planlanan sınavın aniden kalkması ve yerine gelecek sistemin belirsizliğinde çocuklar artık biteceği iddia edilen strese şimdiden teslimler.

Öğrencilerimiz için hayat gerçekten zor görünüyor. Müfredatta yapılan değişikliklerin çocukların kafasında nelere yol açacağı kaygısını taşıdığımız şu günlerde, kadınlar da hedef tahtasında. “Kocaya itaat ibadettir” anlayışını müfredata sokan zihniyet, şortlu kadınları taciz ederken, tesettürlü kadınlara da “ADAM gibi örtün” çıkışını yaptı. Her şey bir yana bu insanlarla aynı safta canla başla çalışan kadınları anlamakta zorlanıyorum.

Üretenin değil aracının kazandığı bu sistemde, fındık üreticisine verilen fiyat maliyetin altında kalınca, yıllardır iktidara oy veren üretici isyan ederek fındıklarını yakıp ağaçlarını kesti. Halkın aptal olmadığının anlaşılması için güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum.
Orta Doğu Teknik Üniversitesinin yöneticisi, öğrencisi, azim ve inançla çorak topraklara hayat verip, nesiller boyu ODTÜ geleneğini yaşatarak bugünkü ormanı yetiştirdi. Ne yazık ki bu ormandaki ağaçların binlercesi tek bir gecede yok edildi ve bunu yapanlar ertesi gün başarılarıyla övündüler.

Atanamayan öğretmenler yıllardır memleketimizin değişmeyen sorunlarından biridir. Atanan birçok öğretmen ise parçalanmış aile sorunuyla boğuşuyor. Bu da yetmezmiş gibi kanun hükmünde kararnamelerle görevlerinden ihraç edilen akademisyenler ve öğretmenler savunma hakkından da yoksunlar. Nuriye ve Semih… Haklı isyanlarını bile en zararsız şekilde gösteren, kötülükten uzak, kocaman gülüşlü, kocaman yürekli iki insan… Onlar şimdi ölüyorlar… Haksızlıkların son bulacağına olan inançlarıyla birlikte eriyorlar. Ellerinden tutmazsak hepimizin ümitleriyle birlikte gidecekler.

Yazarın Diğer Yazıları

Ah be çocuk

Ah be çocuk Yazık okuyamayacaksın şiirlerimi ürpererek çam ormanı kokan özlemlerim ile yazdığım Musa gibi umarsız bırakıp gittin firavunlara kendine ağuladın yurdumun günahsız göklerini prese girmiş tavlı bir cevher gibi yokluğa mühürlettin Ah çocuk senin...

“Kafdağı’nın Işıkları”

Kutarba Pınar Ersoy Korkmaz yazmayı düşündüğü “Kafdağı’nın Işıkları” kitaplar dizisinin ilki olduğunu belirttiği “Gumısta” kitabının imza günü için Mersin Kafkas Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin...

Adiğabze

Vezir Savrum, Adana Tufanbeyli-Kayapınar köyünden. Ailesi 1864 Çerkes sürgününden yirmi altı yıl sonra Adigey Cumhuriyeti Xuedz bölgesinden göç etmiş. Adiğabze ve Türkçe şiirleri var....

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img