660 haftadır Galatasaray Meydanı’nda kayıplarının akıbetini soran ve faillerinin yargılanmasını isteyen Cumartesi Anneleri, 18 Kasım oturumunda 37 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’i andı. Eren’in ablası Cemile Eren, “Hayrettin kaybedildikten sonra dilenci gördüğüm zaman para vermek bahanesiyle yüzüne bakıyordum, acaba Hayrettin mi diye. Kayıplarımızın öldüğüne inanmıyorum çünkü bedenler ölse de fikirler ölmez” dedi.
Hayrettin Eren’in kardeşi DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren de 37 yıldır adalet arayışlarının sürdüğünü anlattı. Eren, “1995’ten beri buradayız. O zamandan beri bu meydanda insan hakları savunucuları, kayıp yakınları, gazeteciler vardı. Bizi haber yapmaya çalışan basın emekçilerine teşekkür” diyerek tutuklu gazetecilere selam gönderdi.
“Biz her hafta sözün bittiği yerdeyiz” diyerek konuşmasına başlayan Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, ağabeyinin insanların insanca yaşamaları için mücadele ettiğini söyledi. Ağabeyinin 26 yaşındayken gözaltına alındıktan sonra Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’nde kaybedildiğini anlatan Eren, “80’lerde de aynı bugünkü gibi hak aramak imkansızdı. Hak, hukuk askıya alınmıştı. 37 yıldır ağabeyim olmadan nefes alıyorum. Aldığımız her nefeste sebebimiz, ağabeyimin ve bütün kayıpların kemiklerini bulmak ve kayıplarını ortaya çıkarmak oldu” diye konuştu.