İlk böyle başladı…
Sessizce başladı ve devam etti…
Sonra, yine sessizce kendiliğinden bitti…
…
Bitti diye biliyorduk ama bitmemiş…
Devam ediyormuş, üstelik sessizce…
…
Sonra, ilk başladığımız yere gittik…
…
Saklamamak için, paylaşmak için yola çıktılar ve hep birlikte kutsal zirvenin eteklerinde bir araya geldiler…
…
Bir gece vakti karşılaştık, duydum ve çok sevindim dedim…
…
Önce adres soruldu…
Bir mektup zarfıyla geldi…
Bir kitap…
…
Dağlarda saklanan umut…
Her bir sayfasında bir umut…
…
Birden başlayıp sonsuzluğa kadar giden sayılar…
…
Dört kapılı…
Mektubat…
Hikayat…
Musahabat…
…
Bir kavim gelmiş; saçları sarı, giydikleri deri, yedikleri darı…
…
Pek besledi orası…
…
Sadece yediği içtiği değil…
Gördüğü, duyduğu, hissettiği…
…
Birden başladı saymaya…
Sıfırı yoktu, olmadı…
…
Olmayan değildi…
Değer verdiği vermediği sıfırdan başlamazdı…
…
Dağ karla kaplıydı…
Dağ yine karla kaplı…
…
Bitmeyecek gibi gözüküyor…
Dilerim devamı hep gelir…
Bitmez…
Şiir devam eder…
Sayılar sıfırdan başlamaz hiç…
Birden sonra gelsin bütün sıfırlar…
…
Yoktur zaten…
…
Umut Saklıdır Dağlarda…
Sayılar saklıdır…
Üç sayının toplamı eder…
Sıfır…
Noktadır, üçgendir…
Kare etmez henüz…
Dördüncü kapı çıkacaktır karşımıza…
Dört odalı, dört kapılı…
…
Ben öyle diyorum, beni savunacak olandır…
Ben demişim, beni tutacak olandır…
…
Dördüncü gelecek…
Sessizce…
Dördüncü ile devam edecek, umut yolculuğu…
…
Bir geceden bir sabaha…
Güneş doğana kadar, ay…
Ay çıkana kadar, güneş…
Devralacaklar nöbeti birbirlerinden…
…
Dağ bir yere gidemeyecek, kanatları olmadığı için…
Çift başlı kartal konacak dağın zirvesine…
…
Sayfalar kanat olacak, umudun saklandığı dağda…
Dağ kanatlanacak…
Her bir defasında, kanat çırpar gibi çevrildikçe o sayfalar, kanatlanacak dağlar…
Dün yerinde olan o dağ, yarın başka bir yerde olacak…
Kimse bilemeyecek bir gün sonra o dağ nereye gidecek…
Kimin umurunda…
Umut dağlarda…
…
Nal sesi takip edecek, çıkardığı sesiyle …
Belki, baştan başa bir sütunda…
Belki zarfı açık, açık bir mektupta…
…
Pulu saklanacak üstünde tarih olduğu için…
Dağın soğuğu olmayacak açılan mektupta…
…
Bir havadis…
Bir havadis daha…
…
Çok birikmiş anlatılacaklar…
Tarihi üstünde diye saklanan pul, para olmayacak…
…
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken…
…
Gün gelecek beşik sallayacağız…
Belki uyuyacak, belki uyumayacak…
Uyudu zannedeceğiz…
Uykumuz bölünmesin diye, uyudu bilinsin isteyecek…
…
Sayımız, hiç sıfır olmayacak…
Üçgenin üç uzunluğu toplanacak…
Toplanan üç rakam, bir rakam olacak…
Toplanan rakam bir olacak…
…
Dokuz sütun bitti…
Onuncu sütundayız…
Dağlarda saklanacak umut…
Hiç bırakılmadan, unutulmadan…
Surre Alayı…
Üç defa gitmiş, üç defa gelmiş…