Аланты Хъæлæс – Osetlerin Sesi – Temmuz 2019

0
1240

Zavallı Rusya!

Beslan Katliamı’nda Fatima Dzgoeva henüz 10 yaşındaydı ve 8 yaşındaki kardeşi Zalina orada yanarak yitirdi hayatını. Fatima da kafasındaki şarapnel parçası ile ağır yaralanmıştı ve 17 gün boyunca komada kalmıştı.
Beyin apsesi (meningokokal ensefalit) tanısı koyulan Fatima çok ağır bir dizi ameliyat geçirmiş ve kafatası kemik çimentosu ve titanyum levhalarla yeniden oluşturulmuştu. Ancak kendine geldiğinde Fatima konuşamıyordu ve vücudunun bir tarafı felç olmuştu. Sonra yeniden komaya girdiği zamanlar oldu. İkinci komadan sonra Almanya’daki Charité Kliniği’nde kafatasına beyinde tıkanmış yollara bağlı olarak biriken beyin-omurilik sıvısını mideye drene eden bir şant takıldı. Ancak bu şantın her yıl bakım görmesi gerekiyor ve her bir Almanya seferi yaklaşık 20.00 Euro’ya mal oluyor.
Mayıs ayında bu seyahati yapamadı Fatima ve tıkanmaya başlayan şant yüzünden beyinde sıvı birikiyor ve oluşan basınç büyük acılara sebep oluyor. Önce federal düzeyde sonra da bölgesel düzeyde devlet desteğini çekti Fatima’dan. Bugün Fatima 25 yaşında ama gördüğü zararlar yüzünden aksayan gelişimi dolayısı ile 15 yaşında gibi duruyor ve anlaşılmaz konuşmasını “çeviren” annesi Janna ve teyzesi Lana’nın inanılmaz fedakarlıklarıyla tutunuyor yaşama ve mülâkata gelen gazetecinin not defterine şunları yazıyor: “Kız yaşamak istiyor!”
Bu masraflar ailenin bütçesini çok aşıyor ve RF devletinden bu bağlamda destek almıyorlar sadece “yerlisiyle değiştirelim” demişler ancak yerli şant kullanıldığı takdirde yaşam garantisi bile veremiyorlar iyi çalışması bir yana. Daha önce, ilkin ölen kardeşi için verilen daireyi sonra da kendine verilen daireyi satarak masraflarını karşılamaya çalışmışlar ama artık kendi imkanları tükenmiş durumda. Rostov’da ilk hastaneye yatmasından bu yana insanlar da destek oldular Fatima’ya, Almanya’daki klinik bile çok özel indirim yaptı Fatima için.
Alisa Gokoeva’nın destekçilerin sanatsal fotoğraflarını çektiği “Yardım Foto Maratonu” gibi, tiyatro oyunu prömiyerleri vb. pek çok yardım toplama etkinliği, konserler düzenlendi Fatima için bunların sonuncusu Alina Kabisova’nın organize ettiği ulusal GTRK TV kanalındaki bir bağış maratonu oldu. Bu kampanya sırasında bir genç kızın yorumu düşündürücüydü: “Neden her yıl 1,800,000 rubleyi bu kızı koruyamayıp sakat kalmasına neden olan devlet karşılamıyor da bunca acı çekmiş olan yakınları toplamak zorunda kalıyorlar?”
Ancak dünya lideri olma iddiasındaki RF, kimilerine göre pasif de olsa, dahli dahi olduğu ama en azından önlemedeki ve müdahaledeki yetersizlikleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tescillenen Beslan Katliamı’nın sakat bıraktığı bu evladına “maddi imkansızlıklar” nedeniyle yardımcı olamayacağını resmen bildirmiş durumda. Beslan’da zarar gören güvenlik görevlileri her türlü haktan sonuna kadar yararlanırlarken sivillere bu hak tanınmıyor dahası Fatima’nın engeli “Çoçukluk Engelliliği” olarak kaydedilmiş durumda: Sanki terörist saldırıdan onu koruyamayan devletinin suçu sonucu değil de doğuştan bir özürü varmış gibi!
Beslan Annelerinden Elvira Tuaeva’nın belirttiği gibi 14 yıldır “Terör Kurbanları” kanununun çıkmasını bekliyor Beslan mağdurları ve bu tür bir kanuni düzenlemenin yokluğunda devamlı tedavi görmek durumda kalan Fatima Zagoeva, Nataşa Satsayeva, Marina Duçko ve Diana Murtazovaher gibi terör kurbanları her seferinde görevlilere yalvarma durumuna düşüyorlar. Medvedev’in dediği gibi “Onlardan çok fazla var!” Ve bu durum külfetli bir düzenlemeye engel görülüyor. Peki ama neden bunca terör kurbanı var?
“Tuvalette gizlice su içtik. Militanlar orada su içtiğimizi öğrendiklerinde bir sınıfın zemininde delikler açtı ve bizi tuvalet yerine oraya götürmeye başladılar” diyor Fatima. İnsanları idrarlarını içmeye mecbur bırakan cihadist fanatikler mi daha acımasız RF mi diye sormadan edemiyor insan!

İtalya’dan bile katkıların olduğu uluslararası bir bağış kampanyası var ilgilenenler için: http://osnova.news/n/3596/
Fatima ile ilgili bir belgesel: https://www.youtube.com/watch?v=i-9h7RM97FU

Gelenekler ve tolerans bir arada olabilir mi?

Osetya’da bir süredir farklı konular vesilesi ile süregiden bir tartışma var: “Gelenekler ve tolerans bir arada var olabilirler mi ve turizm geleneklerimizin yıpranmasına mı neden oluyor?” Geçen yıl bir rock grubunun Dargavs Ölüler Kenti’ndeki klip çekimi (şarkıcıların “uygunsuz” hareketleri ve giyimleri dolayısı ile) ve kadın turistlerin Geleneksel Oset İnancı Ætsæg Din’e göre kutsal sayılan, erkeklerin koruyucu tanrısı / meleği Waştırci’nin kutsal alanı olmasından dolayı kadınların girmelerinin yasak olduğu, bir alana girmeleri dolayısı ile kabaran tartışmalar en son olarak Fiagdon’da Oset Sülale Kulelerinin olduğu bir alanda verdiği yine “uygunsuz” sayılan pozları dolayısı tehditler alan Rus kadın “blogger” Kris Şelest ile yeniden gündeme geldi ve turistlerin sadece dinsel alanlara değil tarihi alanlara da girmelerinin bir düzene tâbi tutulması talepleri dile getirilmeye başlandı.
Bu tartışmaların iki ucunda olanlardan kimileri Zuarların; Aryanların bugüne dek gelen kutsal alanları olması dolayısı ile uluslararası turizme bu tema ile tanıtılmasını ve kitle turizmine yönelmesini istiyorlar, öteki uçta da kimileri “ölülerimizin ticaretini mi yapacağız, Dargav’a sadece orada sülale mezarları olan ailelerin üyeleri girebilsinler!” fikrini savunuyorlar.
Iştır Nıxaş Başkanı Kuçitı Ruslan’ın konu ile ilgili yayınladığı bir yazıda şu ifadeler geçiyor: “(…) Evet biliyorum turizm artık özel sektöre devredilmiş durumda ve devletin dolayısı ile toplumun doğrudan denetiminde değil ancak bu bir düzenleme de yapılamaz mı demek? Tabii ki yapılabilir ve yapılmalıdır da! Osetya’nın komşu cumhuriyetlerden ve RF’nin diğer bölgelerinde farklı olarak halen daha dağlarında geleneksel Oset inancımıza göre kutsal olduğunu kabul ettiğimiz ve ibadet ettiğimiz yerler (Zuarlar) var. Nasıl ki benzer şekilde kutsal kabul edilen camii ve kiliselerde katı ziyaret kuralları varsa buralarda da olmalıdır. Buralarda şortlar giyinmiş, ağzında sigara, çantasında domuz eti olan ziyaretçiler istemiyoruz, hatta ne derisinden yapıldığını bilemediğimizden, ayakkabıları da! Bunların bu kutsal mekânlara girmesi bizim için bir tabudur ve buralar sadece dua ve ibadet yerleridir: turistik mekanlar değil! Buralarda düzenleme yapma yetkisi de devlete ya da vatandaşlara değil buraları kutsal kabul eden kişilere aittir. (…) Geçenlerde bir Zuar’da satanistler kendi ibadetlerini yapmışlar ve neden burası diye soranlara da ‘Buranın enerjisi çok yüksek’ diye cevap vermişler. Kendi aramızda da ziyaret adabını bilmeyen pek çok kişi var. Artık bu kutsal yerleri, ziyaret kurallarını bilen ve ziyaretçilerin sorumluluğunu alacak, yerel bir rehber eşliğinde gezme zorunluluğu koymanın ve kemiklerin dahi çalındığı ata mezarlarımızı korumanın zamanı gelmiştir!”
Mayıs ortasında tüm RF’den tur operatör temsilcilerinin ve Kuzey Kafkas STK’larının bir araya geldikleri 600 kişilik dev bir forumda Kuzey Kafkasya’nın ekonomik gelişimi için dinamo olacağı umut edilen turizmin geliştirilmesi tartışıldı. Eko turizm ve etnik turizmin öne çıkarılması gereği üzerine uzlaşılan toplantıda KO-A Halklararası İlişkiler Bakanı Alan Tsutsiev de turizmi geliştirirken “kültürel ekolojinin” korunmasının da bir öncelik olduğu ve bu önceliğin gereği olarak bölgeye gelen ziyaretçilerin tarihi ve dini mekânlarda davranış kodları konusunda aydınlatılmaları gerektiğini belirterek bölgenin esasen kültürel turistleri çektiğinden bu kurallara uyulmasının nihayetinde turizmin de yararına olacağını ifade etti. Turizm Bakanı Elbrus Kubalov ise Devlet Başkanı’nın talimatı doğrultusunda turistlerin ülkeye girişte bu konularda bilgilendirilmeleri konusunda hazırlık yaptıklarını bildirdi.
Bilindiği gibi Osetya, Kuzey Kafkasya’daki en liberal bölge olarak biliniyor. Örneğin Çeçenya’da eşcinsellerin, çokluk aileleri tarafından infaz edilmeleri ve bu tür suçların güvenlik güçleri tarafından da örtbas edilmesi gibi olaylar Osetya’da yaşanmıyor. Bu liberallik, komşu cumhuriyetlerden insanların eğlence sektörünün daha canlı olduğu KO-A’ya gelmelerine neden oluyor. Buna tepki olarak da kimi geleneksel değerlerin kimi de daha çok siyasal İslamın etkisi altındaki bazı gençler geçen yaz yasal gece klüplerini basmış ve olay çıkarmışlardı, sonuç olarak bu mekanlardan bir kısmını kapanmıştı. Sosyal medya ortamlarında da liberal ve gelenekçi ya da dincilerin çekişmeleri süregitmekte. Geleneksel olanla çağdaş olanın çekişmesi uzun sürecek gibi görünüyor Kafkasya’da: Çünkü her ikisinin de diğerini tamamen dize getirebilmesi zor görünüyor.

Tsoriti Emine Şahingöz ve Didem Çatalkılıç, SOİGSİ’de

Genç araştırmacılar Tsoriti Emine Şahingöz ve Didem Çatalkılıç, Kuzey Osetya Abaytı Vaso Beşeri ve Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde (SOİGSİ) bilimsel stajlarını yapıyorlar.


Tsoriti Emine Şahingöz, Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi Empirik Dilbilim Enstitüsü’nde “Oset dilinde kelimelerin, cümle içinde vurgulama farklılıkları ve bunların kökenleri“ konusunda Jost Gippert ile doktora yapıyor. Şahingöz, Alan Vakfı’mızın aracılığı ile üç ay boyunca araştırmalarda bulunacak. Çalışmalarını bilimsel bir toplantıda sunan Şahingöz, önümüzdeki aylarda İstanbul’da olacak ve tez çalışmasını devam ettirecek.

Didem Çatalkılıç ise Ege Üniversitesi Türk Dünyası Çalışmaları Bölümü’nde doktora öğrencisi. Kafkasya Tarihi ve Türkiye Kafkas Diasporasına dair yazıları olan Çatalkılıç, “Kuzeydoğu Kafkasya Kazaklarında Sosyal ve Ekonomik Hayat (XVI ila XIX. yüzyıllar arasında)” konulu tezi üzerinde çalışıyor. O da çalışmalarına dair bir sunum yaptı SOİGSİ’de.

Her iki genç akademisyenimizi kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Osetya’dan Haberler

GO-A’da parlamento seçimleri yapıldı
9 Haziran’da Güney Osetya-Alanya’da (GO-A) parlamento seçimleri yapıldı. GO-A’nın yanı sıra Kuzey-Osetya-Alanya’daki (KO-A) iki konsoloslukta, Moskova ve Abhazya-Sohum elçiliklerinde de kullanılan oylarla 34 kişilik meclis yeni bir metotla, yarısı %7 barajlı, parti listelerinden ulusal çoğunlukla sistemiyle, yarısı da tek temsilcili bölgelerden seçildi. 90 aday parti genel listelerinden yarışırken tek vekilli bölgeler için 60 parti adayıyla beraber 38 bağımsız aday yarıştı.
GO-A’da seçimlerde kişilere duyulan güven ve adayların icraat geçmişleri ideolojilerden daha fazla rol oynuyor. Partilerin ve adayların büyük kısmı RF ile entegrasyonun artması, milliyetçilik ve sosyal adalet temalarını işlediler. Bu seçim bir yerde iki yıl önce Birleşik Osetya (BO) Partisi’nden Devlet Başkanı seçilen Anatoly Bibilov ve partisi için de bir güven oylaması niteliğindeydi. Nitekim BO, 17 kişilik genel listeden 7’sini ve 17 kişilik tek bölgeden seçilenlerden, doğrudan kendi adayı ya da BO’yu destekleyeceğini açıklayan 12 vekilliği, toplamda da 19 vekil kazanarak mecliste çoğunluğu elde etti. 2014 yılındaki %45 olan desteği %35’e düştüğü halde BO’nun elde ettiği bu başarının sırrı seçim sisteminin değiştirilmesinde olsa gerek.
Bir önceki Başkan Leonid Tibilov ise tek temsilcili bölgede girdiği seçimde 31 yaşındaki Alan Gagloyev’e geçildi. Tibilov’dan önceki Başkan Eduard Kokoytı ise yurt dışında olduğundan aday olamamıştı, desteklediği adaylar ise başarılı olamadı, kendi partisi Halk Partisi ise zaten onun desteğini istemediğini seçimlerden önce açıklamıştı ve belki de bu sayede oylarını artırdı. Öte yandan komünistler onun adaylığını desteklediler. Bu belki de yıllardır siyasi arenada önemli bir yer tutan ve seçimlerden önce Abhazya’daki Rus karşıtı aday Aslan Bzhanya’nın zehirlenerek öldürüldüğünü iddia eden Kokoytı’nın popülist kariyerinin sonu demek. Tibilov’un de facto liderliğini yaptığı Nyxaş, Yeni Osetya ve Alan Birliği partileriyle seçim ittifakı kurmak istemiş ancak Aralık 2018’de seçim kanununda yapılan değişiklikler bu tür ittifakları yasaklayınca âtıl kalmıştı bu girişim.
Katılımın %66 olduğu seçimlerde oy dağılımı şu şekilde oldu: Birleşik Osetya: %35 (-%10 / 7+7, +5 dışardan destek); Halk Partisi: %22 (+%12 / 4+1); Nıxaş: %14 (+%6 / 3+1); Ulusal Birlik Partisi: %13. (-%1 / 2+1); Komünist Parti: %8 (+%4 / 1+0); Bağımsızlar: 7 (beşi BO bağlantılı, ikisi bağlantısız). 34 vekilin sadece 7’si yeniden seçilen vekiller olurken üç kadın aday da seçilmiş oldu. Meclisin ilk toplantısında BO’dan Alan Tadtaev 25 oyla Meclis Başkanı seçildi, kendi partisinden Peter Gassiev de birinci yarımcısı oldu. Diğer iki başkan yardımcısı da Ulusal Birlik Partisi Başkanı Vladimir Kelekhsaev ve Halk Partisi Başkanı Alexander Pliev oldular. Belki de en ilginç şekilde kazanan aday ise Valeriy Tegaeviç idi: Alan Zassaev ile 7. bölgeden aynı sayıda oyu aldılar ancak kânun gereği adaylığını daha önce açıklayan Tagaeviç mazbatayı aldı.
Seçimleri 15 farklı ülke ve bölgeden gelen 70 kadar uluslararası gözlemci de izledi ve seçimlerin uluslararası kriterlere uygun geçtiğine dair raporlarını sundular. Gürcistan, Azerbaycan, Baltık ülkeleri ve Batılı devletler ise bu seçimi ve sonuçlarını tanımadıklarını bildirdiler her zaman olduğu gibi…

GO-A futbol takımı, ConIfa şampiyonu

FIFA’ya üye olamayan, bağımsızlığı tanınmayan devletlerin ve devletsiz milletlerin futbol birliklerinin oluşturduğu, Dünya Çingeneleri’nden Kürdistan’a, 29’u Avrupa’dan toplam 55 üyesi olan, Bağımsız Futbol Birlikleri Konfederasyonu ConIFA’nın düzenlediği ve 114 kayıtlı gazetecinin takip ettiği ConIFA Avrupa Futbol Şampiyonası’nı GO-A milli takımı kazandı. Dağlık Karabağ’da düzenlenen şampiyonaya 12 milli takım katıldı. Finalde Batı Ermenistan’ı İbrahim Bazayev’in serbest vuruştan attığı golle 1-0 yenen GO-A takımı şampiyon olurken Abhazya ise Çamerya’yı penaltı atışları sonucunda yenerek üçüncülüğü kazandı. Takımlarımızı kutluyoruz.
Ev sahibi Dağlık Karabağ’ın (Artsakh) beşinci olduğu şampiyonaya 2018 ConIFA Dünya Kupası’nda ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapılan bir önceki Avrupa Şampiyonası’nda ikinci olup turnuva öncesinde ConIFA Dünya Sıralaması’nda ikinci sırada olan KKTC takımı katılmadı. Turnuvanın Dağlık Karabağ’da yapılmasından dolayı KKTC’nin turnuvaya katılmama kararı aldığı öğrenildi.
270 gönüllünün yanı sıra, Dağlık Karabağ’da yeterli konaklama tesisi olmamasından dolayı 60 kadar aile evlerine misafir alarak destek oldular. Ayrıca turnuva şerefine posta pulları da basıldı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz