Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

85 yaşında kurşuna dizilmek…

Maryem Çentiev, 1915 yılında Çeçen köyü Urus-Martan’da doğdu. Ortaokuldan takdirle mezun olan Maryem, Moskova Pedagoji Enstitüsü’ne girdi ve filoloji öğrencisi ilk Çeçen kadın oldu.

Eğitiminin ardından ülkesine dönen Maryem, Eğitim Halk Komiserliği görevine başladı. Çeçence gramer hakkında çalışmalar yaptı ve Çeçence müfredat kitapları hazırladı.

Ancak Stalinist baskıların getirdiği kara günler Çeçenya’yı da es geçmeyecekti. 1942’de Maryem tutuklandı ve Moskova’ya götürüldü. Acılı soruşturmaların ardından serbest bırakılan Maryem ülkesine döndü ve Çeçen-İnguş Devlet Çocuk Tiyatrosu için çalışmalar yaptı. Acılı Çeçen halkının geleceğinin çocuklara ve gençlere bağlı olduğunu söylüyordu.

Çeçen-İnguş dili üzerine birçok kitap yazdı ama 22 Şubat 1944’te tekrar tutuklandı. Tam da büyük sürgün arifesinde bu savunmasız kadının tutuklanması anlamsızdı ve o, sağlam karakterinden ödün vermedi.

Sürgün yıllarının ardından 1957 yazında anavatanına dönen Maryem tekrar öğretmenliğe başladı. Öğrencileri ona saygı duyuyordu çünkü Maryem dönemin Çeçenleri arasında en eğitimli olanlardandı.

Gazeteci Hasmagomed Magomayev ile evlenen Maryem’in bir kızı doğdu, Zoya adını verdiler… Ama Maryem için zor günler yeniden başlayacaktı. 1994 sonbaharında damadı Albert hayata veda etti. Ünlü bir doktor olan torunu Giviş, 1. Çeçen Savaşı’nda öldürüldü.

Ocak 2000’de kızı Zoya ile Grozni’de Puşkin Caddesi No:1’deki sığınağa yerleşen 85 yaşındaki Maryem, Rus birliklerinin saldırılarından ve bombalarından korunmaya çalışıyordu. Sığınağa inen Rusya askerleri anne kızı dışarı çıkardı ve duvara dayayarak kurşuna dizdi.

(cult-and-art.net, checheninfo.ru)

 

Serap Canbek
Serap Canbek
İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümündeki tahsilinin ardından sigorta sektöründe çalıştı. 2011 yılından beri Jıneps gazetesinde yayın kurulu üyesidir.

Yazarın Diğer Yazıları

Yeryüzünde güçlü izler bırakan kadın: Şamirze Ludmila

Avrupa Parlamentosu’nun Strazburg’daki binasının önüne 1994 yılında dikilen ve Avrupa Birliği’ni sembolize eden heykeli yapan sanatçı Ludmila Tcherina’nın babasının Çerkes olduğunu tesadüfen öğrenip de...

Sürdürülebilir kültürel miras

Sürdürülebilir kültürel miras Çocuklar, bir halkın kimliğini ve kültürünü yansıtan anadilleriyle kimlik kazanır ve sosyalleşir. “10 sene sonra bulamayacağımızı düşündüğümüz Adıgabze çocuk seslerini kayıt altına...

Savaşa dair iki film

Abhazya Savaşı’nın 30. yılında, Gürcistanlı yönetmen ve senaryo yazarı Nana Janelidze’nin “Devam Et Lisa” ve Tiflis’te yaşayan Abaza yönetmen Anna Dziapşipa’nın “Sınır Çizgisinde Otoportre”...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img