Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

‘Özgürlük Tuvalde’

Sanıyoruz ki pek çoğumuzun haberdar olduğu, olamadıysa da Jıneps’in bu haberi ile mutlaka haberdar olacağı, Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği ‘Ödüllü Resim Yarışması’ndan bahsetmek istiyoruz sizlere.
Çoğumuz gibi bizler de yıllar öncesinde yaşadığımız topraklarda yeşermiş olan kültürümüzün, insanlarımız arasındaki bağları güçlendirerek, onlara ortak bir geçmiş ve ortak bir geleceğin parçası olduklarını hatırlatarak korunabileceğine, sahip çıkılabileceğine inanıyoruz. Ve bu inanca en iyi hizmet edecek enstrümanlardan birinin de pek çok kişiyi ortak paydada birleştirebilen SANAT olduğunu düşünüyoruz.
Bu düşüncemizin resim yarışması ile nasıl hayat bulduğunu ve sürecin nasıl devam edeceğini ise bizim kalemimizden çıkma 5N1K soruları ile anlatalım istedik.

-Neden resim yarışması? Nasıl karar verildi?

-Rengin Yurdakul (R.Y.)Geçen sene düzenlediğimiz ‘Sürgün’ konulu Afiş Yarışması, katılan eserlerin sayısı ve düzeyi açısından çok başarılı oldu. Yarışma 21 Mayıs tarihinden haftalar önce tamamlandı ve eserler Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından ‘Sürgün’ konulu anma etkinlik ve duyurularında kullanılmak üzere camiamızın tüm kişi ve kurumlarının kullanımına sunuldu.

Eğer pandemi ve süreç içerisinde tüm STK toplantılarına yasak getirilmeseydi, düzenleyeceğimiz ödül töreni ve sergide, ödül kazanan ve katılan tüm sanatçılarımız ile camiamızı buluşturmayı planlamıştık. Gerçekleştiremediğimize üzüldük. Her yıl farklı bir sanat dalında yarışma düzenlemeye ve sanatçılarımıza destek olmaya devam etmeye de geçen sene karar vermiştik. Resim ilk akla gelen ve pek çok kişinin ilgi duyduğu sanat dallarından biri olduğu için bu yıl Resim Yarışması ile devam etmek istedik.

-Yarışmanın hedefi, amacı nedir?

-Ayşen Dağıstanlı (A.D.): Geçen seneki Afiş Yarışması’nda direkt bizim kültürümüze ait bir konu seçmiştik. Bildiğiniz gibi her 21 Mayıs’ta kurumlarımız ve insanlarımız, düzenledikleri anma etkinlikleri ve sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda ‘Sürgün ve Soykırım’ acımızı dış dünyaya duyurmak için çeşitli görsel malzemeler kullanıyorlar. Biz de geçen sene bu amaç için kullanılacak kalitesi yüksek görselleri camiamızın kullanımına sunmak istedik. Bu nedenle yarışma düzenlenecek kategoriyi ‘Grafik’ olarak seçmiş ve konu olarak ‘Sürgün ve Soykırım’a karar vermiştik. Kuzey Kafkasya kökenli olan veya olmayan herkesin katılımına açık tutmuştuk ve bu vesileyle sürgün ve soykırım gerçeğini yalnız kendi gençlerimizin hatırlaması değil, camianın dışından sanatçıların da araştırıp öğrenmesini hedeflemiştik.

Bu seneki hedefimiz ise sanatçılarımızın ulusal ve uluslararası sanat ortamlarında daha tanınır olmaları ve network kurmalarını sağlayacak bir ortam oluşturmak. Kısaca geçen sene ‘Sürgün ve Soykırım’ı anlatmayı hedeflemişken, bu seneki yarışmamızda hedef, sanatçılarımızı tanıtmak ve onları daha üst platformlara taşımak oldu.

 

-Yarışmanın konusu nedir ve neden bu konu seçildi?

-A.D.: Bu yılki amacımız sanatçılarımızı tanıtmak ve bir üst platforma taşımak olduğundan, onların yaratıcılığını sınırlamayacak ve kendilerini özgürce ifade edecekleri bir konu seçmek istedik. Diğer yandan bu yarışma 100 yıldan uzun bir süre özgürlük mücadelesi vermiş Kuzey Kafkasya halklarının kültürünü korumak ve tanıtmak amacını taşıyan bir vakıf tarafından düzenleniyor.

Bu bakımdan konuyu ‘Özgürlük Tuvalde’ olarak belirleyerek, hem sanatçılarımızın özgürce çalışmasına imkân tanımak hem de halkımızın özgürlük mücadelesine atıfta bulunmak istedik.

-Figen Çiloğlu (F.Ç.): Bildiğiniz gibi her birimizdeki tanımı, yeri bambaşka olan, yaşattığı sevinçler, bıraktığı izler, hissettirdiği özlemler ile farklı anlamlar bulan ÖZGÜRLÜK, işte tam da bu çeşitliliğini dışa vuracak ve sanatseverlerin eşsiz anlatımıyla ‘tuvalde’ hayat bulacak. ‘Özgürlük Tuvalde’ olacak.

 

-Yarışmaya kimler/ hangi tür eserler katılabiliyor? En son katılım tarihi nedir? Ödüller nelerdir?

F.Ç.: Yarışmamıza yurtiçinden ve yurtdışından 18 yaş ve üzeri herkes katılabilir.

Eserlerle ilgili en önemli kriterimiz ise katılımcıların tasarımlarını özgün çalışmalardan elde etmiş olmaları. Eserlerini bizim yarışmamıza özel olarak da yapabilirler ya da daha önce yaptıkları ama bu zamana kadar herhangi bir yarışmada ödül almamış olan eserleri ile de katılabilirler.

İlave olarak dijital baskı ve dijital baskı üzerine yapılan çalışmalar olmamasını istiyor ve teknik olarak da yağlıboya veya akrilik kullanılmalı, diyoruz.

Yarışmaya son katılım tarihi 16 Nisan 2021.

Yarışmamızın ödülleri ise;

Birincilik ödülü: 20.000 TL

İkincilik ödülü: 12.000 TL

Üçüncülük ödülü: 8.000 TL olarak belirlendi.

İlave olarak sergiye katılan ve ödül alamayan diğer eserler arasından da sergileme için seçim yapılacak. Yarışma ile ilgili detaylı bilgi ve katılım için web sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

 

-Jüriyi nasıl belirlediniz ve jüri kimlerden oluşuyor?

-R.Y.: Bildiğiniz gibi özellikle sanat çevrelerinde düzenlenen yarışmaların önemi, bir nevi kalitesi, jürinin kimler olduğu ile doğrudan ilişkili. Biz de bu nedenle toplumumuzun resim alanındaki en tecrübeli sanatçı ve akademisyenlerine teklif ilettik. Sağ olsunlar, hepsi de teklifimizi kabul ederek, organizasyonumuza jüri üyesi olarak katılarak bizi onore ettiler. Kamuran Tuç, Faruk Cimok, Memduh Kuzay, Ahmet Özel, Faruk Kutlu, Cemil Ergün, Feride Binicioğlu, Ümit Sezgin katılımları ile yarışmaya büyük destek verecekler.

Jüri üyeliği teklif etmek istediğimiz fakat İstanbul’da yaşamayan sanatçılarımız da vardı.

Ancak jüri değerlendirme toplantılarının yapılacağı Mayıs 2021’de, İstanbul dışında yaşayan sanatçılarımızın pandemiden dolayı gelemeyebilecekleri ihtimali söz konusu olduğu için sadece İstanbul’da yaşayan sanatçılarımıza teklif götürebildik. Jüri üyelerimizin arasında misafir jüri üyelerimiz de var. Bu kişilerden biri Ergin İnan; kendisinin hem uluslararası hem de ulusal başarı ve tecrübesiyle yarışmamıza büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bir diğeri ise uluslararası galericilik tecrübesiyle Dağhan Özil ki kendisinin de organizasyonumuza bambaşka bir bakış açısı getireceğine inanıyoruz.

Son olarak Vakfımızı temsilen Vakıf Başkanımız Cengiz Gül de jüri ekibimizde yer alıyor.

 

-Yarışmanın sponsoru var mı? Varsa kim ya da kimler?

-A.D.: Resim yarışmamızın sponsorluğunu CitySan firması üstlendi. Firma ortakları Barbaros Binicioğlu ve Selçuk Karaçay, geçen sene düzenlediğimiz yarışmanın organizasyon sürecini yakından takip etmişlerdi. Bu yıl resim yarışması düzenleme kararı aldığımızda ödül sponsoru olarak çabamıza destekte bulunmayı önerdiler. CitySan’ın katkısı sayesinde, düzenlenen diğer resim yarışmaları arasında verilen en yüksek ödül tutarını belirlememiz mümkün oldu.

 

-Yarışma sonunda sergi yapılması planlanıyor mu; bu sergi fiziksel olarak ziyaret edilebilecek mi, sanal mı olacak?

-F.Ç.: 29 Mayıs’ta açılıp 10 gün sürecek olan fiziksel bir sergi planlıyoruz. Sergi salonu için birkaç seçenek üzerinde duruyoruz ve sanıyoruz ki birkaç hafta içinde bu konu netleşecek. Sanal sergi ise her durumda yapmayı planladığımız organizasyonlardan biri. Özellikle farklı şehirlerde veya yurtdışında yaşayan sanatseverlerin de bu imkândan yararlanabilmelerini arzu etmekteyiz.

Sergilerin yanı sıra sergilenmeye değer bulunan eserler için dijital ve baskı katalog hazırlanması da planlarımız içerisinde. Ve şimdiden bu kataloglarda yer almak isteyen firmaların sponsorluk/ reklam görüşmelerini yapmaya başladık bile. Kataloglarımızda yer almayı arzu edenlerin bizlerle iletişime geçmeleri yeterli olacaktır.

 

-Yarışmanın afişi nasıl oluştu? Tasarlarken neler hissederek bu afiş ortaya çıktı?

-Şehnaz Ünügür: Ekip olarak yarışmanın konseptine karar verirken hepimiz yarışma konusu olabilecek pek çok konuda fikirlerimizi, yorumlarımızı paylaştık. Bu paylaşımlar sonucunda ‘Özgürlük Tuvalde’ başlığı fikirbirliği ile ortaya çıktı.

Çalışma öncesinde değerli büyüğümüz Rengin Yurdakul ile Kafkasya ve özgürlük üzerine bir telefon sohbeti yapmıştık. Benzer şeyler hissettiğimizi, birçok Kafkasyalının da aynı duyguları paylaşabileceğini düşündüm. Ve tamamen kalbimin sesini dinleyerek oturdum işin başına… Kafkas Dağları özgürlüğün en güzel görselidir benim için, bir Kafkasyalının hayaline fırça ile dokunduğunuzda bu dağları görürsünüz diye düşünüyorum. Siyah zemin geçmişimiz, acılarımız, üstünü örttüklerimiz, kaybettiklerimiz… Fırçalar ile görselleşen Kafkas Dağları, kartallar, Kafkasya’nın sembol renkleri özgürlüğün ta kendisiydi aslında…

Fikir ve emek birliği sağlayan ekip arkadaşlarım ile birlikte bu güzel projeye dahil olduğum için çok mutluyum.

 

-Yarışmaların kolay ulaşılabilirliğinin, kurumsallığının ve hedef kitlesinin önemli bir göstergesi de teknoloji ile ne denli desteklendiği… Yarışmada bu nasıl sağlandı?

-Gürkan Demirkol: Şamil Vakfı’nda uyum içinde çalışan ve birbirini destekleyen güzel bir ekip oluştu. Geçen yıl düzenlenen Afiş Yarışması’nda da birlikte çalıştığımız bu ekip, hedef kitlenin belirlenmesi, hedef kitleye en kolay şekilde nasıl ulaşılabileceği konusunda değerlendirmeler yaparak bir yol haritası çıkarıyor. Bu haritaya göre internetten faydalanmak elbette olmazsa olmazlarımızdan.

Ben bu ekipte genel olarak teknik konuları üzerime alıyorum. Web sitesinin tasarlanması, sosyal medya yoluyla yarışmanın hedef kitleye tanıtılması ve başvuruların yine internet yoluyla alınıp eserlerin jüri ile buluşturulması noktasında bir organizasyon görevi üstleniyorum. Tüm bu süreçlerde teknoloji olmazsa olmazlarımızdan oluyor.

-F.Ç.: Belki bildiğiniz gibi Şamil Vakfı’nın halihazırda kullandığı Facebook hesabı var ve oradan gerekli duyuru, taziye, anma ve benzeri tüm paylaşımlar yapılıyor. Buna ilave olarak gerek teknolojiyi ve sosyal medyayı kullanmanın önemi ve gerekse sanat yarışmaları konularındaki etkinliklerimizin devam edeceği hedefiyle @samilvakfi isimli Instagram hesabımızı da açtık.

Facebook hesabımızdaki diğer tüm paylaşımlarımızın devam etmesinin yanı sıra Instagram hesabı sadece etkinliklerimize dair içeriklerden oluşacak. Jıneps okurlarından  ricamız bu hesabı takip ederek, beğeni ve yorumlarınızı esirgemeyerek, sosyal medya deyişiyle ‘etkileşimimizi artırarak’ destek vermeniz olacak.

 

-Yarışmadan elde edilecek gelir nasıl değerlendirilecek?

-R.Y.: Yarışmanın sanatçılar için en büyük avantajı, sergilenmeye değer bulunan eserlerin sergilerimizde yer alması ve sergi sırasında satışı gerçekleşen eserlerin satış tutarının %70’inin sanatçıya ödenmesi olacak. Satılan her eserin satış fiyatının %30’u ise Vakfa kalacak ve Vakıf tarafından oluşturulacak fona aktarılacak. Bu fon gelecek yıl yine sanatın bir dalında yapılacak yarışmanın organizasyonunda kullanılacak.

 

-Şamil Vakfı geçen yıl afiş yarışması düzenledi, bu yıl resim yarışması düzenliyor. Şamil Vakfı bundan sonra benzer etkinliklere devam edecek diyebilir miyiz?

-A.D.: Her yıl sanatın farklı bir dalında bir yarışma düzenleyerek toplumumuzun sanatçılarının yanında olmaya devam etmeyi istiyoruz.

-F.Ç.: Yazının ilk bölümlerinde de bahsettiğimiz gibi kültürel etkinlikler her zaman farklı görüş, farklı platform, farklı mevki ve benzeri ayrımları ortadan kaldırabilen ender yapılar ve (belki süreç içinde değişmiş olsalar bile) özüne dönüp öyle kalmalılar, diye düşünüyoruz.

Üstkimliğin kültür ve sanat olduğu bir platformun birleştirici etkisinden yararlanıp özellikle camiamızın gençlerinin bu alışkanlıklar ile bir arada olmaları en büyük hedefimiz.

Özgürlüğün anlamını beraber hissetmek, anlamak, aynı ruhta buluşmak isteyen tüm sanatseverleri ‘Özgürlük Tuvalde’ konulu resim yarışmamıza davet ediyoruz. ‘Fırçanız özgür, renginiz bol olsun!’

Yarışma ile ilgili detaylı bilgi ve katılım için:

http://yarisma.samilvakfi.org.tr

 

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Yazarın Diğer Yazıları

Kurgulanan gerçeklik – İŞte GENÇler (13. Bölüm)

Film, dizi, tiyatro izlemek aslında o anı, dönemi, mekânı ’sanmak’ değil midir?  Kitap okurken yazarın betimlemelerinin gücü ve ayrıntısı ile hayalimizde yarattığımız ve tüm kitabın...

Işıltılı tasarımlar – İŞte GENÇler (12. Bölüm)

İnsanoğlunun kullandığı ilk mücevherin taş devrinde hayvan derisinden bir kaytana geçirilen renkli deniz kabuğu olduğunu öğrenince insanlık tarihi kadar uzun bir geçmişi olan mücevheratın...

Sihirli ayna – İŞte GENÇler (11. Bölüm)

Aynaların sihrine inanmak ya da inanmamak ve bu sihrin etkisini hissetmek ya da hissedememek aslında konuyu nereden ve nasıl ele aldığınıza göre değişebilen bir...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img