Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL ile birlikte yoğun bir eylem ve etkinlik yasağı birçok kentte başladı. Darbe girişimi öncesi süren fiili sokağa çıkma yasakları uygulanırken OHAL ile birlikte toplantı ve gösteri yürüyüşleri de yasaklanmaya başladı.
7 kez uzatılan OHAL, iki yılın ardından 18 Temmuz 2018’de kaldırılırken valilere tanınan yetkilerle, İl İdare Kanunu’nun 11/C Maddesi’ne dayandırılarak her türlü eylem, etkinlik ve basın açıklamasına izne bağlanma şartı getirildi. Verilen yetkiler sonrası valilikler, her 15 günde bir eylem ve etkinlik yasağı getirerek yasakları kalıcı kıldı. Van ve Batman kentleri pilot bölge seçilirken bu kentlerde devam eden yasaklar İstanbul, İzmir gibi kentlerde de uygulanmaya başladı.
Amaç, muhalifleri susturmak
2016 yılından bu yana Van ve Batman başta olmak üzere birçok kentte eylem, etkinlik ve basın açıklamaları için valilik izni şartı koşuluyor. Özellikle Batman’da var olan yasaklar nedeniyle bugüne kadar en az 140 kişi anayasal bir hak olan ifade özgürlüğü kapsamında basın açıklaması düzenlediği veya basın açıklamasına katıldığı için “Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet”, “Polise mukavemet” suçlamalarıyla Batman’da 10 ayrı mahkemede yargılanıyor ve bu sayı gün geçtikçe artıyor.
Yasaklar nedeniyle yüzlerce kişi gözaltına alınıp darp edilirken HDP Batman İl Örgütü’nün hazırladığı rapora göre 2020 Haziran ayından bu yana 194 üyesine para cezası kesildi. Yasakların özellikle HDP’nin ve kentte bulunan sivil toplum örgütü ve emek örgütlerinin basın açıklamalarına getirilmesi dikkat çekerken “Bayrağa saygı”, “Teröre lanet”, “Beşiktaş şampiyonluk kutlamaları”, “Filistin’e destek” gibi etkinliklere ya da iktidara yakınlığıyla bilinen kurumların çalışmalarına izin verildi. Örneğin Hasankeyf’te bugüne kadar herhangi bir eylem ve etkinlik yasağı bulunmazken özellikle tarihi antik kentin sular altında bırakılmasına karşı basın açıklaması yapmaya çalışan HDP Gençlik Meclislerinin açıklaması öncesi yasaklar getirildi.
Valilik mahkemenin talebini reddetti
Bu duruma ilişkin açılan davalarda avukatlık yapan İlyas Tarım, “Tüm davalar ve yasaklar en başta HDP’nin siyasi çalışmalarının önüne geçmek, ikinci olarak ise kentte bulunan muhaliflerin, emek örgütü, STK gibi kurumların çalışmalarına engel olmak içindir. Bunun başka bir açıklaması olamaz” diye konuştu. Valiliğin hukuki belirlilik ilkesini ayaklar altına aldığını savunan Tarım, “Bakın anayasa çok açıktır. Herkesin önceden bilgi vermeden, silahsız bir şekilde, şiddet teşviki yapmadan ifadesini yayma hürriyeti bulunuyor. Ama maddenin devamında gerekli görüldüğü hallerde denilerek muğlak bir belirsizliğe sığınılıyor. O yüzden anayasal toplumlarda ifade özgürlüğü çok önemlidir. Bu yasal düzlemde koruma altına alınmış bir haktır ve bu yasaklar derhal sona ermelidir” dedi.
Avukat Tarım, “Valiliğin Batman’da bugüne kadar aldığı yasak kararları… Eğer silinmez ise sitesinin yasaklar ile dolu olduğu görülecektir fakat bu kararlar internet sitesinden siliniyor” dedi ve şunları ekledi: “Mahkemede açık bir şekilde Batman Valiliği’nin bugüne kadar kaç kez bu yasağı uyguladığını sorduk. Batman 1. Asliye Mahkemesi talebi kabul edip Batman Valiliği’ne yazı yazdı fakat valilik bunu cevaplamadı. Mahkemenin dahi talebi reddediliyor. Durum bu kadar vahimdir.”
Eşbaşkan yerlerde sürüklendi
Batman’da her 15 günde bir yasaklar yaşanırken özellikle İzmir’de HDP’li Deniz Poyraz’ın katledilmesi sonrası Barış Anneleri Meclisi’nin yapmak istediği basın açıklamasına polisin sert müdahalesi oldu ve kayyum ile görevden alınan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Demir kelepçelenerek, yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Tarım, yaşanan bu durumu “Bugün resmi olarak görevden uzaklaştırılsa da Mehmet Demir resmi olarak belediye eşbaşkanıdır ve 100 binin üzerinde oy almıştır. Vali ise başkanvekilidir ama aynı zamanda yasakları koyan kişidir. Belediye elinden alınmış, yetmemiş, şimdi de intikam alınıyor. Bu resmen düşman hukukudur. Kabul edilemez” diye açıkladı.
Yasaklar; kayıplar mücadelesini de kapsadı
Yasakların devam ettiği günlerde İnsan Hakları Derneği Batman Şubesi de yasaklardan etkilenen kurumlar arasında. Üç yılı aşkın süredir yılda sadece bir kez kapı dışında basın açıklamasına izin verilen insan hakları aktivistleri zor koşullarda çalışmalarını sürdürüyor.
Yasakların insan hak ve özgürlüklerine getirdiği zorlukları raporlayan, hak ihlallerini araştıran ve anında müdahale eden insan hakkı savunucuları, üç yılı aşkın süredir kayıplar mücadelesinin bina içinde sürdüğünü ifade ederek bunun hak ihlali olduğunu savunuyorlar.
İHD Batman Şubesi Eşbaşkanı Rümeysa Deniz Kaya, “Pandemi döneminde yasaklar devam etti, hatta yasaklar pandemi sonrası da devam ediyor ve anayasal bir hakkın da önüne geçiliyor. Toplumun kanayan yarası olan kayıplar mücadelesini yürüten aileler ancak kamuoyuna ulaşarak ve gündem yaratarak faillerin yargılanmasını sağlayabilir ve kayıplarını bulabilir. Ama bu temel hak engellendiği için yıllardır devam eden bu yara kanamaya devam ediyor ve süren yasaklarla bu mücadelenin de önüne geçiliyor. Bir an önce yasaklar son bularak toplumun kanayan yaralarını iyileştirecek demokratik adımların atılması gerekmektedir” diye konuştu.
Fotoğraflar: Metin Yoksu