Kuşatma altındaki ülke Filistin

0
593

Jineps’in bir önceki sayısında Kudüs ile ilgili bir gezi yazısı yazmıştım. Kudüs’e gelmişken birçok Filistin şehrini de ziyaret edebilirsiniz. İsrail devletinin tam bir açık hava hapishanesine dönüştürdüğü Gazze’yi görmek pek mümkün olmasa da -bunun için özel izin gerekli- Ramallah, El-Halil ve Beytüllahim günübirlik gezilebilecek şehirler. 

  

Bansky

Ramallah  

Ramallah tipik bir Filistin şehri. Kudüs’ten otobüs ile yaklaşık bir buçuk saatte ulaşabileceğiniz uzaklıkta. Şam Kapısı’na oldukça yakın duraktan her yarım saatte bir kalkan otobüs var. Bileti otobüste alabilirsiniz. Şehre girerken İsrail askerlerinin check point yani güvenlik noktasından geçeceksiniz. Güvenlik kontrolü girişte değil şehirden çıkarken yapılıyor. Bir çeşit bezdirme de diyebiliriz. Örneğin benim pasaportum vize gerektirmiyordu ve sinirli İsrail askerine bunu belirtmeme rağmen pasaportu alıp beklemem gerektiğini söyledi. Benimle beraber bir otobüs insan da bekledi. Böyle durumlarda çok utanıyorum. Filistinliler o kadar alışıklar ki bunu gördüğünüzde daha da çok utanıyorsunuz. Yarım saat sonra otobüs şoförüne pasaportumu iade ettiler ve çıktık.  

  

Ramallah’ta nereye gitmeli?  

Ramallah’a ulaştığınızda otobüs terminalinde yani son durakta inmelisiniz. Hem eski şehir hem de yeni şehir bu noktaya yürüme mesafesinde. Kaybolma ihtimaliniz neredeyse hiç yok, oldukça küçük bir alanda gezeceksiniz. Eski şehre ait çok az yapı ayakta kalmış. Şehir merkezindeki çarşının sonunda sağlı sollu küçük bir cadde… Yine de görmeye değer. Yeni şehir ise bildiğiniz alışveriş caddesi. Birkaç tane hediyelik eşya satan dükkân da var. Yalnız, satılan ürünlerin çoğunun üretim yeri Türkiye. Aynı durum İsrailliler için de geçerli. Ekonomik kriz, Türk lirasının düşen değeri yabancılar için Türkiye’yi cazip kılmış. 

Ramallah’ı görmek istememin asıl nedenlerinden biri Yaser Arafat Vakfı’nı ziyaret etmekti. Vakfa gidiş oldukça rahat. İndiğiniz son duraktan yürüyerek 10 dakikada ulaşabilirsiniz. Girişteki güvenliğe çantalarınızı bırakıp içeri giriyorsunuz. Öncelikle sizi Arafat’ın kabri karşılıyor. Sonrasında ise vakıfta görevli kişiler müze ve vakıf hakkında bilgi veriyorlar. Görevlilerin tamamına yakınının kadın olmasından da ayrı bir mutluluk duydum. Filistin tarihi ve Yaser Arafat hakkında fotoğraflar, tarihi belgeler, video kayıtları, kişisel eşyasının sergilendiği bu vakfı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm. Giriş ücretsiz. İsterseniz hediyelik eşya alarak katkıda bulunabilirsiniz.  

Ramallah’ta bir de Filistinli şair Mahmut Derviş müzesi var. Burası aynı zamanda bir kültür merkezi. Hem Derviş’in hem de Filistin’in yakın tarihi hakkında çok şey öğreneceğiniz bir yer. Zaman zaman burada önemli kültürel etkinlikler de organize ediliyor. 

Betlahim
Betlahim

Beytüllahim  

Beytüllahim de tıpkı Ramallah gibi Kudüs’ten ulaşımı oldukça kolay bir şehir. Kudüs eski şehre yakın merkez otobüs terminalinden her yarım saatte bir kalkan otobüslerle ulaşabilirsiniz. Yalnız iki ayrı hat var. Biri Rachel’s Tomb’a gidiyor ve sizi güvenlik noktasında, diğeri ise Beytüllahim otobüs terminalinde bırakıyor. Aslında ikisi de kullanılabilir, ben otobüs terminalinden gidip güvenlik noktasından kalkan otobüslerle dönmüştüm. Kudüs’ten Beytüllahim’e yaklaşık yarım saatte ulaşıyorsunuz. Beytüllahim, Hıristiyanlar için önemli bir kent olduğu için oldukça turistik. Şehre girerken ilk gözünüze çarpan, İsrail devletinin inşa ettiği, şehrin etrafını çevreleyen upuzun beton duvarlar. 

Yaser Arafat
Bansky

Beytüllahim’de nereye gitmeli?  

Şehre her iki girişte de taksi şoförleri sizlere rehberlik etmek isteyecek ve bunun için pazarlık yapacaklar. Eğer çok zamanınız yoksa bu yöntemi kullanabilirsiniz. Kendiniz gezmek isterseniz ilk ziyaret edeceğiniz yer Church of Nativity yani Kutsal Doğuş Kilisesi. Bu kilise Hz. İsa’nın doğduğu yerin üzerine yapılmış ve dolayısıyla da Hıristiyanlarca kutsal kabul ediliyor. Kilise her zaman çok kalabalık. İçeride, yerde on dört köşeli yıldız şeklinde etrafı çerçevelenmiş bir bölüm var. Hz. İsa’nın doğumunun parlak yıldızla yani Betlahim yıldızıyla simgelendiği bilinir. Kilisedeki yıldız da bunu işaret ediyor. Kilisenin ön avlusu da oldukça güzel ve huzurlu. Kilisenin hemen yanında da Aziz Catherine anısına kurulmuş başka bir kilise var.  

Kutsal Doğuş Kilisesi’nden şehrin merkezine doğru yürüdüğünüzde bir diğer önemli kilise olan Milk Grotto Chapel’i göreceksiniz. İki kilise arası yürüyerek yaklaşık 10 dakika uzaklıkta. Süt Mağarası Şapeli, adını Hz. Meryem’in sütünün mağaraya düşmesiyle bembeyaz olduğu inancından alıyor. Aslında bir mağara olduğu için de oldukça serin bir yer ve aynı zamanda huzurlu. İki mekânı ziyaret ettikten sonra şehrin merkezindeki sağlı sollu küçük dükkânları gezebilirsiniz. Filistin mutfağının en güzel yemekleri felafel ve humus yapan pek çok lokanta var. Bir yemek molasının ardından Banksy’nin eserleriyle ünlenen “Utanç Duvarı”nı görebilirsiniz.  

Utanç Duvarı tüm şehrin etrafını saran uzun beton bloklar. İsrail devletinin işgalci politikasını gösteren Utanç Duvarı üzerine yapılan grafitilerle kaplı. İşgalciye en güzel cevap olarak orada duruyor. Muhammed Ali’den Che’ye, Arafat’tan öldürülen Filistinli çocuklara kadar herkes duvarda var. Banksy’nin eserlerinin bir kısmı duvarda, diğerleri de duvara yakın yerlerde. Biri bir hediyelik eşya satan dükkânın içerisinde. Yine duvarın yakınında Banksy’nin eserlerinin olduğu The Walled off Hotel var. Otelde kalmadan da eserleri görmek mümkün. 

Utanç Duvarı’nın sonunda ise İsrail devletinin işgal ettiği toprakları ve öldürdüğü çocukları gösteren bir yapıyla karşılaşıyorsunuz. Ayrıca kampları ifade eden bir de kapı var. Kapının üzerinde geri dönüşü simgeleyen anahtar… Anahtar da işgal edilen yerlerin simgesi. 

Yaser Arafat
Betlahim Kilise

El-Halil  

Beytüllahim’i gezdikten sonra ona çok yakın bir diğer Filistin şehri olan El-Halil’i görebilirsiniz. Beytüllahim merkez otobüs terminalinden kalkan minibüslerle yaklaşık yarım saatte El-Halil’e gitmek mümkün. El-Halil, en sevdiğim Filistin şehri. Her yerde meyve ağaçları, küçük dükkânlar. Zamanın durduğu ya da başka türlü aktığı bir yer burası. Ancak biz El-Halil’i, basında yer alan İsrailli yerleşimcilerin işgalleriyle duyuyoruz. İsrail’in bu politikası sebebiyle şehirde yer yer çatışmalar ve saldırılar da oluyor. 

Süt Mağarası Şapeli

El-Halil’de nereye gitmeli?  

El-Halil’de görülmesi gereken yer hem Müslüman hem Yahudi hem de Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen İbrahim Camii. İbrahim Camii Roma döneminden kalma bir kilise aynı zamanda. Daha da öncesinde ise İbrahim Peygamber’in eşi Sare’nin mezarının olduğu bir mağara. Böyle olunca her üç din için de kutsal bir yer olan mekân ikiye bölünüyor. Bir kısmı Yahudilerin kontrolündeyken diğer kısmı cami ve kabir olarak Müslümanlara bırakılıyor. Caminin içerisinde Hz. İbrahim, Hz. Sare, Hz. Yusuf ve Hz. Yakub’un mezarları var. Kudüs’teki Mescidi Aksa’da yaşanan çatışmaların benzerleri burada da zaman zaman yaşanıyor. Caminin etrafı eski şehir ve şehrin en güzel bölgesi… 

Filistin’in başka şehirleri de var; Nablus, Jenin, Jericho, Gazze gibi. Ben bu kez sadece üçünü ziyaret edebildim, bir sonraki gezide, yani çatışma değil barış zamanlarında diğerlerini de görmek dileğiyle. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz