Kasım ayında çok özel bir haber çarptı gözümüze. İstanbul Ticaret Üniversitesi desteğiyle gerçekleştirilecek 3D Kafkas unsurları taşıması beklenen bir giysi tasarım yarışmasından bahsediliyordu. Yarışma Maykop’ta organize olan Etnomoda Art Community’nin inisiyatifiyle ve anavatandaki cumhuriyetlerin 100’üncü kuruluş yıldönümü anısına düzenleniyor. Heyecanlandık ve konuyu araştırmak üzere önce İstanbul Ticaret Üniversitesi Küçükyalı Kampüsü’nde Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Habip Dayıoğlu ile görüştük.
Etnomoda Art Community platformunun kurucusu Öğretim Üyesi Prof. Susanna Makerova da sorularımızı Maykop’tan yanıtladı.
Yarışmanın kapsamını gösterebilmek adına çağrı metnini de aşağıda paylaşıyoruz ancak 30 Kasım son başvuru tarihi ve sadece ilgili bölüm öğrencileri tarafından yaratılmış 3D tasarımlar ile katılınabiliyor.
Yarışmanın vizyonu ve yaratıcılığın dijital ortamdaki sürdürülebilirliği bizi çok heyecanlandırdı. Nice vizyoner projelere, diyoruz.
İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Ticaret Odası Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı tarafından 2001 yılında kurulmuş olup bünyesinde 6 fakülte (İnsan ve Toplum Bilimleri, İşletme, Hukuk, İletişim, Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım), İngilizce Hazırlık Bölümü ve 5 enstitü (Dış Ticaret, Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Finans Enstitüsü, İletişim Bilimi ve İnternet Enstitüsü) ile araştırma ve uygulama merkezleri yer alan bir kurum.
Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Habip Dayıoğlu’na sorduk.
-Hocam, okurlarımız için İstanbul Ticaret Üniversitesinden ve kendinizden biraz bahseder misiniz lütfen.
-Üniversiteden mezun olup bir firmada çalışırken İngiltere’ye dil eğitimi için gittim ve orada ilgi alanım beni tekstil mühendisliğine yönlendirdi. Doktoramı University of Leeds’de Tekstil Mühendisliği’nde yaptım. Türkiye’ye geldikten sonraki birkaç adımın ardından İTÜ’de devam ettim ve 24 yıl öğretim üyeliği yaptıktan sonra emekli oldum. O sırada, şu an bulunduğum bölümde bir yeniden yapılanma ihtiyacı doğmuş olmalı ki beni çağırdılar.
Bölüm başkanı olarak uygulamayı bilen iyi bir nesil yetiştirebilecek eğitim kadrosunu oluşturduk. Her hocanın WhatsApp grubu vardır. Hoca-öğrenci iletişimi oldukça iyidir. Eğitim sanatsal bir olaydır. Hoca ne anlatmalı, öğrenci nasıl anlamalı bilinci ile ders işlenmelidir.
Bizde eğitim ağırlıklı olarak uygulamalıdır. Başka üniversitelerden bize gelen öğrenciler var. Eğitim sistemimizin çok iyi olduğunu belirtiyor ve sonuçta mutlu oluyorlar. Laboratuvarlarımız, atölyelerimiz ve bilgisayar programlarımız yeterli seviyededir.
Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümümüzün Etnomoda ile ilgili iletişimi dört sene kadar önce başladı. Etnik tekstiller üzerine dünyadaki ilk uluslararası defiledir. Geçmişin değerlerini yaşatmak güzel bir olay. Etnomoda yarışmasına üç defa katıldık. Gerçekten çok güzel çalışmalar var orada. Maykop’ta birçok değerlerini koruyorlar. Müzelerindeki eserlerin yaklaşık %90’ı bizim Anadolu kültürüne çok benziyor. Bu sene Adigey Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir yarışma organize edildi. Dört kişilik deneyimli bir jüri var. Online 3D olarak Çerkeslere ait geleneksel tekstillerle ilgili bir örnek tasarlayıp öğrenciler katılacak. Uluslararası bir yarışma ama çoğu başvuru Rusya’dan oluyor. Adı geçen 3D yarışmasında dört deneyimli jüri üyesi var. Geçen yarışmalarda ben de jüri üyeliği görevi yapmıştım.
-Maykop’la olan bu ilişkinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Üniversitenizin vizyonunda bu organizasyonun yeri ne? Neler hayal edebiliriz?
-Etnomoda faaliyetinin düzenleyicisi Susanna Makerova’dır. Bu faaliyetleri çok güzel organize etmektedir.
Üç yıl önce bölümümüzce düzenlenen defilemize Susanna Makerova da katılmış ve bölümümüze Çerkes desenli bir giysi hediye etmişti.
Esasında bu tür çalışmalar çok önemli. Ülkemiz için bu gibi faaliyetleri şansa çevirmeliyiz. Gerek üniversitenin, tekstil sektörünün ve gerekse ülkenin tanıtımı için bu ve benzeri aktiviteler teşvik edilmelidir. İTO’daki tekstil sanayicilerinin bölümümüze verecekleri destek ile ülkemizde tekstil ve moda tasarımında uluslararası deneyimde bir model oluşturulabilir. İhracat, iç piyasa ve istihdam olarak önde bir sektör konumunun dikkate alınması dikkate şayan olacaktır. Belki de Adigey’de yapılan yarışmaların bir benzerinin İstanbul’da yapılmasının, ülkemiz tekstil sektörüne daha fazla uluslararası boyut kazandıracağı aşikârdır. Bu oluşumun kültürel, insani ve maddi etkileri olacaktır. Anadolumuzdaki tekstil sanatlarımızı uluslararası boyuta taşımak gerekir.
Yarışma çağrı metni
Etnomoda Art Community, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin de desteğiyle ilk dijital Etnomoda Yarışması’nı düzenliyor. Yarışmaya 3D giysi görselleştirme yöntemiyle oluşturulan ürünlerle katılım sağlanabilecek.
Daha önce yüz yüze yapılan yarışma bu sene dijital olarak gerçekleştirilecek ve yarışmaya gönderilecek ürünler dijital ortamda hazırlanacak. Yarışma bu yıl Adigey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes cumhuriyetlerinin 100’üncü kuruluş yıldönümü anısına düzenleniyor. Yarışmaya katılacak eserlerin de Kafkas unsurlarını taşıması hedefleniyor.
Üniversitemiz Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’nün de desteklediği yarışmanın jürisinde tasarımcı, British Higher School of Art and Design Öğretim Üyesi Maria Shevchenko; 3D sanatçısı, oyun ve NFT geliştirme uzmanı Hussein Kuchkarov; 3D tasarımcısı Nastasia Nekrasova ve Etnomoda kurucusu Susanna Makerova yer alıyor.
Tamamen dijital ortamda yapılacak yarışmanın jüri geri bildirimleri de çevrimiçi yapılacak. Kazananlar 3D Couture kursundan ücretsiz yararlanacak ve eserleri “EtnomodaArtRoom” platformunda sunularak “Etnomoda” festival yarışmasında ve tüm Rusya ve uluslararası farklı sergilerde tanıtılacak.
Projenin yaratıcısı genç tasarımcı ve festival/yarışma akımı “Etnomoda” platformunun sorumlusu Prof. Susanna Makerova (Khounagova):
Dilbilim doktoru, çalıştığı üniversitede İngilizce bölüm başkanı, moda tasarımcısı, SuzieMFashionLAB’in kurucusu ve kreatif direktörü, Pierre Cardin ve Vyacheslav Zaytzev Moda Evleri’nden verilen diplomaların ve Golden Scissors Profesyonellik Ödülü’nün sahibi, bütün Rus ve uluslararası yarışmaların büyük ödül sahibi, moda ve tasarım akımı Etnomoda’nın öncüsü ve sorumlusu, 2018’in en iyi ve yetenekli 13 tasarımcısından biri, 2019’un en iyi 10 Rus moda markasından biri, farklı ülkelerde uluslararası moda haftaları katılımcısı, iki Guinness rekoru olan en büyük moda şovunun katılımcısı, Forbes tarafından “etnik modadaki teknolojik yenilikleri başarılı bir şekilde gösteren bir tasarımcı” olarak tanımlanan kişi.
-Bize Etnomoda etkinliğinin tasarlanma ve hazırlık sürecinden biraz bahsedebilir misiniz lütfen. Ne zaman başladı, düşünce nasıl olgunlaştı, bu seneki yarışma bir ilk mi?
-Genç tasarımcıların ilk “Etnomoda” yarışması, Rusya Gençlik Birliği desteğiyle 2015’te Adigey Devlet Üniversitesi tarafından düzenlenen “Kafkasya’da Öğrenci Baharı” kapsamında yapıldı. Yarışma, dikkatleri çekmenin ötesinde projenin başarısı Rusya sınırlarını aştı. Bugün “Etnomoda”, moda dünyasında öğrencilerin yaratıcılığını destekleyen önemli bir etkinlik haline gelmiştir.
Festival, Rusya ve dışındaki genç öğrencilerin aşağıdaki kategorilerde ürettikleri eserleri sergiledi:
-Modern kıyafette etnik motifler: Etnik motifler barındıran farklı amaçlı, modaya uygun hazır giyim ürünleri
-Ulusal kostüm: Farklı dönemlere ait ulusal kostümün tarihi ya da farklı temellere dayanarak yeniden tasarlanması
-Etnik elementler barındıran sahne kostümü
-Etno gösteri: Moda tiyatroları ya da sahnede müzik performansı
-Sanat ve zanaat (etnik moda aksesuarları dahil)
-En iyi moda fotoğrafı
Yarışma internet üzerinde gerçekleşti.
2020 yılındaki yarışmada öncelik fotoğraf ve video materyallerine verilmişti, jüri karşısına çevrimiçi çıkılmıştı. Jüriye ünlü moda analizcisi ve tarihçi Alexander Khilkevich başkanlık etmişti. Jüride moda tasarımı, kültür ve sanat dünyasının tanınmış uzmanları yer almıştı.
2020’de katılımcı sayısında artış oldu. Yarışma geleneksel olarak 30 yaş altı tasarımcıların eserlerinin sergisiyle başladı. 2020’deki yarışmaya Rusya’nın 20 bölgesinden ve dünyanın 17 ülkesinden katılım oldu. Rusya, İtalya, İsrail, Japonya, Türkiye ve Amerikalı uluslararası jüriye de Alexander Khilkevich başkanlık yaptı. İnternette izlenme sayısı 100 bini geçmişti.
Yarışmanın büyük ödülünü İsrail’deki Shenkar Mühendislik, Tasarım ve Sanat Koleji’nden Katya Romantsov kazanmıştı. Kazananlar, zekâ ve güzelliğin temsilcisi eski bir tanrıçayı temsil eden el yapımı bir heykelcikle ödüllendirildi.
-Bize biraz da bu etkinliğin vizyonundan bahseder misiniz lütfen. Bir sonraki adımınız ne olacak, İstanbul Ticaret Odası Üniversitesi ya da başka üniversitelerle yeni işbirlikleri planlıyor musunuz?
-Bugünlerde gitgide daha çok moda tasarımcısı dijital teknolojiye dönüyor. 3D giyim alanında gelişiyor ve 3D modelleme programları ile sanal gardıroplar oluşturuluyor. Dijital giysiler kendini ifade etmenin bir aracı, kültürel kodun taşıyıcısı olarak ulusal mirasa dikkati çekiyor. Dijital olarak hazırlanmış bir etnik kostüm henüz onu gardırobuna asmaya hazır olmayanlar için bile denemesi kolay bir seçenek. Rus tasarımcılar ulusal kültürün ayırt edici özelliklerini global dijital dünyasına taşımaya başladı bile.
Bütün bunları göz önüne aldığımızda, kültürlerarası bir etkinlik organize etmenin önemli bir adım olacağını ve toplumun ilgisini çekmesinin yanı sıra kurumumuzu da ileriye dönük ve başarılı bir pozisyona taşıyacağını düşündük. Hepimizin içerisinde olduğu global sosyal sürecin merkezi haline gelebiliriz. Böyle uluslararası bir organizasyon, hepimizin yarar sağlayacağı, kültürlerarası ve ekonomik bir ‘yeniden var olma’ sürecini tetikleyebilir.
Platformumuz; Türkiye, Rusya ve belki başka ülkelerin de (festivale-yarışmaya katılan) Ticaret Odalarının moda endüstrisi temsilcilerine yeni perspektifler ve işbirlikleri geliştirebilecekleri bir şans yaratıyor ve yeni yaklaşımlar bulmayı mümkün kılıyor (Lojistik merkezlerinin ve trafiğinin yeniden düzenlenmesi gibi).
Hiç şüphe yok ki proje, kültürel işaretlerin dijital ortamda var olmalarını, korunmalarını sağlayabilir. Etnomoda Haftası, sinerji yaratacak bir platform olabilir.
Etnomoda derken sadece kültürel ve öznel olandan değil, açık ve çok kültürlü bir zeminde farklı etnik grupların birbiriyle uyumlu yaratımlarından bahsediyoruz. Bahsettiğimiz şeyler klişeler değil, yeni anlamlardır. Rus-Türk iş ilişkilerinde, ilgili ülkelerin kültürel miraslarının zenginliğiyle güçlenen yeni içerikler. Bu projenin amacı; tasarımcıların potansiyelini ortaya çıkarmak ve uluslararası zeminde sunulan fikirlerle yatırımcıların dikkatini çekmek, işbirlikleri, ortaklıklar oluşturmaktır.
Bu inisiyatifin desteklenmesi Rus ve Türk iş dünyaları arasında önemli büyüme potansiyellerini tetikleyebilir ve tasarımcıların yeni ve alternatif moda merkezleri oluşturmalarını sağlayabilir.