SGDF’li Müslüm Koyun davası: Türkiye’de örgütlenme özgürlüğü ve siyasi mahpuslara karşı artan hak ihlalleri örneği

0
258
Müslüm Koyun

Türkiye’de ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik kısıtlar ile hapishanelerde yaygınlaşan hak ihlallerine dair şikâyetler, son yıllarda artıyor. Türkiye’de gençlerin örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlaller, siyasi mahpusların cezaevi koşulları ve maruz kaldıkları hak ihlallerine ikisi beraat eden ve biri hâlâ tutuklu Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi üç sosyalist gençle yanıt bulmak mümkün. SGDF MYK üyesi ve Yeşil Sol Parti (YSP) milletvekili adayı iken seçimlerden önce gözaltına alınan ve halen Eskişehir H Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Müslüm Koyun, sosyalist siyaset yapan gençler özelinde birçok hak ihlalinin vücut bulmuş hali… Bu nedenle, SGDF Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı, Müslüm Koyun’un 24 Ekim’de görülecek ikinci duruşmasında dayanışma çağrısı yapıyor.

Yaren Tuncer

Türkiye’de cezaevleri: Siyasi mahpusların hak ihlalleri

Türkiye’de hapishanelerde artan hak ihlallerine dair şikâyetler, çıplak aramalar ve özellikle siyasi tutsaklar için tecrit uygulaması ile ağırlaşan hak gaspları son yıllarda çokça gündeme geliyor. Cezaevlerinde özellikle siyasi mahkûmların hak ihlallerine yönelik artan şikâyetlerin son örneklerinden biri SGDF. SGDF, Suruç Katliamı’ndan bu yana her yıl çeşitli gerekçelerle operasyon ve tutuklamaların hedefinde. Sosyalist gençler, “örgüt üyeliği” odağındaki suçlamalarla tutuklanıyor ve sonra beraat ediyor; bu süreç her yıl tekrarlanıyor.

SGDF Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı cezaevinde geçirdikleri sürede maruz kaldıkları uygulamaları aktarırken siyasi mahpusların hapishane koşullarının ağırlığına dikkat çekiyorlar: Siyasi tutsakların çoğu koğuşlarda değil tek ya da 3 kişilik tecrit hücrelere konuyor. Havalandırma, görüş, sohbet-spor, telefon hakları kısıtlanıyor. Mahpusların cezaevi dışındaki iletişim kanallarına müdahale ediliyor.

Okan Danacı siyasi mahpuslar üzerindeki tecrit uygulamasının yaygınlaşmasını, demokratik örgütleri “sindirmek ve örgütsüzleştirmek” amacıyla açıklıyor. Ayrıca siyasi mahpusların görüşçülerinin güvenlik soruşturmasındaki olumsuz değerlendirmeleri gerekçe gösterilerek reddedildiğini, bu nedenle SGDF MYK üyesi Müslüm Koyun’un 6 aydır kimseyle görüşemediğini söylüyor.

Okan Danacı

“Yaşamda her şey gibi tutsaklığın da kadın hali farklı. Kadın oluşun kendisini bir fark, bir başkalık olarak görüyor devlet”

Yaren Tuncer kendi deneyimini “Yaşamdaki değerleriniz, ilkeleriniz, yaşayış biçiminiz devrimci tarzda olduğu için cezalandırılıyorsunuz, hapishane içinde de soruşturma ve kısıtlamalar uygulanıyor” şeklinde ifade ediyor.

SGDF Eşbaşkanı Yaren Tuncer, bir kadın olarak tutukluluk sürecini şu sözlerle aktarıyor: “Mücadele eden bir kadınsanız bu ülkede gözaltı yahut tutuklama ile karşılaşmama şansınız neredeyse yok. Yaşamda her şey gibi tutsaklığın da kadın hali farklı. Kadın oluşun kendisini bir fark, bir başkalık olarak görüyor devlet. İkincilsin; cinselliğin ve bedenin, zihnin ve yaşayışın ilk önce kadın olduğun için müdahaleye açık, sonra da tutsak olduğun için. Dolayısıyla bu, tutsaklık sürecinde de hissediliyor.”

Tuncer, kadın mahpusların maruz kaldıkları hak ihlallerine dair sorumuza ise şu yanıtı veriyor: “Bir kadın olarak özgür yaşamakta ısrar ve bağımsızlık bilinci güçlü bir şeydir. Her türden müdahale ve saldırıya direniyorsunuz, tutum almazsanız üzerinize giydiğiniz tişörtün hapishaneye uygun olup olmadığına dahi müdahale etmeye hevesli bir idare var. Ayrıca artık birçok hapishanede çıplak arama işkencesine maruz kalıyorsunuz.”

 

SGDF hedef haline mi getirildi?

Hatırlanacağı üzere, SGDF’ye 12 Mart’ta bir operasyon düzenlenmiş, SGDF Eşbaşkanı Yaren Tuncer ve Okan Danacı ile çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Tuncer ve Danacı’nın tutuklu, 6 kişinin ise tutuksuz yargılandığı davanın ikinci duruşmasında mahkeme, Taner ve Danacı’nın tahliyesine karar vermiş; SGDF üyeleri Müslüm Koyun ve Sude Çağlar’ın ise tutukluğuna hükmetmişti.

Hem Tuncer hem Danacı, SGDF’nin “sistematik olarak operasyonlarla hedef haline” getirildiğini düşünüyor. Okan Danacı, son yılda 13-14 SGDF üyesinin ya gözaltına alındığını ya da tutuklandığını hatırlatıyor ve “SGDF’ye üye olmak suç gibi gösteriliyor. A Haber’e gözaltı ve tutuklama haberleriyle çıkıyoruz. Sonra serbest bırakılıyoruz. Fakat 3-5 genci tutuklayarak terörü sorununu çözüm gibi gösteriyorlar” diyor.

Eşbaşkanlar, maruz kaldıkları ihlallerin asıl nedeninin “gençlik hareketine ve genç bilinçlere gözdağı vermek” olduğunu düşünüyor. Her ikisi de “sosyalist ve SGDF üyeleri oldukları için yıldırma ve gözdağı amacıyla hedef haline getirildiklerini” ve bu nedenle gözaltına alınıp tutuklandıklarını söylüyorlar. Bunun da gençlerin siyasete katılımını olumsuz etkilediğini belirtmekle birlikte “Bizi bitiremediler, faaliyetlerimizle onlara karşı duruyoruz, direneceğiz” diyorlar.

Danacı SGDF olarak “Rejimi ve düzeni rahatsız ediyoruz çünkü değiştirmek istiyoruz, mücadele ediyoruz. Siyasal mücadele içinde, doğanın talanında, erkek egemen sisteme, Kürtlerin, Ermenilerin yok sayılmasında, gençlerin sindirilmesinde ve diğer mağduriyetler karşısındaki her itirazımızda çokça karşı karşıya geliyoruz” diyor.

Danacı, SGDF’nin maruz kaldığı operasyonların bir diğer önemli gerekçesini “Kürtlerle yan yana durmaları” olarak açıklıyor. Ona göre, Türkiye’de “Kürt halkının taleplerini dile getiren örgütler daha çok hedef haline geliyor”. Bu çerçevede, Yaren Tuncer de Eskişehir’de tutuklu olan SGDF üyeleri Sude Çağlar ve Müslüm Koyun’un “Suruç İçin Adalet ve 1 Mayıs gibi eylemliliklerde sürükleyici rol aldıkları için hedefe konduklarını” belirtiyor.

 

Siyasi mahkûm (tutsak) Müslüm Koyun kimdir?

MYK üyesi ve YSP Eskişehir milletvekili adayı Müslüm Koyun 3 Mayıs 2023 tarihinden bu yana Eskişehir H Tipi Hapishanesi’nde. İlk duruşması 14 Eylül 2023’te Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeydi. İkinci duruşması 24 Ekim’de yapılacak olan Koyun’un ifade, eylem ve örgütlenme hakkını kullanırken yargılanması ve haklarının ihlali, Türkiye’de son yıllarda artan hak ihlallerinin ve hapishane koşullarının bir aradalığını göstermesi açısından önemli bir örnek…

SGDF MYK üyesi olan Müslüm Koyun, Anadolu Üniversitesi Felsefe ve Sosyoloji bölümlerinden mezun ve hâlâ aynı üniversitede gazetecilik öğrencisi. Koyun, 1 Mayıs 2023’te YSP milletvekili adayı olmasından kısa bir süre sonra evine yapılan operasyonla gözaltına alındı ve tutuklandı.

 

Müslüm Koyun’un yargı süreci: İddianame ve savunma

Koyun, Eskişehir’de bulunan ve Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren 33 kişinden biri olan Polen Ünlü anısına kurulan Polen Gençlik Kültür Evi’nde görev alıyordu. Eskişehir’de YSP vekil adayıydı. Müslüm Koyun’a yöneltilen suçlama “örgüt üyeliği”.

Koyun’un avukatı ÖHD üyesi Av. Doğukan Taşdan ile yargı sürecini, suçlamaları ve yaptıkları savunmayı konuştuk. Taşdan, Koyun hakkındaki soruşturmanın nedeninin “yasadışı illegal bir örgütün kendine eleman kazandırmak için gençlik-kültür merkezleri kurmak” olduğunu ancak bunun somut duruma bağlanmadığını, yalnızca varsayım ile soruşturmanın ilerletildiğini aktarıyor. Taşdan ayrıca iddianamede Koyun’un “örgüt üyeliğine” delil olarak, “SGDF’nin Telegram uygulamasındaki konuşmalar, SGDF’nin düzenlediği yaz kampı, yasal ve demokratik eylemler, sosyalist mücadele içinde veya IŞİD çetelerine karşı savaşırken hayatını kaybeden insanları mezarları başında anmak veya sadece anmak gibi fiillerin” gösterildiğini belirtiyor.

 

 

“Örgütlenmenin, sosyalist fikriyatı ve eylemliliği nüfuz edilen her alana yaymanın kendisi yasadışı bir silahlı örgüte üye olmaya delil gösterilemez”

Koyun’un gözaltına alınmadan önceki seçim programı çerçevesinde kamuya açık alanlarda bulunduğunu hatırlatan Taşdan, ifade vermeye çağrılsa ifade vermeye gitmekten çekinmeyecek bir vekil adayı olan Koyun’un soruşturmasının hangi sebebe istinaden, ne tür bir şüphe ve ne tür somut veri olduğu gösterilmeden yürütüldüğünü belirtiyor. “Bu hem adil yargılanma hakkının ihlalidir hem de kişilerin özlük haklarını ihlal etmektedir. Müvekkilin bir milletvekili adayı olduğu da gözetildiğinde ortaya çıkan tablo daha antidemokratiktir. Müvekkilin kriminalize edilmesi seçme ve seçilme hakkının da ihlali sayılabilecektir.”

Müslüm Koyun’un söz konusu iddialara karşı savunmasının temeli, örgütlenme özgürlüğü.

Taşdan bunu “Örgütlenmenin, sosyalist fikriyatı ve eylemliliği nüfuz edilen her alana yaymanın kendisi yasadışı bir silahlı örgüte üye olmaya delil gösterilemez” şeklinde ifade ediyor.

 

Müslüm Koyun davası neden önemli?

H tipi cezaevinde, tecrit koşullarında tek başına tutulan Müslüm Koyun’un avukatı Doğukan Taşdan’ın da dikkat çektiği gibi Türkiye’de son yıllarda somut veriye dayanmadan soruşturmalar başlatılıyor; ifade ve örgütlenme özgürlüğü sınırları içinde kalan birçok faaliyet suç teşkil ettiği iddiasıyla birçok kişi farklı şekillerde hak ihlallerine maruz kalıyor. “Varsayımlarla insanlar fiziki veya teknik takibe uğrayabiliyor, özel hayatın gizliliği ve ceza hukukundaki usul işlemleri göz ardı ediliyor. Ayrıca siyasi dosyalarda avukat kısıtlılığı birçok dosyaya konuyor, çoğunda gizlilik kararı da oluyor. Bu durum müvekkilin ve savunma makamının savunma yapabilme yetisini epeyce kısıtlıyor. Yine son dönemde örgütlenme özgürlüğü ciddi tehdit altında. Usulüne uygun kurulan ve işletilen dernekler, siyasi partiler, STK’lar yasadışı örgütlerle ilişkilendiriliyor. İfade özgürlüğü yalnızca toplumun hoşuna giden düşünceler açısından kabul görüyor.”

Tüm bu gerekçelerle, Taşdan’ın vurguladığı gibi “Müslüm Koyun’un davası bütün hak ihlallerinin aynı anda vücut bulması ile önem arz ediyor.”

SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı da somut delillere dayanmayan yargı süreçlerinin ve tecrit dahil birçok mağduriyeti barındıran tutukluluk hallerinin “Müslüm Koyun’un şahsında tüm hak ihlallerine itiraz etmek için” duruşmada kendilerine destek verilmesini umduklarını, aksi takdirde koşulların herkes için daha da ağırlaşacağını not ediyor.

Türkiye’de ifade ve örgütlenme özgürlüğünün anayasada uluslararası sözleşmelerde belirtilen güvencelerle korunması; insan hakları ve onurunu gözeten adil yargılanma hakkının, SGDF üyeleri dahil tüm yurttaş için korunması için dayanışma elzem görünüyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz