Aslan Gagiev’in davası sonuçlandı

0
156

Ağustos ayında Güney Bölge Askeri Mahkemesi, Rusya’nın en ünlü suç patronlarından “Cako” lakaplı Aslan Gagiev’in (Sergei Viktorovich Morozov) davasını sonuçlandırdı. Altı cinayet, suç topluluğuna liderlik etme, eşkıyalık ve yasadışı silah kaçakçılığı suçlamalarıyla mahkeme onu, ziyaretlere yılda üç defadan fazla izin verilmeyen özel bir rejim kolonisinde ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Gagiev’in Güney Bölge Askeri Mahkemesi’nin kararına itiraz edip etmeyeceği henüz bilinmiyor. Daha önce “Gagiev çetesi”nden 12 kişi, 12 yıl hapisten ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Soruşturma Komitesi’ne göre, “Gagiev çetesi”nin 24 üyesi halihazırda hüküm giymiş, yedi kişi arananlar listesine alınmış ve grup içindeki çatışmalar nedeniyle yedi kişi de öldürülmüştü. Soruşturma Komitesi’ne göre Gagiev’in çetesi 2004’ten 2013’e kadar dokuz yıl boyunca varlığını sürdürdü ve 46’dan fazla elemanı vardı. Grubun Moskova, Moskova bölgesi ve Kuzey Osetya’da yaklaşık 60 cinayetle suçlandığı biliniyor. Güvenlik yetkilileri, çetenin, bazılarının bizzat Gagiev tarafından emredildiği iddia edilen sözleşmeli cinayetler işlediğine inanıyor. Gagiev’in bazı tersaneler de dahil olmak üzere çok sayıda gayrimenkul ve işletmeye sahip olduğu iddia ediliyor. Aslan’ın farklı kaynaklarda değişik kadınlardan 17 ila 22 çocuğun babası olduğu da yazıldı.

Özellikle 2008 yılında Kuzey Osetya, bir dizi cinayet ve üst düzey yetkililerin hayatına yönelik girişimlerle boğuşmuştu: Başbakan Takoyev ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Metsaev’e suikast girişimlerinden kurtulurken, Kriminal Soruşturma Dairesi Başkanı Chelidiyev ve oğlu Zaur ile Vladikavkaz Belediye Başkanı Karayev ile selefi Pagiyev kurtulamamışlardı. Gagiev ve adamları, kötü şöhretli Kredittrust ve Sodbiznesbank’ın sahibi Alexander Slesarev ve aile üyelerini öldürmüş, Moskova müfettişi Alexander Leonov’a suikast girişiminde bulunmuş ve Kutuzovsky bankasının yönetim kurulu başkanı Oleg Novoselsky’yi 2005 yılında canlı canlı bir fıçıya betonlayıp Moskova Kanalı’na atmışlardı. Aslan’ın adamlarından bazıları gözaltına alınarak ağır hapis cezalarına çarptırıldı. Suç örgütünün firari lideri, Ekim 2014’te uluslararası arananlar listesine alınmış, Ocak 2015’te Avusturya’da yakalanmış ve Mart 2016’da Josefstadt hapishanesinden 100 bin euro kefaletle serbest bırakılmıştı. Rus medyası, Jacko’nun Avrupa’da siyasi sığınma talebinde bulunduğunu ve herkesi “kendisine yapılan zulmün” siyasi nitelikte olduğuna ikna etmeye çalıştığını yazmıştı. Cako bu süreçte Osetya’yı Rusya yanlısı yol yerine “Gürcü yanlısı yol”u izlemeye çağırdığını ve bu nedenle RF tarafından suçlandığını da iddia etmişti. Rusya Başsavcılığı, Gagiev’in iadesi için talepte bulunmuş ve Eylül 2017’de Viyana Yüksek Bölge Mahkemesi, Aslan’ın yargılama sırasında işkenceye veya insan hakları ihlallerine maruz kalmayacağına dair diplomatik güvence ve garanti aldıktan sonra talebi kabul etmişti.

Duruşmalarda cam akvaryumda tutulan “İnsanlara inandığım için pişmanım” diyen Cako oldukça rahat görünüyordu ve belli ki basının ilgisinden oldukça keyif alıyordu. Cako savunmasında, suçlamaların sadece resmi güvenlik güçlerine bağlı kişilerin ifadelerine dayandığını, net kanıtlar olmadığını iddia ederek beraatını talep etti. Mahkemeye göre Aslan Gagiev, 2004’ten 2013’e kadar dokuz yıl boyunca var olan bir çeteyi yönetiyordu. Topluluk üyeleri onu “baba”, kendilerini ise “kardeş” olarak adlandırdı. “Moskovsky Komsomolets”, karizmatik bir kişilik olan Gagiev’in sıradan katılımcıların kafasında, kendilerinin FSB’nin gizli çalışanları olduklarına ve “vatanlarının iyiliği” için gizli görevler yürüttüklerine içtenlikle inandıkları paralel bir gerçeklik yarattığını iddia etti. Suçluların aynı zamanda Kuzey Osetya’da gelişen adam kaçırma olaylarına karşı mücadele ettikleri gerçeğiyle de buna ikna olmuşlardı. Çete Kuzey Osetya’da yeni faaliyet göstermeye başladığında adam kaçırma gerçek bir belaydı. Gagiev ve adamları kaçırılanları serbest bırakmak için ellerinden geleni yaptılar ama kaçıranlara da acımadılar. Gagiev, paralı askerlerin yanı sıra sözde “mali istihbarat görevlileri”ni ve “ekonomik tetikçileri” de örgütüne kattı. İlki büyük müşteri kılığına girerek bankalara sızdı. İkinci grup ise öldürülen bankacıların ve işinsanlarının mallarını cebe indirdi.

Soruşturmaya göre, Cako suç örgütü, hem Kuzey Osetya’da hem de Rusya’nın başkentinde düzinelerce yetkiliyi, kolluk kuvveti temsilcisini, girişimciyi ve “hain kardeşler”i öldürmekten suçlu. Bu cinayetlerin “resmi görevlilerden aldığı emir sonucu” işlendiğini iddia eden Cako ise bu cinayetlerin “FSB’nin özel görevleri” olduğunu ve bu konuda yapmayı istediği itirafların kale alınmadığını iddia etti. Resmi makamların emir verdikleri ispat edilemese de resmi görevli kişilerle bağlantıları olduğu, çetede bir savcı yardımcısının, organize suç dairesinden ve başka polis memurlarının ve baştetikçisinin GOA karşı istihbaratında çalıştığı iddia edilen “Bote”nin olması, su götürmez. Baştetikçisi kabul edilen “Bote” lakaplı Oleg Gagiev, zamanında Güney Osetya’nın karşı istihbaratında da görev yapmıştı ve bu büyük olasılıkla FSB ile bağlantısını gösteriyor. Araştırmacı gazeteciler defalarca Gagiev’in, savcılardan hükümet başkanlarına, üst düzey Oset ve Rus yetkililerle bağlantıları olduğunu yazdılar.

Cako da bu bağlantıları reddetmedi. “Kuzey Osetya Başbakan Yardımcısı’nı (Kazbek Pagiev) hükümet yetkililerinin emriyle öldürdüğümü ve bunu kimsenin yapmadığını itiraf ettim. Her şeyi -kime, nasıl ve neden- anlatmaya hazırım ama ilgilenmiyorlar. 70’ten fazla ceset ve tek bir sebep yok – iddiaya göre bunu Osetya’da suç duyurusunda bulunmak için yaptım. Milyarlarca dolarım var, neden bu Osetya’ya ihtiyacım var? İtiraf etmek istiyorum ama izin vermiyorlar” derken kimilerine göre gerçekleri dile getiriyor kimilerine göreyse kendine bağlanmayan yöneticileri iftira ile yakmaya çalışıyordu.

Halkın tepkisi de benzer şekilde iki uçta toplandı. Yerel blog yazarı ve sosyal aktivist Batraz Misikov, Kavkaz.Realii web sitesine yaptığı açıklamada, Kuzey Osetya’da Gagiev’in kararına verilen tepkinin kutupsal olduğunu ortaya koyarak “Bazı kişiler, örneğin maktulün yakınları, mahkemenin kararını onaylıyor. Ancak Gagiev’in Cumhuriyet’teki nüfusun belirli kesimleri arasında çok büyük bir hayran kulübü var. Karardan dolayı sosyal ağlarda çok fazla üzüntü gördüm” dedi. Kuzey Osetyalı gazeteci Ruslan Totrov da, Aslan Gagiev’in ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasının şaşırtıcı olmayan ve beklenen bir ceza olduğunu söyleyerek bazı insanların Gagiev’in boş yere mahkûm edilmiş dürüst bir adam olduğuna, bir çeşit Robin Hood olduğuna inandığını belirterek büyük bir çeteye liderlik etmekle suçlanan bir kişiye yönelik halk desteği eğilimini de tehlikeli olarak nitelendirdi. Gazeteci ayrıca sosyal medyada Dzhako’yu destekleyen birçok Kuzey Osetyalı olduğuna ve insanların isimlerini gizlemeden yorum yazdıklarına da dikkat çekerek bunu evrensel insani değerlerde ve ahlaki kriterlerde tam bir değişim olarak niteledi. Kuzey Osetya’da Dzhanko’nun iade sürecinde, savunması için ayrı ofisler açmak da dahil olmak üzere binlerce imza toplanmış ve hatta sosyal medya platformlarında onun iyiliklerinin anlatıldığı sayfalarda insanlar açıkça destek vermişlerdi.

 

Daha ayrıntılı bilgi için:

https://www.occrp.org/en/panamapapers/the-secret-

caretaker/https://www.newsru.com/crime/21sep2016/dzhakognglikefsb.html

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz