Abhazya Merkez Sanat Galerisi’nde yangın

0
202

Abhazya’nın başkenti Sohum’da bulunan Abhazya Sanatçılar Birliği Merkez Sanat Galerisi’nde 21 Ocak’ta çıkan yangın yaklaşık üç saat sürdü ve 4 binden fazla tabloyu küle çevirdi. Abhazya Kültür Bakanı Dinara Smyr, “Her şeyin yandığını söyleyebiliriz. Bu, Abhazya’nın ulusal kültürü için telafisi mümkün olmayan bir kayıptır” açıklamasında bulundu.

Abhazya’nın ilk profesyonel ressamı Prens Aleksandr Şervaşidze-Çaçba’nın 300 eseri de yangında küle döndü.


Abhazya, Merkez Sanat Galerisi’ndeki yangında çok değerli sanat eserlerini, geri dönülmesi mümkün olmayacak şekilde kaybetti. Bu Abhazya’nın Gürcistan ile ilk savaşı sırasında, yanan parlamento binasındaki kütüphane ve arşiv kayıtlarından sonra ikinci felaketi oldu. Abhazya Merkez Sanat Galerisi olarak kullanılan binanın her iki yanında özel bankalar ve kurumlara ait işyerleri bulunmaktaydı. Bugüne kadar elde edilen bilgiler çerçevesinde bu binanın bitişiğinde yer alan özel bir bankanın elektrik panosundan çıkan yangının galeri binasına da sıçraması sonucu bina tamamen yandı.

Yangının hemen ardından değerli eserlerin bulunduğu bir bina, neden bu kadar korumasız bırakıldı diye düşündüm. Ayrıca Abhazya için bu kadar değerli eserlerin tek bir yapı içinde toplu olarak bulundurulmasının yaratacağı bu olumsuzluğu düşünememiş olmaları da çok ilginç geldi. Yapı ve çevresindeki risk yaratacak her türlü konum için önlem alınmalıydı. Bu ve buna benzer soruların yanında yönetimin aczinden yararlanmak isteyenler de olabilir mi diye düşündüm. Zira buradaki eserlerin maddi değeri de oldukça yüksek. Bir zamanlar Türkiye’deki Sait Halim Paşa Yalısı yangını aklıma geldi. Bu yangına ait birçok soru hâlâ yanıtlanabilmiş değil.

Bütün bu soruları düşünürken Abhazya yönetiminin koruması altındaki bu eserler içinde dünyaca ünlü Abhaz ressam Aleksander Çaçba’ya ait 300 tablonun olduğunu ve ünlü ressamın bu eserleri özellikle vatanı Abhazya’ya bağışladığını da yazmamız lazım. Bunlardan ancak birkaçı kurtulabilmiş ve bazılarının da restorasyonu gerekecek. Yananlar arasında ünlü ressamlar Viktor Shceglov, Khut Avidzba, Sergei Sangolov, Galov , Sergei Gaberlia, Visarion Tsvizhba, Tachulia Minasyon’a ait eserler de yer almaktaydı.

Abhazya hükümeti bu konuda nasıl bir soruşturma açacak bilemiyorum. Ancak yanan eserlerin yerine getirilebilmesi de artık mümkün değil. Bu olaya ilişkin açılacak soruşturmada sorumlular mutlaka bulunmalı ve gerekli cezayı da almalıdırlar. Bu ihmal hiçbir surette kabul görecek bir davranış asla olamaz. Ve hiç düşünmek istemediğim bir sabotaj ve ona bağlı kurgulanacak tablo hırsızlığı olmuş mudur? Ona dair yorum yapamam. Fakat eserlere ait belgeler üzerinden tüm dünya pazarları izlenirse bu konuda mutlaka gönülleri rahatlatacak birtakım sonuçlar da çıkacaktır. Ama net ifade etmeliyim ki Abhazya yönetimi kendisine emanet edilen bu eserleri koruyamamıştır. Bunun sebepleri, gerekçeleri vs. konuşulacak çok şey var; ancak belki şimdi değil.

Yangın ile ilgili görüşlerini aldığım, Abhazya’nın Türkiye temsilcisi İbrahim Avidzba, “Yangın galeri binasının yanındaki özel bankanın elektrik kaçağından kaynaklanarak çıkmış. Yangının gece yarısı olması yapılacak müdahale konusunda da sıkıntı yaratmış. Yapı içinde 4.700 adet eser mevcuttu. Bu eserlerin çok büyük bir kısmı tamamen yandı. Geride kalan ve onarıma muhtaç olanlar için Rusya’dan konusunda uzman kadrolar davet edildi. Kültür Bakanlığı ve Ressamlar Birliği organizasyonunda kurtarılması mümkün olan eserler üzerinde gerekli çalışmalar yapılacak. Yangın ile ilgili sabotaj şüphesi de dahil tüm araştırmalar sürüyor. Şu ana kadar Abhazya hükümeti tarafından yangına ait bir teknik rapor yayımlanmadı. Yangının Abhazya ve Türkiye’deki diaspora üzerinde çok olumsuz etkileri oldu. Halk çok üzgün ve kırgın. Ayrıca eserlere ait dijital kayıtların olup olmadığı araştırılıyor. Bu kayıtlara ulaşabilirsek eldeki tüm eserlere ait bir albüm basılması konusunda Türkiye’deki uzmanlarla da çalışma içinde olacağız” dedi. Diğer taraftan yangının hemen ardından görüştüğüm Oktay Chkotua çok üzüntü içinde olduğunu belirtti ve Abhazya yönetiminin ihmalleri olduğu konusunda vurgu yaptı.

Diasporadaki Abhazlar tam bir şok içinde. Yangının yarattığı hasar ve çaresizlik onları da çok kötü etkilemiş durumda. Bu kötü haberin ardından gerek Abhazya gerekse Türkiye ve diğer ülkelerdeki diaspora olay ile yüzleşmeli. Bunun gerekçeleri ve ihmaller ve hatta sabotaj iddiaları ciddi şekilde araştırılmalı. Zamanın akışı içinde unutulmaya bırakıldığında, Abhazya’da bu ve buna benzer hadiselerin daha çok yaşanacağı kanaatindeyim. Bulunduğumuz hassas dönem ve yıllara dayalı kültürel birikimler bu kadar kolay yok olmamalı. Abhazya Cumhuriyeti’nin yaşam mücadelesi verdiği bu zamanlarda, bu cumhuriyetin kurulmasında canlarını feda edenlere de haksızlık etmiş olmaz mıyız? Şimdi elimizi yüreğimizin üstüne koyup, bu kadim kültürün bugünkü elçileri olarak ne yapılmalı diye hesap sormayalım mı?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz