Uzunyayla gözlem raporu!

0
44

Uzunyayla’ya geçmeden önce… Nevşehir’de 160 bin dönüm patates tarlaları tam 40 yıllığına karantinaya alınmış durumda! Yani tam 40 yıl boyunca hiçbir şey ekilemeyecek!!!

Şimdilerde Uzunyayla köylülerinin biraz olsun yüzünü güldürür gibi duran bu şirketlerin uzun vadede ciddi problem yaratacağı aşikâr!

Maalesef tarla sahipleri günü kurtarma için kısa vadede tarlasını şirketlere çok ucuza kiralayıp, ikinci sene buğday ektiğinde iyi verim aldıklarını dile getirip, kendilerince bir haklılık yaratmaktalar! Oysaki durumun vahameti çok acımasız bir şekilde Nevşehir örneğinde olduğu gibi ortada.

Birincisi; iklim olarak az yağış alıp, yazları kurak geçen bölgede, yeraltı suyu kaynaklarını da hunharca ve denetimsizce kullanan şirketlerin kendi kârları dışında bir amaçlarının olmadığı ortada! Onlar bugün buradan alacaklarını alıp yarın bir başka bölgeye geçeceklerdir.

İkincisi; Zamantı Irmağı’nın vahşi sulama yöntemi ile sulu tarıma açılması. Sulama birliğine çok katkıları olabilir ama tükenen ırmağın ekolojik anlamda yarattığı tahribattan en çok zararı, maalesef yine bizler göreceğiz!

Üçüncüsü; hayvancılığı tarım ile kombine edebilme başarısını mutlaka gösterebilmeli, tarım arazilerinde hasat sonunda ve öncesinde hayvanların dolaşabildiği ortamlar hazırlamalıyız. Hayvan yoksa verimli bir tarımdan söz etmek ancak kimyasal ile mümkün! Onun da sonuçlarını anlatmaya gerek yok sanırım.

Bizler nitelikli tarımı kendi topraklarımızı koruyarak yapamaz isek, elin oğlu gelir, talan eder, gider!

Binlerce dönüm tarlanın satıldığı söyleniyor ki; bu çok ürkütücü!

Verimsiz, iklimi bozuk diye horladığımız toprakları, adam taa Bünyan’dan gelip, icarlayıp para kazanıyor ise bizim de şapkamızı önümüze koymamız gerekiyor sanırım…

Birileri çıkıp bazen, köylülüğü veya köycülüğü bırakmamız gerektiğini falan söylüyorlar…

Eğer üzerinde yaşadığın, işlediğin, katma değer yarattığın toprağın yok ise şehirlerde yüzlerce derneğin olsa ne yazar?!

Gelecekte en büyük hayalim; her çiftçinin, her rençberin kendi alanında uzmanlaştığı, ürettiğini işleyebildiği, katma değer yarattığı ve en önemlisi kooperatifleştiğini görebilmek!

Bizim insanımız inatçıdır ama zekidir.

Aklın yolu birdir, yakışanı yapacaktır…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz