Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Hitler petrol için Kafkasya’daydı

Üçüncü Reich panzer tümenlerini ve Luftwaffe’yi yarattı. Almanya’nın geleneksel tercihi olan manevra savaşını yapması buna bağlıydı. Ne var ki panzerlerin ve uçakların hareketliliği bol miktarda petrole sahip olmayı gerektiriyordu. Oysa Almanya petrol zengini bir ülke değildi. İkinci Dünya Savaşı başladığında Almanya, petrol ihtiyacının yüzde 70’ini ithal etmek zorundaydı.

Nazi-Sovyet Paktı (1939) Berlin için bir fırsattı. Almanya kredi ve teknoloji verecek, buna karşılık Sovyetler Birliği’nden petrol alacaktı. Almanya 1940 yılında SSCB’den her ay 50.000 ton petrol ithal ediyordu. Bu petrolün çoğu Kafkasya kaynaklıydı. Paktın geçerli olduğu 18 ay boyunca Almanya Sovyetler Birliği’nden 912.000 ton petrol satın aldı (Forczyk: 5). Wehrmacht bu sayede yıldırım savaşını yürütebildi. Ne var ki Hitler huzursuzdu. Sovyetler Birliği son kertede Almanya’nın can düşmanıydı ve teknoloji transferi uzun vadede bu ülkeyi güçlendirecekti.

Hitler, 1940 yılının aralık ayında 21 numaralı talimatını yayımladı. Buna göre Sovyet Rusya hızla mağlup edilecek, bunun için de petrol ikmali kesilecekti. Hitler, Sovyet petrollerini kısa sürede ele geçireceğine inanıyordu. Böylece Almanya’nın operasyon gücünde bir aksama olmayacaktı. Führer kumar oynuyordu. Çünkü Almanya ancak kısa bir süre için yetecek kadar Sovyet petrolü stoklamıştı. Sovyet petrolü olmadan Almanya savunmada kalmaya mahkumdu. Ve şimdi Almanya zamana karşı yarışıyordu.

Alman kuvvetleri 1941 yazında Kızıl Ordu’ya büyük kayıplar verdirdiler, geniş topraklar işgal ettiler. Ne var ki hızla ilerleyen panzerler yeterince ikmal edilemedi. Ayrıca, Alman savaş sanayisi cephedeki kayıpların yerine yenilerini koyamadı. Alman Güney Ordu Grubu 20 Kasım 1941’de Rostov’u ele geçirdi. Ama yorgunluk ve yıpranmışlık nedeniyle savaşı Kafkasya’ya taşıyamadı. Bu esnada Kızıl Ordu toparlandı. Rostov’u geri aldı, Moskova’nın dış mahallelerine dayanan Alman panzerlerini püskürttü. Bununla birlikte, Sovyet güçleri stratejik inisiyatifi ele geçiremediler. 1941-42 kışında elde ettikleri kazanımlar sınırlı kalmıştı.

Wehrmacht, 1942 baharında toparlanmak üzereydi. Hitler’in Sovyetler Birliği’ni kesin bir yenilgiye uğratmak için son bir şansı kalmıştı. Bu şans, Müttefikler savaşa ağırlıklarını koymadan önce kullanılmak zorundaydı. Ama şu sorunun yanıtı belirsizdi: Sovyetleri hangi noktadan vurmak gerekiyordu?

Alman güçleri 1941 yılında petrol bölgelerini ele geçiremedikleri için, şimdi geniş ölçekli operasyonlar yapamıyorlardı. Moskova önünde yeni bir ölüm-kalım savaşına girmek akıl işi değildi. Hitler için tek çıkar yol Sovyet petrollerini ele geçirmekti. Petrol Stalin için de yaşamsal önemdeydi.

Ve Hitler kararını verdi: 1942 yaz taarruzuyla ekonomik hedefler işgal edilecekti. Böylece stratejik denge, geri dönüşü olmayacak şekilde Almanya’nın lehine dönecekti. Alman istihbaratına göre Sovyet petrol üretiminin yüzde 70’i Kafkasya bölgesinde gerçekleşiyordu. Burası Güney Ordu Grubu’nun menzili içindeydi.

Almanya Kafkas petrol yataklarını ele geçirebilirse Wehrmacht bol miktarda petrole kavuşacak, savaşa devam edebilecekti. Buna karşılık, Sovyet savaş makinesi, Kafkas petrollerini kaybetmesi halinde duracaktı. Ayrıca Batılı Müttefikler ve Sovyetler 1941 yılının ağustos ve eylül aylarında İran’ı işgal etmişlerdi. Bu durumda, Almanya’nın savaşı Kafkasya’ya taşımaktan başka çaresi yoktu.

Oysa ortada bir sorun vardı. Kafkasya’ya doğru ilerleyecek Güney Ordu Grubu’nun sol kanadı, Voronej ile Stalingrad arasındaki bölgeden gelecek Sovyet karşı saldırıları karşısında savunmasız kalacaktı. Böyle olunca, Stalingrad ve Volga yönünde bir Alman saldırısı zorunlu hale geliyordu. Böylece kuzeyden hareket edecek Kızıl Ordu takviye güçlerinin önü kesilecekti. Hitler, çok eleştirilen, Kafkasya ve Stalingrad’ı aynı anda işgal etme emrini bu koşullar altında verdi.

 

Kaynakça: Forczyk, Robert. The Caucasus 1942-43: Kleist’s Race for Oil, Oxford: Osprey Publishing, 2015.

Yazarın Diğer Yazıları

Post-Esad dönem ve Çerkesler

Suriye “sahasında” 8 Aralık gününden beri yaşananlar akla üç olası yönelimi getiriyor: 1) Suriyeli Çerkeslerin “yalnızlığının” derinleşmesi; 2) İsrailli Çerkeslerin özgül ağırlığının artması; 3)...

İkinci Dünya Savaşı’nda Maykop petrolleri

Almanlar Kafkasya’ya petrol yataklarını yağmalama umuduyla girmişlerdi. Adolf Hitler Temmuz 1941 tarihli, 33 numaralı talimatında, Güney Ordu Grubu’nun Don’dan hareket ederek Kafkasya’ya gireceğini duyurdu....

Çerkeslerin “yalnızlığının” mantığı

Manda Suriye’sinde Sünni “çoğunluk” yeknesak değildi. İçinde Çerkesler, Kürtler, Türkmenler gibi etnik ve dilsel açıdan Arap olmayan gruplar vardı. Suriye’de Arap ulusçuluğunun en sadık takipçileri,...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img