Ağustos ayı, tatil-güneş-gezme derken ammannn dikkat, çarpılmayın! Havaların mevsim normallerinin üstünde seyretmesi bir yana, pandeminin acısını çıkarırcasına sürekli gezme planları yaparken güneşin olumsuz etkilerinden korunmaya özen göstermeliyiz. Bu ay sizlere güneş-sıcak çarpmasından bahsetmek isterim.
Güneş çarpması, uzun süre yüksek sıcaklığa maruz kalan vücudun ısı dengesini ayarlamasında bozulmaya bağlı gelişen ve acil müdahale gerektiren bir rahatsızlıktır. Özellikle güneş ısınlarının dik geldiği öğlen saatlerinde veya nem oranının arttığı durumlarda aşırı fiziksel aktivite yapmak, çalışmak veya şezlongda güneşlenmek dahi bu duruma yola açabilir. Bunun dışında gün içinde yetersiz sıvı alımı, aşırı besin veya alkol tüketimi, kalın giyinmek de hazırlayıcı faktörler arasındadır.
Yüksek sıcaklık maruziyetinde vücudumuz terleme ve soluk verme yoluyla ısı düzenlemesi yapar.
Bu soğutma mekanizmasının bozulması vücudumuzda aşırı ısınmaya, elektrolit kaybına yol açarak böbrek-kalp yetmezliği, beyin kanaması gibi kalıcı hasarlara ve hayatı tehdit eden durumlara neden olabilir. Her yaş grubunda görülebilmekle birlikte 5 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üzeri bireyler, gebeler, böbrek yetmezliği, hipertansiyon-kalp-şeker gibi kronik hastalık sahipleri, kanser hastalarında risk daha fazladır. İdrar söktürücü ilaçlar, bazı antibiyotikler, bazı alerji ilaçları, antihistaminikler, antidepresanlar-antipsikotikler güneş çarpması riskini artırabilir.
Aslında çoğumuzun, hayatımızın bir döneminde ufak çaplı da olsa deneyimlediği güneş çarpması belirtileri şu şekilde özetlenebilir:
-Baş ağrısı-dönmesi
-Sersemlik hissi, halsizlik
-Nabızda hızlanma
-Mide bulantısı-kusma
-Ciltte sıcaklık artışı, aşırı terleme veya kuruluk
-Kas krampları, çarpıntı
-Nöbet geçirme, baygınlık, bilinç kaybı
Tedavide vücudun soğutulması amaçlanır. Kişinin soğuk bir ortama alınarak kıyafetlerinin çıkarılması, soğuk kompres uygulanması, kan akışını beyne yönlendirmek için ayakların yükseltilmesi, kusma gelişirse mayinin ciğerlerine kaçmasını önlemek amacıyla yan yatırılması önerilmektedir. Kişinin bilinci açıksa ılık-soğuk duş aldırılması, kaybettiği sıvının yerine konması önemlidir. Belirtilerin düzelmediği, özellikle çocuklarda ateş ve kusmanın geçmediği durumlarda, bilinç bulanıklığı-nöbet gibi ciddi vakalarda hastaneye başvurmak gerekir.
İyileşme dönemi sonrasında serin yerlerde bulunmaya, ağır fiziksel aktiviteden kaçınmaya dikkat edilmesi önerilir.
Peki, güneş çarpmasından korunmak için neler yapılabilir ?
* Güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında özellikle yaşlı ve çocukların dışarı çıkmaması önerilir.
* Sıcak havalarda su içmek tahmin ettiğinizden de önemlidir. Su, terleme yoluyla cildinizin nemli kalmasını ve vücut ısısının dengelenmesini sağlar. Özellikle çocuklar yaz aylarında susadığının farkına varmaz, susamasa dahi günde 1-1.5 lt su içmesini sağlamalısınız. Anne sütü ile beslenen bebeklerde suya gerek yokken hazır mama tüketenlere mama sonrası 3-4 çay kaşığı su verilebilir. Unutmayın, çocukların vücut ısıları yetişkinlerden daha hızlı yükselir. Gün içinde çocuğun susamasını beklemeden sıvı alımını mutlaka sağlamalısınız.
* Kıyafet seçerken aşırı terleten, naylon ağırlıklı kumaşlar yerine ince-terlemeyi önleyen pamuk-bambu-keten içerikli ve güneş ışınlarını yansıtan açık renkli ürünler tercih edilmelidir.
* Gün içinde şampuan veya duş jeli kullanmadan sadece su ile ılık duş almak da serinlemenize yardımcı olacaktır.
* Özellikle çocuk ve yaşlıları güneşten korumak için kısa süreli de olsa kapalı araçta bırakmamaya özen gösterin lütfen. Aracınız gölgede veya ağaç altında park edilmiş olsa bile araç içi sıcaklık tehlikeli seviyelere gelebilir.
* Biz insanlar bir şekilde serinlemenin yolunu buluruz da sokaktaki canlara da göz kulak olalım lütfen! Evinizin kapısına koyduğunuz bir kap soğuk suyun onlar için hayati önemi olduğunu unutmayın!
Bir de şu sıralar komisyondan geçen ve Meclis’e sunulacak olan yasa tasarısının (!) aslını, nelere neden olabileceğini biraz araştırın ve bu canları korumamıza destek olun lütfen! Tüm canlıların yaşam hakkı kutsaldır. Ama ne yazık ki Paul Farmer’ın da dediği gibi; “Bu dünyadaki tüm sorunların kökeninde bazı hayatların diğerlerinden daha önemsiz olduğu düşüncesi yatıyor.