Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Kafkasya’daki kadim halkların güçlü sosyal ilişkileri vardı

Kaliforniya Üniversitesi ve Adigey Cumhuriyeti Ulusal Müzesi uzmanlarından oluşan araştırma grubu, Kabardey-Balkar’dan çıkan volkanik kökenli doğal cam (obsidyen) örneklerini inceledi. Araştırmaya göre, 70 bin yıldan fazla süre önce Neandertallar bu madeni 250 km’ye varan mesafelere taşıdı ve alet yapımında kullandı. Bu bulgu, antik dönemde farklı bölgelerdeki insanların birbirleriyle iletişim içinde olduklarını gösteriyor. Konuyla ilgili araştırma Rusya Bilim Vakfı tarafından desteklendi ve Arkeolojik Bilim Dergisinde yayınlandı.

Volkanlar püskürdüğünde fışkıran lavlar katılaşırken obsidyen çeşitli minerallerle şekillenir. Taş Devrinde insanlar alet yaparken bu madeni çok kullanıyorlardı. Aslında bugün de kullanılıyor: Tıpta, siyah cam üretiminde ve mücevher imalatında…

Eski araştırmalara göre, Paleolitik dönemde Orta Avrupa ve Kafkasya’sında obsidyenler bir yerleşimden diğerine taşınıyordu, zaman içinde bu nakil işleminin mesafesi 100 km’den 700 km’ye çıktı.

“Tarihöncesi Laboratuvarı”nın bilim insanları, farklı zamanlarda yapılan keşiflerde Orta ve Kuzeybatı Kafkasya’dan çıkan obsidyenlerin element yapısını analiz ettiler. Araştırmanın sonucunda aletlerde kullanılan obsidyenlerin ortak kökenden çıktığı ve 250 km uzaklığa taşındığı belirlendi.

Çalışmalar ayrıca şunu gösterdi: Orta Kafkasya nüfusunun kültürel gelenekleri Kuzeybatı Kafkasya Neandertallerinin geleneklerinden farklıydı… Arkeologlar farklı bölge nüfuslarının birbirleriyle sosyal ilişkilerini o dönemde nasıl ilerlettiklerini anlamaya çalışıyorlar.
Araştırmacılar ayrıca Üst Paleolitik dönemde insanların obsidyenleri Elbruz bölgesi ve Güney Kafkasya’dan Kuzey-Batı Kafkasya’da bulunan Mezmay (Krasnodar’da) mağarasına taşıdıklarını tespit etti. Bu mesafe 250-450 km arasında değişiyor. Araştırmacılar, Üst Paleolitik dönemde farklı bölge insanlarının sosyal ilişki kurduklarını öngörüyor.

“Tarihöncesi Laboratuvarı” uzmanlarından Ekaterina Doronicheva konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Kültürel bölgeler ile yeni icat ve teknolojilerin nasıl yayıldığının araştırılması günümüzün en önemli gereklerinden biridir. Çalışmamız, eski çağlarda farklı hakların birbirleriyle yakın ilişki içinde olduğunu göstermektedir.” (eurekalert.org)

Çeviri: Serap Canbek

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Serap Canbek
Serap Canbek
İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümündeki tahsilinin ardından sigorta sektöründe çalıştı. 2011 yılından beri Jıneps gazetesinde yayın kurulu üyesidir.

Yazarın Diğer Yazıları

Yeryüzünde güçlü izler bırakan kadın: Şamirze Ludmila

Avrupa Parlamentosu’nun Strazburg’daki binasının önüne 1994 yılında dikilen ve Avrupa Birliği’ni sembolize eden heykeli yapan sanatçı Ludmila Tcherina’nın babasının Çerkes olduğunu tesadüfen öğrenip de...

Sürdürülebilir kültürel miras

Sürdürülebilir kültürel miras Çocuklar, bir halkın kimliğini ve kültürünü yansıtan anadilleriyle kimlik kazanır ve sosyalleşir. “10 sene sonra bulamayacağımızı düşündüğümüz Adıgabze çocuk seslerini kayıt altına...

Savaşa dair iki film

Abhazya Savaşı’nın 30. yılında, Gürcistanlı yönetmen ve senaryo yazarı Nana Janelidze’nin “Devam Et Lisa” ve Tiflis’te yaşayan Abaza yönetmen Anna Dziapşipa’nın “Sınır Çizgisinde Otoportre”...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img