Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Unutulan Çeçenya Gerçeği 2. Bölüm

RF’nun işgali altında bulunan ÇCİ’da alternatif bir yönetim oluşturmak dahil olmak üzere silahlar gölgesinde yapılan düzmece seçimlerin ya da kukla yapılar nezaretinde alınan kararların hiçbir hukuksal zemini ve geçerliliği bulunmamaktadır

 

Rusya’nın Çeçenya’daki Meşruiyet Oyunları 

RF, ÇCİ’nın meşruluğunu ortadan kaldırmak üzere Çeçen halkı bağımsızlığını ilan ettiği günden bu yana çeşitli girişimlerde bulunmayı sürdürüyor. Seçimlerle işbaşına gelen Dzhoxar Dudaev’e karşı Doku Zavgayev’in liderliğinde RF tarafından atanan alternatif kukla yönetim koltuğuna oturtturulan isimler değişse de bugün küçük Kadirov’un yer aldığı görev hala RF’nun bölgedeki planının en önemli yapı taşı. 

RF, 1999 yılında Çeçenya’yı yeniden işgal etmesinin ardından, askeri güçleri Çeçenya’da hakimiyeti ele geçirince Temmuz 2000’de Akhmad Kadirov’u kurduğu kukla hükümetin başına atadı. Ardından işgal altındaki Çeçenya’da silahlar gölgesinde tertiplenen düzmece bir seçimde Akhmad Kadirov’un “RF’na bağlı özerk Çeçen Cumhuriyeti”nin Cumhurbaşkanı olarak seçildiği ilan edildi. Baba Kadirov’un Çeçen petrolü üzerinde Çeçen halkının daha fazla hakimiyeti olması gerektiği yönündeki konuşmaları Kremlin’indeki efendilerini endişeye sevk etti ve 2004 yılında FSB tarafından düzenlenen bir suikast ile bombalanarak öldürüldü. Patlamadan sonra bugün Rus yanlısı yönetimin başındaki oğul Kadirov’un “babamı Ruslar öldürdü” şeklinde bağrışları tarihe not edilmelidir. Hemen ardından düzenlenen ikinci düzmece seçimlerde Alu Alkhanov yeni Cumhurbaşkanı ilan edildi. Alkhanov’un Rus politikalarını uygulamadaki yetersizliği RF’nu yeni arayışlara sürükledi. Putin, kendisi gibi bir zalimin kokusunu aldı ve babasının intikamını almak üzere dolduruşa getirilen Ramzan Kadirov 30 yaşına bastığında, babasından kendisine miras kalan baş kuklalık görevine talip oldu. Alu Alkhanov şaşırtıcı bir şekilde can güvenliğinden endişe ettiğini açıklayarak 2007 yılında Moskova’ya kaçtı. Putin de Ramzan Kadirov’u Çeçenya’da kurduğu kendisine sadık kukla yönetimin başına atadı. Nitekim Ramzan Kadirov kendisine Kremlin tarafından biçilen rolü layıkıyla yerine getirmek üzere akla hayale gelmeyecek zalimce uygulamalarıyla ve her fırsatta Putin’e olan bağlılığını ilan etmekle günlerini geçiriyor. Elbette Kadirov’un da zamanı doldu ve artık bugünlerde herkes yerine atanacak yeni kukla ismi merak ediyor.    

RF’nun işgali altında bulunan ÇCİ’da alternatif bir yönetim oluşturmak dahil olmak üzere silahlar gölgesinde yapılan düzmece seçimlerin ya da kukla yapılar nezaretinde alınan kararların hiçbir hukuksal zemini ve geçerliliği bulunmamaktadır. Meşru ÇCİ hükümeti, AGİT ile uluslararası gözlemcilerin yer aldığı ve Aslan Maskhadov’un Devlet Başkanı seçildiği 1997 yılındaki seçimlerde Çeçen halkının görev verdiği İçkerya Parlamentosu’ndan meydana gelmektedir. Yeni bir seçim ancak Çeçenya’daki Rus işgali sona erip, son Rus askeri de ülkeyi terk ettiğinde uluslararası gözlemciler nezdinde yapılabilecektir ve bu ana kadar da seçilmiş son parlamento üyelerinin meşruiyeti devam edecektir. 

 

Kafkasya Emirliği Tartışmaları 

ÇCİ’nın IV.Devlet Başkanı Abdul Khalim Sadulayev’in şehit edilmesinden sonra anayasa gereği bu makama geçen Dokka Umarov’un 26 Kasım 2007 tarihinde “Kafkasya Emirliği”ni ilan ettiğini açıklamasıyla İçkerya “Devlet Başkanlığı” görevinden hukuken el çekmiş oldu. Ancak devlet başkanı olması, onun Çeçen halkının talebi ve rızası ile kurulan ÇCİ devletini feshedebileceği anlamına gelmediğinden İçkerya’nın hukuksal statüsünde herhangi bir değişiklik olmadı. Umarov, kendisine biat eden Kafkasya’nın değişik bölgelerinden gruplar ile kurulduğunu ilan ettiği hukuksal dayanaktan yoksun “sanal” oluşumla faaliyetlerine devam etti. ÇCİ Silahlı Kuvvetleri’ne mensup kimi savaşçıların da Umarov ile birlikte hareket ettiği biliniyor, ancak özellikle son günlerde kamuoyuna yansıyan video görüntülerinde Umarov ile birlikte kalan Çeçen savaşçıların da yeniden özlerine döndüğü ve Çeçen cephesinin İçkerya’nın bağımsızlığı yolunda savaşmaya devam edeceği ortaya çıktı.

 

Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’nın Meşru Lideri 

Kimi medya kuruluşlarında, Emirlik ilanından sonra ÇCİ’nın meşru lideri olarak Akhmad Zakayev gösterilmeye başlandıysa da esasında Zakayev’in ne Çeçen halkını ne de devletini temsil etme yetki ve kabiliyeti bulunmamaktadır. Zira Akhmad Zakayev 1997 yılında yapılan son meşru seçimlerde Çeçen halkı tarafından seçilmiş parlamento üyeleri arasında yer almamaktadır. Yurtdışında olması münasebetiyle “Dışişleri Bakanı” olarak görevlendirilmiş, ancak Umarov’un “Kafkasya Emirliği”ni ilan etmesinden hemen sonra “Dışişleri Bakanlığı” görevinden istifa ettiğini açıklamıştır. Bu beyanı ile Zakayev’in ÇCİ ile herhangi bir hukuksal bağı kalmamıştır. Ancak emirliğin ilanı ile doğan yönetim zafiyetinden yararlanmak isteyen Akhmad Zakayev, çevresine topladığı iki üç milletvekili ile bir darbe girişiminde bulunmuş ve kendisini “Başbakan” olarak ilan etmiştir. Zakayev ve ekibinin planları, Çeçenya’daki kukla rejimin temsilcileriyle yapılan görüşmeler esnasında Zakayev ile darbe girişiminde onu destekleyen arkadaşları arasında ortaya çıkan menfaat çatışması üzerine bozulmuş ve bu milletvekilleri Zakayev’i ihanetle suçlayarak kendi kurdukları hukuksal dayanaktan yoksun hükümetin başkanlığı görevinden aldıklarını açıklamıştır. Popülariteyi seven Zakayev ise kimsenin kendisini görevinden alamayacağı iddiasını yinelemiş, sponsorları II.Rus-Çeçen Savaşı’nın mimarlarından olan Rus oligark Boris Berezovsky ile İskandinav ülkelerinin içki dağıtıcısı İvar Amundsen’in güdümündeki çeşitli medya organlarında “Başbakan” olduğu şeklinde haberlere yer verilmeye devam edilmiştir. 

Dokka Umarov, “Kafkasya Emirliği”ni ilan ettiğinde kendisi görevinden “el çekmişse” de, daha önce atadığı kabine üyeleri ile temsilcileri yeni bir yönetim tesis edilene kadar hukuken görevlerini sürdürmeye devam edecektir. Bu bağlamda, Umarov’un kabinesinden Emirlik fikrini savunan isimler de görevini kaybetmiş olmaktadır. 

ÇCİ devleti halen aralarında I.Devlet Başkanı Dzhoxar Dudaev’in eşi Alla Dudaeva ile ÇCİ Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Akhyad İdigov’un da yer aldığı geçici bir komite tarafından temsil edilmektedir. “ÇCİ Hükümeti Geçici İcra Komitesi” adı altında görevini sürdüren yapılanmanın yarısı sürgünde, diğer yarısı ise işgal altındaki Çeçenya’da bulunmaktadır. Komitenin sürekli bir başkanı olmayıp, her bir üye sırasıyla komitenin toplantılarına başkanlık etmekte ve bir sonraki toplantıya kadar dönem başkanı olmaktadır. Özellikle çeşitli nedenlerden ötürü Türkiye diasporası bu geçici hükümet komitesinden habersizse de dünyanın dört bir yanında oluşan yeni Çeçen diasporasının binlerce mensubu ÇCİ Hükümeti Geçici İcra Komitesi’ne bağlılıklarını bildirmekle kalmıyor, ayrıca bu harekete verdikleri desteği de sürdürüyor. 

Çeçen halkını ve Çeçen devletini temsil etmeye haiz tek yetkili yapı, Çeçenya bağımsızlığını geri elde edene ve özgür seçimler yapılana kadar “ÇCİ Hükümeti Geçici İcra Komitesi”dir. 

 

Savaş bitti mi? 

İşgalci RF, 16 Eylül 2009 tarihinde Çeçenya’daki “terörle mücadele operasyonlarına” son verdiğini duyurdu. Bu açıklamanın kabul edilebilir herhangi bir yanı yoktur. Öncelikle gözlerden kaçırılmaması gereken nokta, Rusya’nın işgalci bir devlet olduğu ve Çeçenya’nın işgal altında bulunduğudur. RF, Çeçenya topraklarında iddia ettiği gibi terörle mücadele operasyonu yürütemez. 

Pek çok yabancı kaynak II.Rus-Çeçen Savaşı’nın Putin’in açıklamaları doğrultusunda 2000 yılında bittiğini iddia ediyorsa da, RF’nun bahse konu bu açıklamasını dünya medyası savaşın bittiği şeklinde yorumladı. Peki Çeçenya’daki işgal ve savaş gerçekten sona erdi mi? 

Bugün halen Çeçenya topraklarında sayıları yüz binlerle ifade edilen Rus silahlı gücü varlığını korumaktadır. Yani İçkerya’daki Rus işgali halen devam etmektedir. Öte yandan her ne kadar Rus güçler eskisi gibi operasyonlar düzenlemiyorsa da, Putin’in dahiyane fikriyle “Çeçenleştirilen” çatışma ortamında Rus güçlerin işlediği insan hakları ihlalleri şimdi Çeçenya’da kurulan kukla rejimin silahlı çetelerinin icraatları arasındadır. 

Bölgede her gün masum siviller RF destekli Kadirov’a bağlı silahlı çeteler tarafından kaçırılmaktadır. Bu silahlı çeteler sivilleri ya yıllar önce RF’na karşı silahlı direnişte bulunmakla itham etmekte ya da Çeçen savaşçılara yardım etmekle suçlamaktadır. En acısı ise, kukla rejimin ele geçirilen her bir Çeçen savaşçı için hediye verilmesi ve para ödemesidir ki, bunlara sahip olmak isteyen Kadirov’un silahlı çeteleri dağlarda savaşmayı göze alamadığından sivilleri kaçırmakta, günlerce ya da aylarca onlara gizli cezaevlerinde işkence yaptıktan sonra saçı sakalı uzamış insanları öldürerek onları savaşçı ilan etmektedir. 

Bugünün Çeçenyası’nda Çeçen savaşçıların akrabaları sürekli baskı ve tacize maruz kalmakta, evleri yakılıp yıkılmakta, uzak akrabaları dahi işkence görmektedir. 

Çeçenya’nın dört bir yanında yer alan gizli cezaevlerinde akıl almaz işkenceler yapılmakta, masum siviller yedikleri dayak ve gördükleri işkenceler neticesinde gerçek dışı suçlamaları kabul etmeye zorlanmaktadır. 

Çeçenya’da yaygın biçimde yargısız infaz olayları olduğu görülmektedir. 

Kremlin’in Çeçenya’daki eli ayağı olan Kadirov ilk günlerindeki zevk sefa düşkünü etiketini ortadan kaldırmak üzere büründüğü dindar kimlik ile insanların din özgürlüğüne müdahalede bulunmaktadır. Çeçen kızların başörtüsüz sokakta dolaşmaları ya da giydikleri kıyafetlerin usturuplu olup olmadığı Kadirov’un vatansever eşkıyalarınca kontrol edilmekte, tarife uymayanlar baskı ve tehditlere maruz kalmaktadır. 

Bölgedeki insan hakları ihlallerini dünyaya duyurabilecek tek mekanizmanın mensupları yani bağımsız gazeteciler ile insan hakları savunucuları gerçekleri dile getirdikleri için tehdit edilmekte, kaçırılmakta, işkence görmekte ya da öldürülmektedir. 

Çeçenya’da oluşturulan korku ve baskı atmosferi nedeniyle halk sindirilmiş, en küçük işleri için bile rüşvet ödemek zorunda bırakılmış bir haldedir. Lakin bu düzene karşı seslerini yükseltmek kendi sonları olacağından durumu kabullenmektedirler. 

Eğer yukarıda kısaca değindiğimiz hususlar bir savaşı tarif etmiyorsa, evet Çeçenya’da savaş bitti. Ancak bugün Çeçenya’da dünyanın görmek istemediği kanlı ve acımasız gizli bir savaş devam etmektedir. (27.08.2010) 

Devam edecek. 

-ÇCİ: Çeçen Cumhuriyeti İçkerya 

-RF: Rusya Federasyonu 

 

Sayı : 2010 10 

Yazarın Diğer Yazıları

Ne Demek İstiyoruz? 3. Bölüm

Bugün ise, herkesin kendi oto kritiğini bir kez daha yapması gerektiğini ve bunun elzem olduğunu belirtmek isterim. Her toplumun tek tipi olmadığı gibi Kafkas...

Unutulan Çeçenya Gerçeği 3. Bölüm

Batı; bölgedeki ekonomik ve siyasi çıkarları gereği Çeçenleri her zaman kullanabilecekleri bir koz olarak gördü ve RF’nin işlediği insan hakları ihlallerine göz yumdu.  Türkiye’de sayıları 1500 civarında...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img