Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Analiz: Şanghay İşbirliği Örgütünün dış görünüşüne kanmayın

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Pekin ve Tientsin (Tianjin) kentlerinde birkaç gün süren etkinliklere başkanlık etti. Etkinliklerin amacı Şanghay İşbirliği Örgütünün (ŞİÖ) gücünü ve birliğini gözler önüne sermekti. Bilindiği gibi örgüt, Çin ve Rusya’nın öncülüğünde, dünyada güç dengeleri değişirken, yeni bir jeopolitik güç merkezi olma iddiasıyla kurulmuştu.

Bu konuda Azerbaycan lideri İlham Aliyev farklı düşünüyor olabilir mi?

Azerbaycan, ŞİÖ üyeleri arasındaki can sıkıcı anlaşmazlıklarda ön planda olmasıyla dikkat çekiyor. Bu anlaşmazlıklar, Şi’nin binbir emekle kurguladığı örgüt imajına zarar veriyor. ŞİÖ, bilindiği gibi, Batının küresel ajandasına muhalefet eden bir örgüt olarak konumlanıyor. Anılan anlaşmazlıklar şu soruyu akıllara getiriyor: ŞİÖ, hali hazırdaki “diyalog platformu” statüsünü geçip NATO ve Avrupa Birliği ile rekabet edebilecek kurumsal bir yapıya bürünebilecek mi?

Bakü, ŞİÖ içinde, 2016 yılından bu yana “diyalog ortağı” statüsüne sahip. Hindistan’ın, 1 Eylül günü yapılan Tientsin (Tianjin) zirvesinde, Azerbaycan’ın tam üye olmak için yaptığı başvuruya ret oyu verdiği söyleniyor. Ne var ki, Yeni Delhi bu konuda resmi bir açıklama yapmadı.

Azerbaycanlı yetkililer ve uzmanlar ret oyu hakkında yorum yapmakta gecikmediler. Yaygın kanaate göre, Hindistan, ezeli rakibi Pakistan’ın Bakü ile stratejik ilişkileri sebebiyle Azerbaycan’ın başvurusunu veto etmişti. Kimi gözlemciler, Hindistan’ın, Çin’in ŞİÖ içindeki lider rolünden rahatsız olduğunu, dolayısıyla örgütün genişlemesini istemediğini düşünüyor.

Hindistan başbakanı Narendra Modi örgütün kuruluşunda Hindistan’ın değil, Çin’in etkin olduğunu biliyor. Buna Çin’in Hindistan’ın bir numaralı rakibi olduğu gerçeğini ekleyin. Özetle, Hindistan ŞİÖ içinde etkili olmak için fazla bir umut taşımıyor.

Nitekim, Modi ŞİÖ zirvesine katıldı, ama Çin silahlı kuvvetlerinin 3 Eylül günü Tiananmen Meydanı’ndaki geçit törenini izlemedi. Geçit töreninin, Japonya’nın İkinci Dünya Savaşında mağlup olmasının 80. yıl dönümünü kutlamak için düzenlendiği notunu bir kenara kaydedelim.

Aliyev hem zirveye hem de geçit törenine katıldı. Zirve kulislerinde bazı bölge ülkelerinin liderleri ve Çin iş dünyasının önde gelen isimleriyle toplantılar yaptı. Aliyev’in görüştüğü ülke liderleri arasında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan var.

Aliyev’in görüşmediği liderler arasında bir isim hemen dikkati çekiyordu: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin.

İki liderin görüşmemesini sıradan bir gelişme gibi geçiştirmemek gerekiyor. Belli ki Azerbaycan ile Rusya arasında sular durulmuş değil. Bilindiği gibi geçen aralık ayından bu yana iki ülke arasındaki ilişkiler dondurulmuştu. Kremlin, bir Azerbaycan yolcu uçağının Rusya hava kuvvetleri tarafından vurulmasından dolayı sorumluluk kabul etmemiş, iki ülke arasında gerilim yükselmişti. Yaz aylarında iki Azerbaycan uyruklunun gözaltında iken hayatını kaybetmesi üzerine gerginlik daha da artmış, Azerbaycanlı yetkililer Rus görevlileri işkence yapmakla suçlamışlardı.

Bakü ile Moskova arasındaki gerilim ŞİÖ’nün genişlemesi önünde bir engel oluşturuyor. Bilindiği gibi Azerbaycan, önümüzdeki on yıllarda küresel düzeni şekillendirmeye aday iki ticaret ağının orta noktasında yer alıyor. Bunlardan biri Çin, Pakistan, İran ve Rusya’yı birbirine bağlayan Kuzey-Güney güzergahı. Diğeri ise ABD ve AB’nin desteklediği Orta Koridor. Azerbaycan’ın ŞİÖ’ye tam üyeliği kabul edilmezse, Bakü bir alternatif olarak ABD ve Avrupa ile daha fazla yakınlaşma yoluna gidebilir. ABD Başkanı Donald Trump’ın ara buluculuğu ile imzalanmış olan Azerbaycan-Ermenistan geçici barış antlaşması zaten bu yakınlaşmanın kapısını aralamış bulunuyor.

Azerbaycan-Rusya ikili ilişkileri ise, her şeye rağmen, henüz dip noktasına gelmiş değil.

Yazarın Diğer Yazıları

Analiz: Bir ironi olarak Lenin’e özlem duymak

Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel (The Day Lasts More Than a Hundred Years)” adlı kitabı 1980 yılında yayımlandı. Kitap kısa süre...

Birinci, ikinci ve üçüncü kuşak Gürcü aydınları

Tüm kolonyal ilişkilerde olduğu gibi Gürcü aydınların da kafaları karışıktı. Rusya ile ilişkiler hem fırsatlar hem tehditler içeriyordu. Rusya modernlikti. Modernlik ise Avrupa, Aydınlanma...

Analiz: Zengezur koridoru veya “Trump Yolu”

8 Ağustos günü, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış için bir ön anlaşma imzalandı. Sürecin arka planında ABD Başkanı Donald Trump var. Antlaşmanın mutlak kazananı,...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img