Masal: Yüzbir Çare 

0
463

Kapana yakalanan bir tilki ağlayıp duruyormuş, bir yan­dan da kendi kendine söyleniyormuş: 

-Biraz sonra avcı gelir, derimi yüzer, şimdi ben ne yapa­cağım, diye. 

Böyle ağlayıp dururken oradan geçmekte olan yaşlıca bir tilki yanına yaklaşmış: 

-Ağlama kardeşim, demiş, ben tuzaktan kurtulmak için yüz bir çare biliyorum. Bir tanesini sana söyleyeyim. “Avcı yanına gelince ölü taklidi yap, seni kapandan çıkarır çıkar­maz da kaçar gidersin.” 

Koca tilki bunu söyledikten sonra oradan uzaklaşıp git­miş. Kapandaki tilki avcı gelirken ölü taklidi yapmış, hiç kı­mıldamamış. Avcı, onu kapandan çıkarıp bir kenara koy­muş; kapanı yeniden kurmak için uğraşmaya başlamış. Til­ki de fırsattan yararlanarak fırlayıp kaçmış. 

Aradan epeyce zaman geçtikten sonra bu kez de koca til­ki kapana yakalanmış. Daha önce kapandan kurtardığı genç tilki de tesadüfen oradan geçiyorken onu görmüş. Koca tilki: 

-Ben sana yardım etmiştim, şimdi de sen bana yardım et, demiş. 

Genç tilki ne yapsın? Hiçbir kurtuluş yolu bilmiyormuş zaten. 

-Hiçbir çare bilmiyorum ki, bilseydim, senin beni kurtar­dığın gibi ben de seni kurtarırdım, demiş. Sonra üzülerek de­vam etmiş: 

-Sen yüz bir çare biliyorsun, bir tanesiyle beni kurtardın, şimdi yüz çaren daha var, demiş.  

Koca tilki şöyle cevap ver­miş: 

-Sana yüz bir çare bildiğimi söylemiştim, ama ancak bir tane biliyordum, onu da sana söyledim, sen kurtuldun. Ama avcı da öğrenmiş oldu, artık onu kandıramayız, deyince genç tilki de ağlayarak onun yanına oturmuş. 

Koca tilkiyi kurtaramamış. 

Çerkes Masalları – Okyanus Yayınları 

Çeviri: Yaşar Bağ 

  

Sayı : 2009 10