Çerkes Kıyafetleri ve Aksesuarları

0
2449

1. Bölüm

Kuzey Kafkasyalılar her zaman enerjileri, zindelikleri, fiziksel güçleri ve uzun ömürlü oluşlarıyla tanınmışlardır. Çerkesler çocuklarının fiziksel yapılarının güzelliğini ve simetrisini arttırmaya çok dikkat etmişlerdir. Erkek çocuk için prensvari ve asil soydan gelmeyi ifade eden bu kült, fiziksel mükemmeliyet ile meşgul olma durumu yetişme çağını özenli ve neredeyse sert bir askeri rejimin parçası haline getirmiştir. Bedenin orta kısmını daraltmak için deri kayışlar ve diğer araçların kullanımı, “zayıf gövde ve geniş göğüs” ögesi, folklorik sistemindeki “ideal biçim”i meydana getirmiştir. İnce bel hem kadın hem de erkekler için daima değerli olmuştur.

Kıyafetler, olagelen “ideal”e uygun olmak üzere vücudun güzelliğini arttırmak ve vurgulamak için tasarlanmıştı. Çerkesler Kafkasya’daki moda akımının belirleyicisi idiler. Güzellik ve zarafetleri ile ilgili ünleri “Kabardey gibi giyinmiş” deyimini ortaya çıkarmıştır. Ama Çerkesler savaşırken en harap giysilerini giymişlerdir. John Longworth şöyle der: “Genelde Çerkesler savaş alanına giderken bulabildikleri en kötü ve kaba giysilerini giyerler, ama genç kahramanların çoğu onları taklit etmek yerine ya yiğitlik adına ya da şehitliğin onuru arzusuyla dikkat çekmek için en parlak renkli çerkeskalarını giyerler.”

Yine de bir dağlının kıyafeti ne kadar kötü olursa olsun silahları mükemmel bir pozisyonda tutulmuştur. Lermontov’un Kafkasyalılarından biri olan Kazbiç şöyle tanımlanır: “Beşmeti lime limeydi ama silahları gümüş içindeydi.” Çerkesler’in kıyafetleri, görgü kuralları, dansları ve diğer farklı özellikleri Kafkasya’nın diğer halkları tarafından değişen ölçülerde alıntılanmıştır. Kazaklar bile Çerkes giysilerini, danslarını ve atçılık konusundaki yeteneklerini benimsemişlerdir.

1836 yılında Kafkasya’yı ziyaret eden İngiliz gezgin Edmund Spencer (1937) Çerkes erkek kıyafetinin tarifini etkili bir anlatımla yapmıştır.

 “.….tüm iklimlerin fertleri giysilerinin tüm iklimsel etkilere karşı kendilerini korumaları konusunda deneyimlerle öğrenerek en iyisini ayarlarlar ve Çerkes kıyafeti zarif olmasının yanı sıra her açıdan ülkeye uygundur: Kuzu yünü kalpağım kafamı dik güneş ışığına karşı koruyordu, kendime geniş katlı bir pelerini sararak ve akşama doğru kafamı kapşonuyla örterek insan bünyesine zarar verebilecek hastalıklarla dolu gece çiğinden korunuyordum….

Bir Çerkes savaşçısının olağan giysisi Polonya askeri giysisini andıran yakasız, vücuda oturan ve dizlere kadar inen bir tuniktir. Orta kısmı deri bir kemerle bağlanmıştır ve sahibinin zenginliği ya da hayal gücüne uygun olarak süslenmiştir. Bu süsler altın ya da gümüştendir ve içlerine bir çift silah veya kama sokulmuştur; kama yakın dövüşte en güçlü silahtır, saldırı esnasında sol ellerinde tutarlar ve genişliği ve uzunluğu sayesinde dirseklerine kadar uzanarak bir kalkan vazifesi görür.

Bunlara ek olarak Çerkes, omzuna astığı hafif bir tabanca ile Türk tarzı ipek bir kordona asılmış bir de kılıç kuşanır. Kemerine bir barut çantası ile içinde çakmaktaşı, çelik, tabanca vidası, yağ ve ender olarak da küçük balta bulunan metal bir kutu eklenmiştir. Dolayısıyla bir Çerkes ister yaya ister at sırtında olsun her zaman tam teçhizat silahlıdır. Bazen yanında fevkalade ustalık ve etkinlikle kullandığı bir mızrak taşır, hayli uzak bir hedefe bile asla ıskalamadan savurur. Mızrak aynı zamanda tepesinde özellikle bu amaçla açılmış yiv sayesinde tabanca için bir dayanak olarak kullanılır. Yay ve oklar tüm nüfusun silahlanmasının gerektiği durumlar haricinde artık çok ender olarak kullanılmaktadır.

Ceketin her iki göğüs kısmında Fas derisinden yapılmış koruyucu cepler vardır, genellikle 24 sıradan oluşan yuvarlak fişekler bulunur. Bunlar askere sadece askeri bir görünüş eklemekle kalmaz bir ölçüde göğüsleri korur ve son derece kullanışlıdırlar. Başlarında yuvarlak bir kürk şapka, aynı renkte cephanelik cebi olarak kullanılan bir başlık vardır, ve doğu tarzı kumaş bir pantolon giysiyi tamamlar. Sadece Prensler ve asiller kırmızı giyme ayrıcalığına sahiptirler. Çerkesler diğer birçok doğu ülkesinde olduğu gibi saçlarını traş ederler ve asla yalınayak görülmemişlerdir. Toplu yürüyüşlerde ve yolculuklarda her zaman deve ya da keçi yününden yapılmış tüm vücudu saran çauqoe (yamçı) olarak adlandırılan başlıklı bir pelerin kullanırlar. Hiçbir yağmurluk böylesine yağmur geçirmez olamaz, kalın kısımlarından serildiğinde molalarda yatak haline gelir ve tüm bunların yanı sıra güneşin kavurucu ışınlarına karşı onları korur…

Yabancı bir eve girerken Prens benim önden yürümeme izin verme nezaketini gösterdi ve yardımcısı halkın genel adetine uygun olarak tüm silahlarımı alıp odanın duvarlarına astı, kamalarımız hariç. Çünkü kama Çerkesler için giysilerinin bir parçasıdır ve asla ondan ayrılmazlar. Ne kadar çok eski Yunan savaşçılarına benziyorlar!

Kazaklar erkek kostümlerini, silahlarını ve danslarını Kuzey Kafkasyalılardan özellikle Çerkesler’den adapte etmişlerdir. D.S. Mirsky (Sivastopol-Mirsky Prensi Dmitry Petrovich) Rusya-Sosyal Tarih (1931) adlı kitabında şunu ileri sürer. “Rusya’nın Kafkasya’yı fethetmesinin en garip yanı şu olmuştur, bu fetih Kafkasyalıların ve özellikle Kabardeyler’in kültürel özelliklerinin, giysi, silah ve danslarının Rus Kazakları ve Gürcüler tarafından adapte edilmesine yol açmıştır.”

Terek ve Kazak alayları Çerkes kostümleri donandılar. Kostümler Rus ordusunda özellikle Karadeniz ordusunda kullanıldı, sonrasında da Sovyet süvarileri tarafından değişik biçimde kullanılmıştır. Kazaklar Çerkes şapka stillerinin de izinde olmuşlardır. Papakha dedikleri uzun şapkalarının şekilleri dağlıların tarzını yansıtmıştır. Üste doğru genişleyen Kabardinka ya da düz tepeli Kubanka gibi şapka çeşitleri ortaya çıkmıştır.

Kazaklar ayrıca Çerkesler’in onurlu adetleri ve yaşam tarzlarından da çok etkilenmişlerdir ki bunlar birçok açıdan diğer Rus soydaşlarından daha üstün özelliklerdi. Paul Henze’ye göre “Kazaklar bir çok yönden Ruslar’ın o dönemde eriştiklerinden daha kaliteli olan adet ve yaşam tarzlarını büyük ölçüde adapte ederek hem Çerkes hem de Nogay Tatarları ile iç içe geçmişlerdir.”

İronik olan şudur ki Çerkes kostümleri ve dansları yaratıcılarından çok daha sonradan adapte edenleri akla getirmektedir; tüm zafer, şımartılma, ün ve servet adapte edenlerindir. Zarif Gürcüler bile Çerkes etkilerinden muaf olamamışlardır. Meşhur Gürcü Devlet Dans Topluluğu renkli repertuarında Çerkes giysi stili ve kareografisini adapte etmiştir.

 

Sayı : 2009 11