Son zamanların açık, kapalı şekilde bilinen, biçimlenen, biçimsizleştirilen, göz ardı edilemeyecek, gıyabında sayısız yazı yazılan konusu hakkında ben de çok yakın zamanda tanık olduğum sokaktaki yansımalarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu açılım konusu devam ederken ve sanıldığı üzere oluşumu çok uzun yıllar sürecek olan yapının varlığının heyecanı konunun muhatabı olan toplum içerisine bir yusufçuk gibi düşmüş olsa gerek ki yer, mekan fark etmeksizin her yerde varlığı ve üstünlüğü için yoğun bir çaba içerisine girişmekte.
Ve çok ilginçtir ki bu kez bu topluluğun ne yanında, ne ardında polis bulunmamakta. Yani bu vurguyu şu yüzden yapıyorum. Olur da aynı sokakta durumdan vazife çıkaran bir vatandaş olur da önlerini keser, bir başkası balkondan bir söz eder vs. sonrasını düşünmek bile istemiyorum, tahmin etmişsinizdir.
Mevcut dinamikler ve gerçekleştirilen duruma bakıldığında V.İ.Lenin’in ‘Ne Yapmalı’ sının Siyasal Teşhirler bölümünde yer alan:
“Yığınları eyleme çağırmaya gelince, enerjik bir siyasal ajitasyon olur olmaz, canlı ve çarpıcı teşhirler etkin olur olmaz, bu, kendi kendine olacaktır. Bir suçluyu suçüstü yakalamak ve onu hemen bütün halkın önünde ve her yerde teşhir etmek, bir sürü ‘çağrılar’ kaleme almaktan çok daha etkilidir; ve etkisi öyledir ki, çok kez kimin yığınlara ‘çağrıda’ bulunduğunu ve kimin şu ya da bu gösteri planını vb. önerdiğini saptamayı kesinkes olanaksız kılar. Deyimin genel değil somut anlamındaki eylem çağrıları, ancak eylem yerinde yapılabilir; ancak harekete bizzat kendileri girişenler, ve bunu anında yapabilenler böyle çağrılarda bulunabilirler.” kısmındaki gibi yapılmışa benzemekte.
Lakin daha önce belirttiğim gibi orada bulunan çoğunluğun arasında gördüğüm ne yaşça büyük erkekler,ne beyaz çemberli kadınlar, ne o ufacık çocuklar biliyorum ki bilinçle hareket etmemekte.
Hakan Çelik, NARTKO
10 Ekim 2009, Manisa
Sayı : 2009 11