Modern Yaşamın Klasik Ressamı Cimok’un İstanbul Resimleri

0
709

Faruk Cimok bu son dönem çalışmalarıyla, günlük yaşamdan kesitleri, evrensel sanat imgesine dönüştürerek döneminin en güzel örneklerini çok figürlü, çok boyutlu çalışmaları ile sanatseverleri buluşturuyor. 

Sanatçı için bu kenti resmetmek aynı zamanda yaşadığı ana, mekâna, çağa tanıklık etmek, yıllar sonrasına hatırlanacak görüntüler bırakmak anlamına da geliyor. 

Kompozisyonlarında olabildiğince doğal algılamalara ve gerçek görüntülere yer veriyor. Nesnel bir biçimde algılanıp ortaya koyulan bu görsel gerçeklik, Cimok’un resimlerinde yerini şiirsel bir anlatıma bırakır. Daha önceki çalışmalarında modern kent yaşamına ve onun getirdiği yabancılaşmaya karşı belirlediği “hicivsel tavır” burada yerini daha çok anlatımcılığa ve belli oranda objektif bakış açısına bırakıyor. Yaşadığı zamana sadık kalarak, çevresinde gelişen günlük hayattan yaşam kesitlerini, keskin bir gözlem gücü ve nostaljik bir hava ile tuvaline aktaran Sanatçı’nın resimlerindeki strüktürel doku, pentür dili ve boya kullanım tekniğinde bu nostaljik havayı destekler niteliktedir. 

Resme olduğu kadar çizime, kompozisyona, ton ve renklere biçimlerin sağlamlığına ve kalıcılığına özen göstermiştir. Kırmızılar ve sarılar içinde patlayan renkler resmin genel özelliklerini oluşturur. Desenin resmin gerçek temeli olduğunu savunan sanatçının resimlerinde altyapı, resminin değerini önemli kılan en belirgin özelliklerden biridir. 

Kompozisyonlarında resmettiği tarihi eser ve yapıtlarını yaşamdan soyutlayarak yorumlamanın olanağı olmadığına inanan sanatçı, bu mekânları insan-mekân ilişkisi içersinde tuvaline aktarır. Ona göre aksi takdirde hayatın içinden yaşayan resimler olmaz, resim kuru ve durağanlıktan öteye gidemez. 

Şimdiye değin sergilediği resimlerde insanın hiçbir koşulda çevresinden, doğadan ve bütün bunların oluşturduğu yaşam bütünlüğünden soyutlanamayan bir varlık olduğunu vurgulayan Cimok’un yapıtlarında sanatsal ve toplumsal gerçek iç içe kaynaşmıştır. Resimlerinde toplumsal ve humoristik bir anlatım hâkimdir. 

Figür tiplemelerinde karakterlerini, yapıtları işe uygun bedensel bir hareket, mizaç ve bakış doğrultusunda şekillendiren sanatçı, yüksek gözlem gücü ile yaşamı an ve an gözlemleyerek o ana denk gelen insan-mekân ilişkilerini can alıcı nüanslarla tuvaline aktarmaktadır. Sanatçının yaşamını anlamlı kılan kesitler, resimlerdeki bu ayrıntılarda gizlidir. 

Cimok İstanbul’un çeşitli semtlerinden çalıştığı kalabalık, bol figürlü kompozisyonlarında ekonomik sosyal ve kültürel hareketliliği bütün açıklığıyla pentürel bir dille belgelemeyi amaç edinmiştir. Resimlerinde insansız bir açı görmemiz mümkün değildir. 

Sanat yaşamının başından beri günlük hayattan sahneleri figüratif anlayışa sadık kalarak betimlemektedir. Semt kompozisyonlarında bir araya gelip sohbet eden, yollarda yürüyen insanlar, bilinen tarihi mekânların bahçelerinde, camii avlularındaki güvercinler resimlerindeki temel öğelerdir. Yaşadığımız dönemlere göre güncel yaşamda geçirdiğimiz evreleri O’nun resimlerinde bütün gerçekliğiyle takip edebiliriz. Resimlerindeki hikâye, gücünün kuvvetini buradan almaktadır. 

İçinde yaşadığı çevreye ilişkin gözlem birikimleriyle kentsel yaşam biçimlerine tanıklık eden resimleri son yıllarda gelişen figüratif resmimize ulusal kimlik, dinamik ve güvenli bir üslup kazandırmıştır. Modern yaşamın ruhunu yakalayan ender sanatçılardan biridir. O kalabalıkları resmetmeyi sever, kalabalıklarda O’nun resimlerini seyretmeyi. Bu yüzden sanat dünyasında sarsılmaz, sağlam ve ayrıcalıklı özel bir yere sahiptir. 

 

Gül Pınar, Aralık 2009, İstanbul 

  

Sayı : 2010 01