Savaşın mağduru yine siviller oldu

0
462

Moskova’da iki metro istasyonuna düzenlenen saldırıyı Çeçen Lider Doku Umarov üstlendi. Umarov, saldırının güvenlik güçlerinin Çeçen sivillere yönelik katliamları nedeniyle yapıldığını söyledi

Metro saldırısının ardından Dağıstan’da da bombalar patladı. Moskova ve Kızılyar’daki patlamalarda yaklaşık 50 kişi yaşamını yitirdi.

Kuzey Kafkasya, patlamalar ve çatışmalar nedeniyle kan kaybetmeye devam ediyor. Rusya Devleti’nin baskıcı politikalarına şiddetle karşılık veren direnişçilerin sivilleri hedef alan eylemleri tepki toplarken, Rusya da ağır insan hakları ihlalleri nedeniyle eleştiriliyor. Rusya’nın başkenti Moskova’da iki metro istasyonuna 40 dakika arayla düzenlenen iki ayrı intihar saldırısında 38 kişi öldü. Saldırı sırasında, Moskova’nın metro sisteminde yaklaşık 500 bin kişi bulunduğu belirtiliyor.

Patlamaların ilki Rus iç istihbarat servisi FSB’nin merkezinin yakınındaki Lubyanka metrosunda, ikincisi ise kent merkezindeki Park Kulturiy metrosunda meydana geldi. Olaydan sonra metrolarda başörtülü kadınlara tepkiler gösterildiği öğrenildi.

Öte yandan Kuzey Müslümanları Koordinasyon Merkezi, eylemleri ‘terör’ olarak niteleyen bir açıklama yaptı. Açıklamada eylemi düzenleyenlerin “eşkıya” olduğu belirtilerek, “Bu olayı yapanların İslam’la ilişkilendirilmemesini istiyoruz. Müslümanlar, asla masum insanları katletmez” dendi.

Bombalı saldırının ardından eylemcilerden birinin adının ‘Cennet’ olduğu öğrenildi. 1992 doğumlu, Dağıstan kökenli kadın eylemcinin Kommersant Gazetesi’nde, çarşaflı ve silahlı bir fotoğrafı yayınlandı. Diğer bombacının ise, ekim ayında öldürülen bir militanın dul eşi 20 yaşındaki Çeçenyalı Marka Ustarkhanova olduğu belirtildi.

 

Umarov üstlendi

Dört Çeçen köylünün kurşuna dizilmesiyle aynı hafta meydana gelen patlamanın ardından Çeçenya’nın lideri Doku Umarov, açıklama yaptı. Video kaydıyla ulaştırılan açıklamada Umarov, metro saldırısının dört sivilin öldürülmesine misilleme olarak yapıldığını söyledi.

Ancak, Umarov’dan önce, Gürcistan’ın Rusça yayın yapan Pervıy Kavkazski televizyon kanalına Umarov’un sözcüsü olduğunu iddia eden Umadow adlı bir kişi açıklama yaptı. Kanala banttan konuşan Umadow, “Benim açıklamalarım resmi. Moskova’daki patlamalardan Rus İstihbarat Servisi ( FSB) sorumlu. FSB’nin bu olaylarla bağlantısı var” iddiasında bulundu.

 

Cemal de tepki gösterdi

İslam Komitesi lideri Geydar Cemal de, Umarov’un üstlenmesinden önce, gerçek faalin devlet içindeki karanlık güçler olabileceğini söyleyerek, “Metrodaki patlama esnasında, işe giden işçi göçmenler ve düşük vasıflı personel öldü. Bunu, ülkedeki olayların gidişatına etkide bulunmak amacıyla siyasi oyunlar sahneye koyanlar dışında kim isteyebilir?” diye sormuştu.

 

Dağıstan’da da bombalar patladı

Daha metro saldırısının şoku atlatılmadan Dağıstan’ın Çeçenya sınırındaki Kızılyar Kenti’nde kan aktı. Emniyet ve Rus federal güvenlik servisi FSB’nin şubesine bir araçla yaklaşan polis üniformalı intihar eylemcisinin ilk bombaları patlatmasından 20 dakika sonra yine polis kıyafetli ikinci intihar eylemcisi de olay yerine toplananların yanında, üstündeki bombaları patlattı. İki saldırıda 12 kişi öldü, 23 kişi yaralandı. Ölenlerden birinin Kızılyar Emniyet Müdürü Vitali Vedernikov olduğu bildirildi

 

Astemirov Nalçık’ta öldürüldü

Metro saldırılarından yaklaşık bir hafta sonra bu kez de Kafkasya Emirliği’nin Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes temsilcisi Vahabi lider Astemirov’ın çatışmada öldüğü haberi geldi.

Çeçen-Rus savaşında İçkerya saflarında Rusya’ya karşı savaşan Astemirov, Doku Umarov’a yakınlığıyla bilinse de, Kafkasya Emirliği’nin ilan edilişi sırasında Umarov’un batılı ülkeleri İslam düşmanı olarak adlandırmasına karşın, Amerika’ya karşı cihad ilan edilmesine karşı çıkmıştı.

Derleme Çeviri: Serap Canbek

 

Patlamanın ardındaki katliam

Rusya’daki patlamalar ve Çeçenya’nın bağımsızlık savaşı üzerine Guardian Gazetesi’nde, Luke Harding imzasıyla yazılan yazıda, Moskova metrosundaki patlamanın arka planı hakkında önemli bilgiler yer aldı. Luke Harding’in 2.Nisan.2010’da “Ormandaki katliam, savaşı Moskova metrosuna taşıdı” başlığıyla yazdığı yazıda, Çeçen kasabası Açkoy- Marton’da sarımsak toplayan dört Çeçen köylüsünün Rus askerlerince katledilişinin tüm ayrıntılarını anlattı:

“Patlamalar başladığında Adlan Mutsaev ve arkadaşları ormanda sarımsak topluyorlardı. O gün birkaç komşudan oluşan grup eski püskü bir otobüsle ormana gelmişti.

Bir tümseğin arkasında saklanmış olan Ruslar uyarmadan ateş etmeye başladılar. Şamil Kataev(19) ve Movzar Tataev(19) yaralandı.16 yaşındaki Adlan bacağından vurulmuştu ama topallayarak bir hendeğe ulaşmayı başardı. Abisi Arbi (19) kaçmaya çalıştı ama kamuflaj giysileri içindeki adamlara yakalandı. Memorial İnsan Hakları Heyeti’ne göre, Arbi kan kaybeden 2 yaralı arkadaşını karların içinde sürüklemeye zorlanmıştı Arbi’nin gözlerini bağladılar ve kurşuna dizdiler. Sarımsak toplayanların içindeki Ramazan Susaev (40) ve Movzar Dakaev de (17) aynı kaderi paylaştı.”

Harding’in Movzar’ın yakınlarından aldığı bilgilere göre; o gün sarımsak toplayanlarla birlikte gitmek için ailesine yalvarmıştı Movzar. Giydiği yeşil muflonlu ceket içinde kendi cep telefonundan ormanda bir fotoğrafını çektirmişti arkadaşlarına. Bu resmin çekilmesinden yaklaşık 48 saat sonra ise cesedi bulundu.

Dört sarımsak toplayıcısının talihsizliğinin nedeni Çeçenya ve İnguşya sınırındaki yoğun ormanlık alanda Rus güçlerinin yönettiği ‘isyan karşıtı operasyon’dan habersiz olmalarıydı. Görünen o ki isyancı militanları arayan askerler silahsız bir grupla karşılaşmış ve onları alçak tepelerin güzelliklerinin ortasında vahşice öldürmüşlerdi.

Luke Harding’in verdiği bilgilere göre, akrabalarının onları bulması iki günlerini aldı. Adlan Mutaev, 48 saat sonra saklandığı yerden çıkıp ormanın dışına doğru süründü. Ormanın kenarında canlı olarak bulundu. Rus komandolar 2 gün sonra abisi Arbi’yi serbest bıraktılar.14 Şubat’ta Memorial çalışanları bölgeye gelip düzinelerce tanıkla görüşmeler yaptı ve karların üzerine yığılmış cesetlerin fotoğraflarını çekti. Şamil Kataev’in yakın mesafeden şakağına ateş edilerek öldürüldüğü anlaşılıyordu. Cep telefonu ve pasaportu çalınmıştı ve Açkoy-Martan yöneticisinin bölgede sarımsak toplama izni olduğuna dair verdiği belge de kayıptı. Movzar Tataev’in tüm vücudu silah yarasıyla kaplıydı. Ayrıca kasığında ve belinde bıçak yaraları vardı. Ramazan Susaev ise göğsünden vurulmuştu. Kardeşi cesedini ormanda bulmuştu.

İnguşetya lideri Yevkurov, şubat ayındaki operasyonda birkaç masum sivilin öldürüldüğünü doğruladı. Ardından da güvenlik güçlerinin18 isyancıyı öldürdüğünü ekleyerek operasyonun bölgedeki istikrarı artırdığını belirtti. Çeçenya ve İnguşetya yöneticileri öldürülen gençlerin ailelerine tazminat ödedi.

www.guardian.co.uk

Çeviri: Serap Canbek

 

Sayı : 2010 04