Aksu Deresi toplam 32 km. uzunluğundadır. Elmacık dağlarından doğar, önce Hendek sınırına girerek batıya yönelir, yaklaşık 10 km. ilerledikten sonra tekrar doğuya dönerek Efteniye Gölü yakınlarında Melen Çayına dökülür. Aksu Deresi kırmızı benekli alabalığın yaşam alanıdır.
Aksu Deresi üzerine yapımına başlanan enerji santralinin çevreye vereceği zararın önlenmesi için bir araya gelen bölge halkı ‘Gölyaka-Hendek Aksu Deresi ve Çevresini Koruma Birliği’ adıyla oluşturduğu sivil inisiyatif ile HES’leri durdurmak üzere mücadele başlattı. Yürütmenin durdurulması için dava açan bölge halkı, yaptıkları basın açıklamasında HES’e karşı çıkış nedenlerini ayrıntılı olarak anlatarak, ‘Hayatımız mı? Doğa mı?/ Enerji mi?’ ikilemine itiraz ettiklerini belirttiler.
İnisiyatif, biliminsanlarının “Başta enerji nakil hatlarındaki kayıplar olmak üzere, daha rasyonel ve bilinçli enerji kullanımına dönük politikaların, yapılması projelendirilen ve başlanan HES lerden elde edilecek enerjiden 10 kat daha fazla olduğuna” ilişkin görüşlerine de dikkat çektiler.
Aksu Deresi ve Çevresini Koruma Birliği 26.07.2010 tarihli açıklamasında “Yıllardır yaşadığımız coğrafyaların hayat damarları olan derelerimize sahip çıkarken; ormanlarımıza- bitkilerimize-çiçeklerimize-içme ve kullanma suyumuza, toprağımıza, mısırımıza, fındığımıza, doğadaki diğer canlılara, geleceğimize sahip çıktığımız için, Bölgemizde yapımına başlanılan AKSU HES’e karşı çıkıyoruz” dedikten sonra itiraz noktalarını da sıraladılar:
“1.Dünyada ve çevremizde, su kaynaklarının gittikçe azalması ve kirlenmesi, iklimin değişerek, daha sıcak bir iklime dönüşmesi, dünya nüfusunun hızlı artışı, sularımızın hoyratça kullanılması, ticari faaliyetlere malzeme yapılması, insanlığın geleceği açısından çok ciddi ve büyük tehlike oluşturmaktadır.
2.Aksu HES projesinde ve diğer HES projelerinde de olduğu gibi, yörenin geleceği hesaba katılmadan, ilgili kurumlarca, yerinde ve yeterli araştırmaların yapılmadığına inanıyoruz. Gelecek 10 ya da 20 yıl içinde bölgede yaşayacak insan sayısının ne olacağı, ne kadar içme suyuna, ne kadar sulama suyuna gereksinim duyulacağı, ekolojik yapının bu tür tesislerden dolayı nasıl ve ne derecede etkileneceği, Aksu Deresinin eko-sistemdeki yerini analiz etmeden yapılacak HES’lerin, bölgeye sosyal, ekonomik ve çevresel yönden kâr mı sağladığı, yoksa zarar mı verdiğinin gerçekçi bir şekilde analizi yapılmadan, projenin hayata geçirilmeye çalışılması bilimi ve hayatlarımızı yok saymaktır.”
Bu nedenlerle; Aksu HES projesinin, suyu, toprağı, ağacı, hayvanı ve en korkuncu çocukların geleceğini yok edeceğini söyleyen bölge halkı, santralin kurulması önlenemezse olacakların da altını çizdiler:
“Önce yer altı suları çekilecek, yer altı su yatakları kirlenecek, sonra havanın ve toprağın nem oranları düşecek, bitkiler ve tüm canlılar yok olacak. Bu süreç önce ovada, sonra yüksek tepelerde aynen yaşanacaktır.
Su ihtiyaç değil hayatın devamı için vazgeçilmez ve temel bir insan hakkıdır. Bu bağlamda; su kaynaklarının kullanımında öncelik tüm canlılara, insanlara ve ekolojik dengenin korunmasına verilmelidir. Yaşam hakkımız olan suyumuz, su şirketlerinin insafına bırakılmamalıdır.”
Aksu HES
Balkaya Mevkiinden başlayarak yaklaşık 5 km. uzunluğundaki tünelle DefneHES regülatöründen bırakılan kuyruk suyu ile Sağlamsu Deresinin sularını Aksu Deresinin doğal güzergahından 28 km. lik bölümü bypass edilerek döküldüğü Efteniye Gölü’ne 2 km. yakınlığında bir alana indirmektedir. 46.2 MW elektrik üretecek olan AksuHES, Denizli firması olan Bereket Enerji tarafından yapılmaktadır. Aksu Deresinin doğduğu Elmacık Dağları toplam bitki örtüsünün %10 u endemiktir.
Karşı çıkış nedenleri:
- Düzce ili Gölyaka ilçesinden 19 köy ve mahalle ile Sakarya ili Hendek ilçesinden 9 köyün etkileneceği proje, bölgede yaşayanların herhangi bir bilgisi olmadan gerçekleştirilmeye başlanmıştır. ‘Çevre Etki Değerlendirme’ yapılmamıştır.
- Tarım amaçlı kullanılan sular yok olacaktır.
- Aksu Deresi içerisinde ve çevresinde canlı yaşamı yok olacaktır.
- Aksu Deresi geçtiği bölgede klima etkisi yaratarak, nem sağlayarak vadilerin üst bölümlerine kadar verimlilik sağlamaktadır. Suyun kesilmesi, sadece dere yatağını değil üst bölümlerdeki tarımı ve bitki örtüsünü de etkileyecektir.
- Dünyada sadece bu bölgede yaşayan ve literatüre DüzcePelemirOtu diye geçen buzul çağından kalma bitki de yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
- Santralin yapılacağı bölge Kuzey Anadolu Fay hattının tam üzerindedir. 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım 1999 tarihlerindeki depremlerin kırılma noktasındadır.
- Tünel dinamitleme çalışmaları ile ilerlemektedir. İçme sularının doğal güzergahları kesilmektedir.
- Çıkan hafriyat vahşice depolanmaktadır.
- Yapılan projeler akarsu yatağındaki suyu tutma ve yatağını değiştirme şeklinde yapıldığı için yer altı suyu dengesi bozulmaktadır. Yer altı suyu dengesinin nasıl etkileyeceğine dair herhangi bir bilimsel değerlendirme yapılmamıştır. Yer altı suları; toprağın üzerindeki bitki örtüsü ve toprağın nemi için önemlidir ve diğer kaynak içme sularının hayat damarlarıdır.
- % 10can suyu bırakılacağı taahhüt edilmektedir. Bu can suyu dere yatağına bırakıldıktan sonra özellikle yaz aylarında birkaç metreden ileriye gidemeyecektir.
Defne HES
Sakarya firması Nuryol İnşaat tarafından, 2008 yılında inşaatına başlanıp yapımı tamamlanmış olan DefneHES, 7.4 MW elektrik enerjisi üretecektir. Emeksiz deresi üzerine yapılmış olan bentte tutulan su, 8 km. lik boru hattı ile Balkaya mevkiine taşınmakta, yaklaşık 200 mt. yüksekten boru ile regülatöre bırakılarak elektrik üretilmektedir.
Karşı çıkış nedenleri:
- Dere suyu 8 kmlikbir bölümde bypass edilmiş, dere havzası susuz bırakılmış, kırmızı benekli alabalık yok edilmiştir.
- Yapım aşamasında, hafriyatın yamaca ve dere yatağına bırakılması ile dere yatağı daraltılmış, bitki örtüsü tahrip edilmiş, heyelan riski artırılmıştır.
- Barajın yapıldığı bölümde su tutulan alanın 10 katı büyüklüğünde bir alan traşlanmış ve hafriyat dökülerek geri dönüşü imkansız çevre tahribatına neden olunmuştur.
- Suda canlıların beslenmesi ve suyun kalitesini belirleyen setmentler su bendinde çökmekte, oksijenlenmesi engellenmekte ve suyun ısınması sonucu, suyun kalitesi düşürülerek dere yatağına bırakılmaktadır.
ÜÇ SORUDA HES
1- HES (Hidro Elektrik Santral) nedir? Yüksek rakımlardan akan suyun (nehir, dere) bir enerjisi vardır ki bu bir yenilenebilir enerjidir; bu enerjiye Hidrolik enerji diyoruz. Barajda biriken su Yerçekimi Potansiyel Enerjisi içermektedir. Su, belli bir yükseklikten düşerken, enerjinin dönüşümü prensibine göre Yerçekimi Potansiyel Enerjisi önce kinetik enerjiye (mekanik enerji), daha sonra da Türbin çarkına bağlı jeneratör motorunun dönmesi vasıtasıyla Potansiyel Elektrik Enerjisine dönüşür.
2- HES projeleri neden savunulmaktadır?
Ülkemizin enerji ihtiyacı olduğu, dışa bağımlı olmayan enerji kaynakları yaratmak gerektiği, suların boşa aktığı ve hidroelektrik santral projelerinin temiz enerji kaynağı olduğu söylenmektedir.
3- HES projelerine neden karşı çıkılmaktadır?
a- Düşünülen 2000 HES projesi yapılsa dahi, ülkemizde varsayılan enerji ihtiyacının %5 ‘ine denk düşen bir enerji potansiyeli yaratılmış olacaktır. Dolayısıyla bütün HES projeleri gerçekleşse bile enerjide dışa bağımlılığımız devam edecektir.
b- İhtiyaç duyduğumuz enerjiyi, enerji kullanımında ve enerji ihtiyacında çeşitli tedbirler alarak, halkı enerji kullanımında bilinçlendirerek, başta güneş enerjisi olmak üzere gerçekten doğayı tahrip etmeyen enerji kaynaklarına yönelirsek sorun önemli oranda çözülmüş olacaktır.
c- Doğada bulunan her kaynağı kar hırsı, müsriflik ve tüketim çılgınlığıyla heba etmenin maliyetini insanlık yaşamaya devam ediyor. Bütün bunları sonuçta başta iklim değişikliği olmak üzere doğal hayatımızın mahvına sebep olacaktır.
d- Hiçbir bilimsel inceleme ve analize dayanmadan yapılmaktadır.
RESMİ RAKAMLARLA HES
DSİ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK verilerine göre şu anda yurt genelindeki dere ve vadilerimiz üzerinde kamu ve özel sektöre ait 187 adet HES işletme halinde bulunuyor. Bunların dışında inşa çalışması devam eden 145, proje aşamasında olan 1576 civarında HES var. Planlama aşamasında olan 325 HES ile birlikte bu sayı 2 bini geçecek. Bakanlıkların verilerine göre ileride yapılması planlananlarla birlikte HES sayısının 2.300 ‘e ulaşması bekleniyor. Bazılarının üretim rakamları ise şöyle:
1.Keban Barajı: 1330 MW
2.Karakaya Barajı: 1800 MW
3.Atatürk Barajı: 2400 MW
4.Ambarlı Termik Santrali: 1350 MW
5.Çatalağzı Termik Santrali: 300 MW
6.Çayırhan Termik Santrali: 640 MW
7.Bursa Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali: 1400 MW
‘Köyler defalarca ziyaret edildi’
İnisiyatifin oluşturulmasında büyük emeği geçen Tayfun Habiçoğlu, süreci ve eylem planlarını anlattı: Aksu Deresi Koruma Birliği’nin, Aksu Deresi üzerinde yapımı devam eden ve yenileri düşünülen HES projelerinin, hayatı ve coğrafyayı yok edeceği fark edilmesi üzerine, Aksu Deresinin geçtiği yaklaşık 32. km. lik havzadaki 28 köy ve mahalle temsilcilerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir sivil inisiyatif.
Aksu Deresi Koruma Birliği, ilk olarak 2 Mayıs 2010 tarihinde Hacısüleymanbey Köyü’nde yapılan toplantı ile kuruldu. Örgütlenme ve halkı bilgilendirme amaçlı köyler tek-tek defalarca ziyaret edildi. Diğer taraftan ‘Bilgi Edinme Kanunu’na uygun olarak Düzce ve Sakarya Valiliği üzerinden Çevre ve Orman Bakanlığına toplam 1000 civarı dilekçe ile Aksu deresi üzerinde yapılmış ve yapılmakta olan HES projeleri hakkında bilgi edinme talepleri iletildi.
Çok sayıda konunun uzmanı ile görüşmeler yapıldı, bilgilendirme gezileri düzenlendi, farklı bölgelerdeki HES karşıtları ile ilişkilenerek bilgi ve tecrübelerinden faydalanma çalışmaları devam ettirildi. Gölyaka’da, ilçenin tarihinde ilk defa stand açılarak basın açıklaması yapıldı.
Uzun hazırlıklardan sonra, ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının YÜRÜTMESİNİN ve buna bağlı olarak yapılan ve yapılacak bütün faaliyetlerin DURDURULMASI talebiyle yaklaşık 200 kişinin katılımı ile Sakarya İdare Mahkemesinde dava açılmıştır. Sakarya Adliyesi önünde “Basın Açıklaması” yapılmıştır. Konuyla ilgili bilgilenmek ya da bizimle ilişkilenmek isteyenler www.aksuderesikoruma.org, aksu@aksuderesikoruma.org adreslerini kullanabilirler.
Gölyaka’da stand
Aksu Deresi üzerine yapılmakta olan Aksu HES hidroelektrik santralinin doğamıza, toprağımıza ve hayatımıza verdiği zararları Gölyaka halkı ile paylaşmak amacıyla 4 Haziran 2010 tarihinde açtığımız bilgilendirme standımızı 12 Haziran 2010 cumartesi günü saat 12.00 de yaptığımız basın açıklamasıyla sonlandırdık. Standımıza Gölyaka Halkının gösterdiği yoğun ilgi sayesinde son derece verimli geçen bir haftalık döneminde değerlendirmesi yaptık. Basın açıklaması sonrasında Kemençe ile horon, mızıka ile Abaza oyunu oynandı.
Sayı : 2010 07