Alevilerden Tarihi Bildirge

0
475
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın öncülüğünde 15-16 Ocak günleri Ankara’da toplanan Büyük Alevi Kurultayında 10 bine yakın Alevi bir araya geldi. Büyük Alevi Kurultayı, Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde toplandı.
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Alevi çocuklara zorla din dersi verildiğini, Alevi köylerine zorla cami yaptırıldığını belirterek, “Neden zorunlu din dersi veriyorsunuz? Alevi köylerine neden cami yapıyorsunuz? Bu mu kardeşlik, bizim yönümüz insanlıktır. Aleviler olarak ırk, dil, din ve cinsiyet ayrımına karşı çıkıyoruz. Alevilerin Cem evlerini kültür merkezi yapanlar Türkiye’yi görmediler. Kapalı kapılar ardından neler konuştunuz açıklayın Sayın Bakan” dedi.
Geçmez, “Biz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasında ısrarlıyız, bunu Sünni yurttaşların özgürlüğü için istiyoruz. Çünkü onlar özgür olursa biz de özgür oluruz. Bu ülkede Alevilerin sorunlarına Sünniler, Kürtlerin sorunlarına Türkler, gayrimüslimlerin sorunlarına Müslümanlar sahip çıkmazsa bu ülkede barış olmayacaktır. Biz eşit yurttaşlık istiyoruz, herkes gibi inancımızı yaşamak istiyoruz. Biz inancımızı biliyoruz, devlet elini çeksin” dedi.

Sonuç Bildirgesi’nden…

Büyük Alevi Kurultayı, Türkiye, Avrupa, Balkan, İran, Irak, Suriye’den 10 bini aşkın Alevinin, Alevi kurum yöneticilerinin, İnanç önderlerinin, Sanatçıların, Akademisyenlerin, Alevi Yöre Derneklerinin, Siyasi partilerin, Büyükelçiliklerin ve Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla 15-16 Ocak tarihlerinde Ankara’da gerçekleşmiştir.
• Aleviler kendisi için talep ettiği tüm demokratik hak ve talepleri, bu ülkede yaşayan ve Aleviler gibi ayrımcılığa maruz kalan tüm farklı; etnik, inançsal, kültürel kimlikler içinde eş değerde talep etmektedir.
• Kurultayımız yukarıda ifade edilen tüm bu sorunların çözümü ve taleplerin karşılanmasını sağlayacak zeminin yaratılmasının; Türkiye’nin ihtiyacı olan, toplumun tüm kesimlerinin katılımı ile yeni baştan yazılmış, demokratik bir anayasadan geçtiğine inanmaktadır.
• Alevilerin hakta ve özgürlükte eşit yurttaşlar olarak tanınma talebinin içeriği ve gerekçeleri açıktır. Aleviler VAR’dır ve Alevilik HAK’tır. Tam da bu nedenle;
• Ötekileştirilen tüm diğer gruplarla birlikte Alevileri de hedef alan nefret suçları yasal müeyyidelere bağlanmalıdır.
– Türkiye toplumunun utancı olarak görülmesi gereken tüm Alevi katliamlarıyla yüzleşilmeli ve bu bağlamda;
– Madımak Oteli utanç müzesi yapılmalıdır.
– Zamanaşımına uğratılan Maraş, Çorum ve Sivas katliamlarının dosyaları yeniden açılmalı ve failleri ortaya çıkarılmalıdır.
– Dersim katliamıyla ilgili devlet arşivleri kamuoyunun bilgisine sunulmalı, Seyit Rıza’nın mezarının yeri açıklanmalı ve mezar Seyit Rıza’nın ailesine teslim edilmelidir.
• Aleviliği siyasal amaçlar çerçevesinde yeniden tanımlama ve inşa etme girişimlerine son verilmelidir.
• Eğitim, öğretim başta olmak üzere tüm kamu hizmeti alanlarında ve bürokraside Alevilere yönelik ayrımcılık iddiaları, hukuk devleti ilkesine inanan tüm yurttaşların adalet duygusunu tatmin edecek biçimde soruşturularak aydınlatılmalıdır.
• Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.
• Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalıdır.
• Cemevleri ibadethane olarak kabul edilmelidir.
• Alevi köylerine zorla cami yapılmasına son verilmeli, şimdiye kadar yapılmış bulunan camiler kaldırılmalı veya köy halkının talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda cemevine dönüştürülmek üzere mimari yapı ve donatılarında gerekli değişikler yapılmalıdır.
• Hacı Bektaş Dergâhı, dergâhın gerçek sahipleri olan Alevilere teslim edilmelidir.
• Keza, Karacaahmet ve Şahkulu gibi, ancak kira karşılığı kullanılabilen dergahlarda Alevilere teslim edilmelidir.
• Alevilerin kutsal mekânlarına yönelik yağmaya son verilmelidir.
• Abdal Musa türbesinin yanı başında taş ocağı yapılmasına müsaade eden yapım ruhsatı iptal edilmelidir.
• Munzur vadisine, Alevilerin kutsal mekânlarının yok olmasına yol açacak biçimde yapılması planlanan barajların yapımı durdurulmalıdır.
• Antakya ve çevresinde yaşayan Alevilerin, kutsal günü sayılan ‘Gadiri Hum’ resmi tatil olarak kabul edilmelidir.
Toplumun önemli bir kesiminde Alevilere karşı içselleştirilmiş bir nefret ve önyargının bulunduğu kesindir. Bu nefret ve önyargılar, kuşaktan kuşağa aktarılmaya devam etmektedir. Tam da bu nedenle, sıraladığımız tüm taleplerimize temel teşkil eden ayrımcılık tek başına bir yasa ve hukuk sorunu değildir. Öte yandan söz konusu nefret ve önyargılar yalnızca Alevilere yönelik de değildir. Bu anlamda Alevilerin sorunları, farklılıklarıyla hakim inanç ve anlayışların dışında kalan ve ayrımcılığa uğrayan tüm grupların sorunudur.
Hükümet zorunlu din derslerini dayatmak yerine eğitim müfredatının içeriğini ayrımcılığa karşı farkındalık yaratacak biçimde şekillendirmelidir.
Alevilerin talepleri açık ve nettir. Talepleri dinlemek ve karşılamak iddiasıyla Alevi açılımına girişen hükümet, Alevi Çalıştayı adı altında düzenlediği toplantıların tutanaklarını ve sonuç raporunu bir an önce kamuoyuna açıklamalıdır. Bugün burada Büyük Alevi Kurultayı’nda bir araya gelen biz Aleviler, bundan sonra gerçekleştireceğimiz kurultaylarla da AKP iktidarının ve genel olarak da iktidarların Alevilere yönelik politika ve uygulamalarının takipçisi olacağımızı beyan ederiz. (hubyar.net)

 

 

Sayı : 2011 02