Hrant Dink veya Ermeniler veya Çerkesler-Erhan Şahin (Hapae)

0
1447
2007 yılı, bir kış günü Nurdan aradı. “Hırant vuruldu” dedi, “Salı günü cenazesi var.” Uzaktaydım. Niye vurulmuştu şimdi o yetim ne alaka? İyi bir yazar değildi ama içten yazan biriydi. Ermeni olmasa asla dikkat çekmeyecek bir yazardı ama çok sevilen birisi olduğu çıktı orta yere. Niye vurulmuştu şimdi, Şişli’nin orta yerinde öyle uluorta?
Cenazesine yüz bin kişi katıldı o gün ve katılan arkadaşlarıma imrendim– kıskanmıştım da diyebilirim-. Cenazeye katılanlardan birisini arayıp minnet duyduğumu ilettim, “abartma” dedi. Abartma dedi ama o cenaze, Türkiye’nin kırılma noktalarından biridir.
Beş yıldır süren dava döneminde, davacıları kısmen de olsa mutlu edecek neden herhangi bir ara karar verilmedi-verilemedi peki?  Hrant’ın oğlu “yokluğum Türk varlığına armağan olsun” deyip bu ülkeyi neden terk etti?
Oysa bu cinayet, biraz da Müslümanları ve onların iktidarı Ak-Parti’yi zor durumda bırakma amaçlıydı. En azından bende oluşan kanaat bu. Öyle ise bu cinayete bulaşanları neden teslim etmiyor bu iktidar? Beş yıldan beri, her duruşma gününde genci-ihtiyarı kar-kış demeden yollara dökülen eylemcilerin attığı sloganların ve hatta duruşma savcısının feryatlarının da pek bir işe yaramadığı görünüyor.
Valilik makamına davet edilip tehdit edildiği gün, valilik makamında, iktidarın Samsun’dan getirip İstanbul’a vali yaptığı o pek kıymetli kişi oturuyordu. Hrant’ı tehdit eden kişi direkt o değildi belki ama ne fark eder?
Devekuşu misali başını kumlara gömen iktidarın halini nasıl izah edeceğiz? Kendisine karşı kurulan kumpasların üstüne gidiyor yavaşta olsa, neden Hrant davasında gamsız?
Bunun cevabı, belki başka bir yerde saklı. Fransız Parlamentosu’nun aldığı karar konusunda bütün bir iktidarın ne hallere düştüğünü gördük hep beraber. “Benim ecdadım böyle bir suç işleyemez- işlememiştir” diye bağırıyordu Başbakan. Ecdadın o suçu işlemişti kardeşim. Bu gerçek tartışılmıyor bile artık. Yarın mahcup düşeceğin böyle iddiaların niye peşindesin. Bu inkâr niye? Bu inkârın 80 yıl işe yaramış olduğunu düşünüyor, ‘bu da böyle gitsin artık’ mı diyorsun bile bile. Sayın Başbakan, yakışmıyor.
Hrant’ın davasına destek vermeyişindeki esas neden bu bakış açısı galiba, bir ikinci neden ise kendi bürokratlarının bu işe bulaşmış olması ihtimali. İkisi de birbirinden beter ama ilki en esaslı beter.
1915 tehcirini (yani katliamını) kabul etmeye niyetin yoksa eğer, Türkiye’de Ermeni olduğunu haykırıp durmasına rağmen kendisini çok sevdirmiş bir yoksul-yetimin katledilişine sırtını dönersin böyle. Hani Kasımpaşalıydın ya, yoksula-yetime sahip çıkan?
Ermeni olunca mı bu soğuk duruş?
Bence öyle. Hatta öyleden öte.
Bir örgüt var ve o örgütün azmettirici reisi Yasin Hayal isminde bir simit satıcısı öyle mi?
Mahkemeden çıkan karar öyle söylüyor. Sayın Gül, Sayın Erdoğan yutar mısınız böyle bir
şeyi, yerimizde olsanız?
Çerkeslerin Rusya ile ilgili hikayesi, Ermenilerin Türkiye ile ilgili hikayesiyle aynı. Ayrı diyen beri gelsin.
Hrant’ı delinmiş botuyla Osmanbey kaldırımlarına seren anlayış, Nalçik sokaklarına genç Kabardeyleri seriyor şimdi. Bu böyle biline.
19 Ocak Perşembe saat 13.00’de Taksim’deyiz. İnsanlık onuru için.
CARI.

Sayı: 2012 01