Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Oubykh Mektupları Temmuz 2012

Ünal Cuğ’un ardından
Çok uzun zamandır görüşmedik…
Abhazya’dan önce, Küçükyalı evlerinde…
Geç gelmişti. Karaköy’de yokuşun, artık Yahudi Yokuşu olarak anılmadığı dönemler… Çok hayal edemezdim, Uzunyayla’dan demişti bir defasında.
Nart Yayıncılık… Dört koldan. Görebildiğim, tahmin edebildiğim…
Düğününde herkes ‘badem şekeri’ veriyordu. Düğünlerinde ‘kitap’ verildi, nikah şekeri için…
Boğaziçi yine karşımda… Hakim Evi’ndeydi. Beykoz diye duydum, en son… Selimiye’de, elinde çay tepsisi ikram ederken utandırmıştı…
İyi bir insandı. İsmi semada, iyi dolaşıyor. Ay tanık, kocaman parlıyor şimdi…
‘Gölgeleri Işıklandıran’ ile karşılaştım seneler sonra…
‘Ruhunu Işıklandıran’…
Çizemuğ… Halid Lemi…
Üsküdar’da başladı bir hayat… Bir hayat ki… Devam ediyor, dört bir yanda…
ey şuh-i sertâb, ey dürr-i nayâb
rakseylemekten oldun mu bitab
Bir sokakta yaşarken Bostancı’da… Bir sokak daha ilave olmuş Ataşehir’de… Şimdi Sahra-i Cedid, başında Rauf… Sessizce oradalar… İyi ki babası sevmiş. Sevmiş, kızına demiş Sertab diye…
Dinlerken Üsküdar sahilinde… Bir çoğu unutulmuş. Sultantepesi, tepemde…
Nasıl unutulmaz ki? Sur dışında kalan… Tunus’un, Antakya’nın, Zeugma’nın kıskandığında bile çok az kalmış. Bir değil iki tane gördü. Ömründe… Acı çok gördü. O da mahkeme kararıyla değiştirdi. Atlı oldu, yelesinde taşıdı ezgileri…
Boğaziçi Bülbülü oldu. Bir pırlantalı altın tabaka… Beste için verildi. Üç kuruşa gitti. Bedesten’de… Kör olası ne pahalı diye söylenirdi. Ceviz olmadığı için sızbal yapamayan… Boğaziçi Bülbülü iken, Kuzguncuk’ta Zangoç İnebolu’nun zurna sesine tahammül edemiyor…
Köprü’den binilen vapur ile Boğaziçi Bülbülü oldu. Zurna sesi bitti, neyse ki…
ey şuh-i sertâb, ey dürr-i nayâb
rakseylemekten oldun mu bitab
Beş sene sonra doğdu…
Leylâ mı nesin ? Ruhumu Mecnûn’a çevirdin
Ey gonca benizlim ne çabuk kalbime girdin ?
Mehtabı erittin gözünün şen seherinde
İçtim o alevden, bana sen aşkı içirdin.
Taş plak çalmıyor. Elmas iğnesi kırık…
Hadi, ‘Perşembe Akşamları…’ Toplanalım…
oubykh@hotmail.com

Sayı: 2012 07
Yayınlanma Tarihi: 2012-07-01 00:00:00

Yazarın Diğer Yazıları

Oubykh Mektupları Eylül 2024

And Dağları… Düz yolda giderken ayağı taşa takılır, düşer insan… Malum ve kabul edilen, düz yolda giderken ayağınızın taşa çarpmaması… Bir çukura, bir tümseğe dikkat etmeniz… Şehirleşmede çok...

Oubykh Mektupları Ağustos 204

Hiç büyümeyeceksin… Uzaklarda saat farkının, zaman farkının olduğu bir yerde fark ediyorum bunu… Hiç büyümeyeceğim… Sebebini acısı çok taze olan bir arkadaşımla paylaştım, paylaşırken soldan iki damla,...

Oubykh Mektupları Haziran 2024

Yirmili yaşlar, daha sıcak ile soğuğun ayrımını, siyah ile beyazın farkını bilmediği yaşlar… Bir tek renk farkında, kaynayan kan rengi, kırmızı… O yüzden yirmi sene sonra,...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img