Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Reşid Bey, Atatürk’e ne yazdı? 80 yıl öncesinden çağrı

Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde A VII/I D 86 F I-90-91 numarada kayıtlı bulunan ve Reşid Bey tarafından Atatürk’e yazılan Arapça mektup, Mustafa Erdoğan’ın “Paşaların Hesaplaşması” kitabında “Çerkes Ethem’in abisi Atatürk’e Kürt açılımı önermiş” başlığıyla yer aldı.

İşte 80 yıl öncesinden bugünlere seslenen o mektup:

“İşittiklerime ve gördüklerime dayanarak şunu söyleyeyim ki, hem Kürtlerin dinlerine tutku derecesinde bağlılıklarına, hem de kamuoyunun vicdanına aykırı olan mevcut durum, bu necip milleti tehlikelere ve savaşlara sürüklemektedir.

İşte kanlar akmakta, canlar yok olmakta, hırs uyanmakta, intikam sevdası kalplerde kök salmaktadır. Ülkemin çöküşe doğru gittiği meydandadır. Dahası, cahil ve gafil Türk gazeteleri bu ayaklanmayı muhaliflerden yalnız birkaç kişinin üzerine yıkmaktadırlar.

Kürtlerin zulme gelemeyecekleri şüphesiz iken, şiddet, despotluk ve türlü imha yöntemleri ve Kürt beylerinin -Seyyid Abdülkadir de onlardandır- idamlarıyla sonuçlanan Şeyh Said İsyanı’nın (1925) ikinci bir isyan doğurmayacağını mı zannediyordunuz? Kürtlerin intikamları da şiddetli olur. Tarihten delil getirmeye gerek yok, yalnız bu son isyan bile öldürme, zulüm, şiddet ve köklerini kazımanın (tenkil) sınırları olduğunu gösteriyor.

Ülkemizin 15 milyona ulaşan nüfusunun yarısını teşkil eden Kürtler, tarihin en eski zamanlarından beri kendi mamur beldelerinde yaşamakta iken, uygulamakta olduğunuz siyaset memleketlerini bölüp parçaladı.

Halbuki çeşitli vesilelerle ve özel olarak da tarafınıza, Kürtlerin geleneklerine ve dinen kutsal bildikleri şeylere hücum etmenin, ülkemizin çöküşüne neden olacağını açıklamıştım. Ne var ki, hükümetimizin başı (İsmet Paşa) ve yoldaşlarının Türk milliyetçiliğinde ve ülkenin harap ve bitap düşmesinde ısrar, hatta inat ettikleri görülüyor.

Ey Gazi, şu an bu fırsattan yararlanmak için üzerinize büyük bir görev düşüyor.

1. Mert Kürt milletini harcamayın (zayi etmeyin) ve ona karşı düşmanlığın devamına meydan vermeyin.

2. Korkarım, tarih bizim geçmişteki beraberliğimizi tescil etmiş bulunuyor. Günahlarınız yüzünden ülkenin bölünmesinden kaygı duyuyorum. Unutmayın ki, en büyük ve uzun ömürlü şöhret, tarihin tescil ettiği şöhrettir. Ne mutlu ki ey Paşa, şimdiye kadar yaptıklarınız ve söyledikleriniz sizi tarihî nam ve şöhretten mahrum bırakıyor. Ancak bugün elinize bunu tersine çevirecek büyük bir fırsat geçmiştir. Bir an için kendinizi ölmüş farz edip namınızı yükseltmeye bakmalısınız. Kürtlerin dine tutkunlukları ve millî asaletleri, onları Türklerden ayrılmaktan men ediyor. Ancak bir şartla: Yönetimi cumhurdan, yani halktan ılımlı ve hür bir gruba emanet etmeniz gerekir. Böyle yaparsanız, himayeniz altındaki milletlerin (Türkler ve Kürtlerin) özgürlüğünü temin ve ülkemizin selametini muhafaza etmiş, böylece tarihte büyük bir ad ve şöhrete nail olmuş olursunuz.”

Yazarın Diğer Yazıları

“Kafkasya Lezzetleri” Beyoğlu’nda

Rus, Kafkas ve Doğu Avrupa mutfağının en güzel örneklerini sunan Beyoğlu’ndaki İstanbul 1924, mayıs ayı boyunca Kuzey Kafkasya’nın geleneksel lezzetlerine ev sahipliği yapacak. Birleşmiş Milletler...

Sırrı Süreyya Önder’in ardından…

6 Ağustos 2017, Yoğurtçu Parkı, Adalet Nöbeti’nde; "Çerkeslerin adına konuşamam ama Çerkeslerin gölgesinde konuşabilirim” demişti. Nöbeti ziyaret eden Çerkeslerin “Boyu bosu, şarkısı türküsü bize benzemeyenler için...

İKKD’de Erdoğan Aydın ile söyleşi

«Yanlış İliklenen Düğme - Geçmişle Gelecek Arasında Cumhuriyet» kitabının yazarı Erdoğan Aydın, 3 Mayıs Cumartesi akşamı saat 19.30’da İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin (İKKD) konuğu...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img