Müslümanlar için düşmana gerek yok

0
454

Kime göre “Orta Doğu” olduğu sorusu bile şaibeli olan ve İslam aleminin kalbinin attığı coğrafyada, kaos bir türlü bitmiyor. Biz hayatımızın üçüncü çeyreğini sürerken, bu hinterlantta huzurlu bir dönem görmedik. Savaş, iç karışıklıklar, terör, ihtilal vs. derken silahlar bir türlü susmak bitmiyor ve neticede oluk oluk Müslüman kanı akıyor.
İslam aleminin kalbi olan ve “Allah’ın evi” diye bilinen Beytullah’ta bile vakti zamanında Müslüman kanı aktı ki geriye ne kalmış.
Yine aynı coğrafyada Peygamber Efendimiz’in torunu Hz. Hüseyin’in, Kerbela’da Yezid tarafından şehid edilişi gibi bir acı gerçek hala yürekleri dağlarken; günümüzde de Işid terörünün İslam adına yaptığı katliamlar, içimizi burkuyor.
Hani insanın aklına gelmiyor değil: Onlar Müslümansa ben Müslüman değilim diyesi geliyor ki haşa…
Bütün bunların özünde de İslam aleminin içinde bir türlü bitmeyen mezhep çekişmeleri, iktidar kavgaları ve çıkar çatışmaları yatıyor. Sonunda, olan da sokaktaki bigünah Müslüman ahaliye oluyor.
İslam aleminin ve de Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu durumda, en kolay savunma mekanizması “dış güçler” tezi oluyor.
Esas itibarıyla Hz. Muhammed’in peygamberliği ile başlayan ve ölümüyle de bittiği kabul edilen “Asr-ı Saadet” dönemi, kimilerine göre de “Hulefa-i Raşidin” denilen dört halife döneminin sonuna kadar uzar.
Asr-ı Saadet Dönemi’nde yaşanan Cemel Vakası’ından bu yana İslam aleminde fitne kol geziyor. Fitne çıkaranlara karşı bir olamayan İslam alemi de önce fırka fırka bölünüp birbirlerini yiyor; ve de birbirlerinin yaşam alanlarını tarumar ediyorlar.
Modern çağların Yezid’i olan Bağdadi, Işid ile İslam dünyasında korku imparatorluğu kurarken; dünyada da Müslüman= terörist denklemine krema oluyor.
İslamın özündeki hümanizmayı hak ile yeksan eden; bir insan öldürmeyi alemi öldürmekle eşdeğer tutan öğretiyi paramparça yapan bu güruh maalesef ki yaşadığımız coğrafyayı da ateşin içerisine atmaya çalışıyor. Buna teşne guruplar da durumdan vazife çıkararak ateşe benzin döküyorlar. (Yaptığını beğendin mi Selahattin? Tuğla tuğla ördüğün “akil adam “sarayını da yerle bir ettin)
Hiç kimse kızmasın, alınıp gücenmesin arkadaş. Öncelikle Müslümanım diyenler mezhep-tarikat- cemaat vs. yapıları ile bölük pörçük olmayacaklar. Bu yapıları dinin yerine ikame etmeye çalışmayacaklar. Yeni peygamberler türetmeyecekler. (Haşa, haşaaa!)
İmam Hatip yıllarımızdan beridir İslami kesimi az buçuk bilir ve takip ederim. İyi niyetlileri elbette ki tenzih ederim. İçinde bulundukları tarikatın taassubu ile birbirlerine selam vermeyen; cemaatin öğretisi ile cem olmayı değil ayrıştırmayı körükleyenler, ellerini vicdanlarına bir koysunlar.
Hem Allahu Ekber diyeceksin; hem Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul edeceksin; ve de Kur’an-ı Kerim’in öğretilerine iman edeceksin, ondan sonra da çıkıp sokaktaki sade Müslümanı da sağa sola çekiştirip duracaksın. El insaf! Vicdan! Merhamet!..
Ey Ümmet-i Muhammed! Ey Ehl-i İslam siz de bu bölünmenin ve böbürlenmenin manivelası oluyorsanız yuh olsun ervahınıza!
Peygamber Efendimiz “Mekke’ye girerken yaşlılara, kadın ve çocuklara ve de ağaçlara dokunmayın” derken günümüzün Ebu Cehilleri taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmamaya gayret etmektedirler.
Medine Vesikası gibi tarihi bir gerçeklik islamın temel yaklaşımını ortaya koyarken; günümüzde demokrasi manifestoları yayınlayanlar, İslamı ve Müslümanları hor görmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
İşin özeti şu:
Bazı müslümanların yanlışı İslam’ın yanlışı değildr. Kusurlu Müslümanın günahı tüm Müslümanlara şamil edilemez.
Dönersek başa:
Bölgemiz cadı kazanı ve devamlı kaynamakta. Onun ateşine odun taşıyanlar da her iki dünyada vebal altında kalmakta.
Ve son söz:
İslam hoş görü dinidir. İslamiyet dışındaki dinlerin peygamberlerini de hak peygamber görür ve çocuklarına isim olarak koyar. Hz. İsa da Musa’da hak peygamberdir kısacası.
Çok şükür ailemizde, İsa da var Musa da; Davut da var, İbrahim de… Ebubekir de mevcut, Ömer de; Osman da Ali de…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz