Adalete inanç daim kılınmalı

0
441

Huzuru ve mutluluğu tamamen yitirme kaygısıyla yaşıyoruz uzun süredir. Gelecek iyi günlere dair en ufak umutlarımıza sımsıkı sarılıyoruz. Aksi durumda evrende koca bir boşluğa düşmemiz kaçınılmaz olacak.
Elimizdeki en büyük umut cumhuriyettir. Adalet ve demokrasiye olan inancımızla ayakta durabiliyoruz. AKP tabanı da dâhil halkın büyük çoğunluğunun umudu bu yöndeyken, onları bir arada tutması gereken, yönetenlerin takındığı adaletsiz tavırlar insanları karanlıklara itiyor. Bağımsız yargı ve bağımsız medyanın önemini yaşayarak gördük. Artık halk güvenebilmek istiyor.
Suçsuz insanları işinden gücünden ederken bin kez düşünmek, araştırmaları kılı kırk yararak yapmak gerekiyor. İktidar “At izi it izine karıştı, kurunun yanında yaşta yanıyor” diyerek feryat ediyorsa, bu adaletsizliklerin kaynağı kimdir? Yönetenlerin bunları ortaya koymak için seferber olmaları gerekiyor. Bağımsız bir yargı için daha büyük bir felaket mi bekleniyor? Meclisin çalışması engellenerek KHK’lerle nereye varılmak isteniyor? Yapılan haksızlıklara iktidar dur diyemiyorsa kim diyecek?
Yönetenler, demokrasi ve adaletin iyi işlemediği bir sistemde her şeyin bozulabileceğini, hatada tekrara düşmemenin yolunun Cumhuriyetin, demokrasinin, laikliğin değerini bilmekten geçtiğini anlamalı ve sorumluluklarını meclisle paylaşmalıdır. Darbe başarılı olsa bugün bütün bunlara en çok ihtiyaç duyanlar onlar olacaklardı. Suçluyu, suçsuzu ayırmak için yakınmak yerine bağımsız ve adil yargıya geçmek, herkesin vicdanını rahatlatacak, ülkeye huzur getirecektir. Atlatılan bu büyük badirenin etkilerinden yönetenler de dâhil tüm halk çok daha kolay kurtulacaktır.
Gencecik ölümlerin doğallaştığı, kutsandığı, haksızlığa uğrayanın tutunacağı bir dalın kalmadığı bir memlekette meclisi çalıştırmayarak bu vebalin altından nasıl kalkılacaktır? Çok daha büyük bir tehlike söz konusuyken, zaten binlerce açığın bulunduğu bir zamanda sadece sendikalı diye öğretmenleri açığa almak, akademisyenleri ihraç etmek, gazetecileri hapse atmak sorunları katmerleştirmekten başka ne işe yarar?
Darbe girişimini, yaşanan korkuyu, yönetenleri yönetilenleriyle hiç kimse unutmamalı ve unutulmamalı ki toplu gözaltılar, filan okula çocuğunu göndermiş, falan bankadan neden hemen parasını çekmemiş gibi nedenlerle insanlar toplanmaya kalkılırsa işler içinden çıkılmaz olur. Hele hele “fırsat bu fırsat hiçbir muhalif kalmasın” düşüncesiyle hareket edilirse işler hepten kontrolden çıkar. İşte tüm bunlar için öncelikle yargının bağımsızlığına ihtiyaç vardır.
Emperyalist ülkelerin pinpon topu gibi oynadığı ülkeler, ancak gerçek demokrasi ve bağımsız yargıyla bunun üstesinden gelebilir. Yalnızca iyi eğitim almış bilinçli halklar haklarını koruyabilirler. Ancak böyle halklar etnik farklılık, din ve mezhep ayrıcalığı pompalandığında dolduruşa gelmezler. İşte o zaman kimse bize Sivas, Maraş, Çorum katliamlarını bir daha yaşatamaz. İşte o zaman gerçekten bağımsız bir ülke olabiliriz.
Bugün dibine kadar ayrıştırılan halk toparlanma gayreti içindeyken adalet sağlanamaz da bu gemi de kaçarsa ne olacak?
Umut yok edilmemeli, insanların elinde tutunacak tek bir dal bırakılmazsa bu ülkenin geleceğinden ne bekleyebiliriz? Böylesi kritik bir dönemde alınacak her karar iktidarı ve muhalefetiyle derin araştırma ve tartışmalar ile en doğru şekilde alınmalı ve halk buna inandırılmalı, halkın adalete inancı daim kılınmalıdır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz