Japon İşi Laz Alfabesi

0
659

Jıneps’in Nisan sayısında Wolfgang Feurstein’in, yayınlanışından uzun yıllar sonra ‘mimarı benim’ dediği alfabenin hikâyesini yazmıştım. Şimdi ise Wolfgang Feurstein’e özenen Kojima Goiçi adında Japon bir “dilbilimci”nin Laz alfabesi yaratma hikâyesinden kısaca bahsedeceğim.
2000 senesinin nisan ayında, telefondaki ses “Rize – Pazar’da Kojima adında bir Japon’un araştırma yaptığını, benim hazırladığım Lazca sözlüğü gördüğünü ve tanışmak istediğini” söylüyordu. Çok geçmeden tanıştık. Kojima, kendi hakkında büyüleyici hikâyeler anlatıyordu. O bir dilbilimciydi. Müzisyen ve koro şefiydi. 200 (iki yüz) dil biliyordu. Japonya’da yayınlanan diller sözlüğüne katkıda bulunmuştu ve Fransa’daki Strasburg Üniversitesi’nde dilbilim profesörü olarak çalışıyordu.
Kojima bölgede dolaşıyor, herkese hikâyesini anlatıyor ve bir efsane haline geliyordu. Doğrusu ben de çok etkilendim. Bizim gibi, bir dili var etmeye çabalayan gençler için bulunmaz bir Hint kumaşıydı. Bu fırsatı kaçırmak olmazdı.
Nihayet bir gün kendisine Lazca gramer kitabı yazmak istediğimi söyledim. Ondan yardım istedim. Sonuçta ortak olduk. İki yıllık bir çalışmadan sonra Lazca gramer kitabı 2003 yılında Çiviyazıları’nda yayınlandı. Bu arada, 200 dil bilen Kojima’nın İngilizceyi en çok benim kadar bildiğini öğrendim. 200 dil sayısını da revize edip 60’a indirdik. Zira inandırıcı olmuyordu.
Ne var ki, 200 dil bilen, Strasburg Üniversitesi Dilbilim Bölümü’nde profesörlük yapan Kojima’nın bu ilk kitabıydı. Üstelik benim gibi bir bilgisayar öğretmeniyle ortaktı. Japon dilbilimci Kojima Goiçi, yazar olmanın heyecanıyla olsa gerek, sırt çantasını Lazca gramer kitapları ile doldurup Laz kasabalarını dolaşıyor, tanıdıklarına kitap imzalıyordu.
Derken, devletin ilgili birimleri tarafından sınır dışı edildi. Bu sırada büyük oğlumun doğumu için Londra’daydım. Süreçten gecikmeli haberdar olabildim.
Eylül ayında Fransa’dan beni aradı. Lazca gramer kitabında hatalar olduğunu, benden habersiz değişiklikler yaptığını, orijinal kopyanın kendisinde olduğunu söyledi. Ve ekledi, eğer hazırladığı Laz alfabesini kabul eder ve tanıtırsam, kendi kitaplarımda kendi ifadesi ile “Kojima alfabesi”ni kullanırsam kitaba hatalar sayfası ekleyip konuyu kapatabilirdi. Şaşkına dönmüştüm, inceleyip cevap vereceğimi söyledim.
Prof. Kojima gerçekten de Japon işi bir alfabe hazırlamıştı. Wolfgang’ın ‘mimarı olduğu’ alfabeyi aynen almış, ž harfinin üzerindeki işareti kaldırıp yıldız (z*) koymuştu. Ayrıca benim (ve muhtemelen Lazca yazabilen herkesin) kullandığım, üstelik 1999’da yayınladığım Lazca sözlükte aynen var olan ky, gy, ḱy gibi birleşik karakterlerden oluşan üç harfi de alfabeye eklemişti.
Böylece 38 harfli, Japon işi “yeni” bir Laz alfabesi nur topu gibi dünyaya gelmişti.
Elbette ki “Kojima alfabesi”ni reddettim. Zira ortada düpedüz bir üçkâğıt vardı. Japon dilbilimci anlaşılan Wolfgang Feurstein’a kıskanmıştı ve alfabe mimarlığını Almanya’dan Japonya’ya taşımak istemişti.
Kojima’nın alfabesi ölü doğdu. Lazca literatüründe yer edinemedi. İnternet sitesi kurup tanıtım işine yönelse de bazı amatör Laz sitelerinde taraftar bulmaktan öteye gidemedi. “Ünlü dilbilimci” bu durumdan beni sorumlu tutup Japonca, İngilizce ve Türkçe yayın yapan internet sitesinde hakkımda sözümona karalayıcı yazılar yazdı. Artık haziran sayısında bunu anlatırım.
Sonra ne mi oldu?
Okuyucuyu merakta bırakmak olmaz tabi. Önce dilbilimci değil Türkolog olduğunu, sonra profesör olmadığını ve Strasburg Üniversitesi’nde öyle birinin çalışmadığını öğrendik. Ama hakkını yemeyelim, Strasburg’da yaşadığı ve bir koro çalıştırdığı doğruymuş.
“Kojima Goiçi adında Japon bir dilbilimci tanıyor musun?” diye sorduğum Fransız bir dilbilimci e-postasında aynen şu cevabı vermişti; “Fransa’da Kojima Goiçi adında bir dilbilimci yaşamamaktadır.”
2015 yılında Boğaziçi Üniversitesindeki Lazca derslere katılan, Sürmene gelini Japonyalı bir öğrenci de, Kojima’nın Japonya’da “Türkiye aleyhtarı” bir kitap yayınladığını söyledi.
Ayrıca, yazarı olduğum Büyük Lazca Sözlükten faydalanarak internette Lazca bir sözlü yayınladı. Ancak referans vermedi.
2003 yılından beri Türkiye’ye gelmiyor. Belki de gelemiyor, girişi yasak.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz