Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Çerkes Kültüründe Folklor

Çerkes inancının Nart Mitolojilerindeki tanrısal imgelere karşı yaklaşımı, yaşadığı doğayı denetim altına almasıyla başlayan yakarı, dua, söylem zorluklarından bedensel figürler kaynaklanmıştı. Toplumsal değişmelerle birlikte, toplumların inanç sistemleri de evrimleşmeler gösterdi. Çok tanrılı dinlerden, tek tanrılı semavi dinlere dönüştü. Bu kültürel, sanatsal biçimlerde de estetik gelişmeler sağladı.
Çok tanrılı inançlardan tek tanrılı inançlara geçişte, Çerkes eski yaşantısındaki folklorik sanatta, eski doku bozulmamış, toplumun zenginliği olarak görülmüştü. İnanç dizgelerindeki farklılıklar, Çerkes folkloruna, kültürüne yansımıştır. Her toplumun kendi folkloru, yaşadığı dönemde olsun ya da daha sonraki kuşaklar için olsun, başlangıcından günümüze toplumsal gereksinimleri karşılamıştır. Oyunlar, danslar, eğlenceler, halkın yaşamını kolaylaştırıcı, kültürel yapıyı şekillendirici biçimlerden günümüze ulaşmıştır.
Kuzey Kafkasya’da danslar, yüzyılların geleneksel halk yaşantısındaki günlük işlerin zorlukları veya güçlülüğünü; ekin, çapa, mısır elde edilişi, tarım, koyun kırkımı gibi iş bilinci, danslara yansıtılmış, işler daha eğlenceli hale dönüştürülmüştür. Oyunların, dansların figürleri de anlatan müziğe, şarkılara yansımıştır. Köylülerin, halkının işleri şarkılarla, çağdaş bir müziğinin, dansın yorumlanması olarak, Çerkes halk ozanlarının sanatına yansımış, günümüze taşınmıştır.
Çerkesler, tarihlerinde yaşadıkları istilâ, savaş, sürgün ve yurt özlemlerini, mitolojik efsaneleri, masalları, kahramanlıklarıyla da; onların yaşantılarını danslarla, oyunlarla, şarkılarla, müzikle yaşatmıştır. Kültürün oluşmasını belirlemiş, folkloru sanatsal olarak kalıcılaştırmıştır.
Folklor kavramı, yaygın olarak halk oyunları, halk dansları anlamında kullanılmaktadır. Müzik, dans, gelenek, inanç dizgeleri vb. kültürel öğeler folklor kapsamındadır. Aynı zamanda bir halka ait maddi manevi kültürel ilişkilerin toplamı ve o halkın tüm bilgilerinin toparlanmasını inceleyen bir bilim dalıdır.
Tarihsel olarak insan toplulukları, ulusal topluluklara belirli süreç içerisinde dönüşmüştür. Uzun olan bir süreçte insanlar; halk oyunları denilen kültürel olguları başlatmışlardı. Bir topluluğun doğaya ya da diğer topluluklara karşı kendi varlığını koruma çabası, halk oyunlarının doğmasını sağlamıştı.
Çerkes halk oyunlarında, bireyden çok topluluk belirleyiciliği öne çıkmıştır. Tüm halkların oyunlarında olduğu gibi Çerkes halk oyunları da ortaktır. Yani oyunlar komünaldir. Zaten halk oyunlarının ortaya çıkışı da komünal toplum içerisinde olmuştur. İlkel bir avcı avını yakaladıktan sonra, yakılan ateşin etrafında çeşitli figürlerle, avı yakalama sahnesini canlandırır. Süreçte bu gösteri ya da dinsel merasim de olabilir, bir oyun biçimine de dönüştürülebilir. O dönem insanı çapa tarımının başlangıcıyla komünal hasat elde ederken, bunu bir figürle ifade eder.
İlkel Komünal Toplum bireyi, figürleri: “Dinsel inanışların anlatım biçimi, savaş gücünü, şansını arttırmanın biçimi olarak kendisini anlatırdı. Doğa olayları ya da kendince doğaüstü olaylar olarak gördüğü bazı gizemsel güçlere karşı koymak, kötülüklerden korunmak çabaları, figürsel anlatım çabalarına dönüşmüştü”.(*) İnsanlar bu figürlerini bedensel olarak ifade ediyorlardı. İlk halk oyunları denilebilecek dansların doğması figürlerle başlamıştı. Tarihsel süreçlerden günümüze gelmişti.
Çerkeslerde bir dans olan “Şıble Wuc” adlı oyun Çok Tanrılı Dinler zamanında Yıldırım Tanrısı Şıble’ye ithaf edilmiştir. Başlangıç itibarıyla inanç, doğa ve savaşlar gibi öğelerle doğmuştu. Aslında üretime dayanan halk oyunları; zamanla topluluğun yani Çerkes halkının ortaklaşa eğlencesine, düğünlerine yansımış, bedensel estetiklerle kültürel, sanatsal değerlere dönüşmüştür.
Çerkesler arasında tarihsel süreçlerin izlerini alan halk oyunları, Çerkeslerin yaşantılarının kendi aralarında pekiştirilmesi rolünü de sağlamıştır.
Düğünlerde, eğlencelerde Çerkesler halk oyunları etrafında dayanışma öğesi elde etmişlerdir. Çerkes halk oyunlarında bireysellik önemli oranda yok edilmiştir. Topluluk bilincini doğuran, grup danslarına dönüştürülmüştür. Halk oyunlarıyla Çerkesler, özgür yaratıcılığı seçerek kolektif oyunlar geliştirmişlerdir. Kuşaklar arsında kültürel zenginlikler, halk oyunları aracılığıyla günümüze taşınmıştır.
Çerkes halk oyunları, hep kültürel bir zenginlik ve toplumsal eğitim işlevi haline dönüştürülmüştür. Bu dönüşüm içerisinde, Çerkes halk yaşantısının halk oyunlarına yansıtılması vardır. Halk oyunlarında halkın karakteri, özgün hareketleriyle kültür ve eğitim işlevlerinin yanında; bir de eğlendirici öz taşıyan yanı vardır. Çerkes halk oyunları grup halinde oynandığı için, bireyleri topluluğa katma, topluluk eğitimi alma rolünü verir. Çerkes halk oyunları geçmiş halk yaşamıyla bir bağ oluşturmuş, bu bağ günümüze ulaşmıştır. Çerkesler, dünya halkları arasındaki bu bağları, geleceğe yönelik kültürel bir köprü olarak görmektedirler.

(*) Kafdağı Kültür Sanat Dergisi, Haziran – Temmuz, s. 17-18.

Yazarın Diğer Yazıları

Bilir misiniz siz sürgünün acısını? Çerkeslerde sürgün edebiyatı

Sürgün aileleri bölmüştü. Kardeş kardeşi kaybetmişti. Nice ölümleri, acıları yaşayan halk; yurt, toprak, sıla, gurbet özlemlerini, sevdalarını, kavgalarını ağıtlarını, ezgilerini (wored’lerini-ğıbze’lerini) dile getiren öyküleri;...

Sürgün; başka topraklarda yaşam

Halk topraklarından kopartılmış, çaresiz bırakılmıştı. Çerkesler için bundan sonra acılı günler başlayacak, halkın çok büyük kısmı hayatlarını başka topraklarda geçireceklerdi. 1864 Mayıs’ında, Çarlık, toplu...

Dün Çarlğın, bugün RF’nin son kalesi; Stavropol Kray

  Kuzey Kafkasya’da yedi cumhuriyetin beşiyle sınır komşusu olan ve tarihi Kafkasya topraklarını da kapsayan Rusya Federasyonu (RF) içerisinde Stavropol Krayı, daha 1777’lerde Rus Çarlık...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img