Oubykh Mektupları Haziran 2018

0
1207

Sur…

Hepimiz içindeyiz, arada bir Cadde-i Kebir’in nefesini almak gerekirmiş…

Alınmış…

Çınaraltı…

Tek şekerli…

Çok birikti şeker, Dede’nin sakalı kadar birikmiştir herhalde, esmer şeker eksik ama…

Çarşı’nın kapıları açıldığında içeri ilk giren esnaf, kapanırken ancak çıkabilir…

İçeride, gördüğünden daha çok duyar…

Kaç lisanda kaç ses çıkar, işitir…

Şeker yetmez o dilin tatlılığına…

Dildir dönen, dönebilen…

İşiten esnaftır…

Kapı açıldığında içeri giren ve kapanana kadar kalan esnaftır…

İçeri genç girip emekliliğinde çıkan esnaftır…

Okumuştur, okutmuştur…

Kaç bardak çay içmiştir bilinmez…

Bir bardak çay, üstü teneke ile kapalı…

Kesme şeker iki tane…

Sallana sallana gelen tepsi…

Sıcak değildir…

Hemen gelir Şark Kahvesi ocağından…

Gelmezse kaçar müşteri…

Halı, alır götürür müşteriyi…

Kalpakçılar’dan girip, sağa sola bakmadan inmek en kolayıdır müşteri için…

Nuru Osmaniye…

Milliyet…

Cumhuriyet…

Hürriyet…

Turan Emeksiz Yemekhanesi, Haliç’e nazır…

Turan Emeksiz Büstü, bina duvarına dayalı…

Turan Emeksiz Vapuru, Boğaziçi içinde…

Bir koşu Sirkeci, Eminönü…

Esnaf koşar, Köprüaltı’na…

Tömbeki içebilen kalmamıştır…

Sallana sallana bir bira, içine ne katıldığı belli olmayan bira…

Bir bira ile kafa bulur Çarşı Esnafı…

Ayılmak için eve giden boynuzlu troleybüs…

Belki birileri Tünel’den Asmalımescit yapar…

Bazısı kaldırımı zorlar…

Kocamustafapaşa…

..

Esnaftır ilk giren Çarşı’ya…

Çarşı, kapanana kadar kalır esnaf…