Sur…
Hepimiz içindeyiz, arada bir Cadde-i Kebir’in nefesini almak gerekirmiş…
Alınmış…
…
Çınaraltı…
Tek şekerli…
…
Çok birikti şeker, Dede’nin sakalı kadar birikmiştir herhalde, esmer şeker eksik ama…
…
Çarşı’nın kapıları açıldığında içeri ilk giren esnaf, kapanırken ancak çıkabilir…
İçeride, gördüğünden daha çok duyar…
Kaç lisanda kaç ses çıkar, işitir…
Şeker yetmez o dilin tatlılığına…
…
Dildir dönen, dönebilen…
İşiten esnaftır…
…
Kapı açıldığında içeri giren ve kapanana kadar kalan esnaftır…
İçeri genç girip emekliliğinde çıkan esnaftır…
…
Okumuştur, okutmuştur…
Kaç bardak çay içmiştir bilinmez…
…
Bir bardak çay, üstü teneke ile kapalı…
Kesme şeker iki tane…
Sallana sallana gelen tepsi…
…
Sıcak değildir…
Hemen gelir Şark Kahvesi ocağından…
Gelmezse kaçar müşteri…
Halı, alır götürür müşteriyi…
…
Kalpakçılar’dan girip, sağa sola bakmadan inmek en kolayıdır müşteri için…
Nuru Osmaniye…
…
Milliyet…
Cumhuriyet…
Hürriyet…
…
Turan Emeksiz Yemekhanesi, Haliç’e nazır…
Turan Emeksiz Büstü, bina duvarına dayalı…
Turan Emeksiz Vapuru, Boğaziçi içinde…
…
Bir koşu Sirkeci, Eminönü…
…
Esnaf koşar, Köprüaltı’na…
…
Tömbeki içebilen kalmamıştır…
Sallana sallana bir bira, içine ne katıldığı belli olmayan bira…
…
Bir bira ile kafa bulur Çarşı Esnafı…
Ayılmak için eve giden boynuzlu troleybüs…
…
Belki birileri Tünel’den Asmalımescit yapar…
Bazısı kaldırımı zorlar…
…
Kocamustafapaşa…
..
Esnaftır ilk giren Çarşı’ya…
Çarşı, kapanana kadar kalır esnaf…