Ekim ayındaki yazımda, Laz Enstitüsü ile İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin birlikte yürüttükleri bir AB projesinden bahsetmiştim. Mart 2019’da (Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’na) başvurusu yapılan, 1 Temmuz 2020’de başlayan projeye “Laz-Çerkes Sivil Toplum Ağı” adını uygun bulduk.
Lazlar ve Çerkesler farklı diller konuşsa, farklı tarihsel, sosyal ya da kültürel arka planlara sahip olsalar da biliyoruz ki bugün aynı kaderi paylaşıyorlar. Bu, sadece iki Kafkasyalı halk arasında değil neredeyse dünya üzerinde var olan bütün halklar arasında geçerli bir durum ne yazık ki. Çünkü 20. yüzyıl boyunca dünyadaki az nüfuslu halklar asimilasyondan paylarını aldılar ve anadillerini kaybedecek noktalara geldiler. Elbette, Türkiye’de konuşulan anadiller için de aynı şeyler söz konusu.
Aynı prosesin ürünüysek, anadillerimizin yaşaması için birlikte çözüm yolları arayabiliriz ve Laz-Çerkes Sivil Toplum Ağı’nın amacı da bu. Türkiye’de konuşulan ve yok olma tehlikesi altında bulunan dillerin temsilcileri ile bir araya gelmek, görüş alışverişinde bulunmak, tecrübe ve kaynakları paylaşmak, birbirimize destek olmak projenin amaçlarından.
Bana göre, anadillerin tehlike altında olması ve bu dilleri yaşatmak için atılan her adım değerlidir, anlamlıdır ve son derece insanidir. Başka bir politik argümana ihtiyaç duymaksızın anadilini yaşatma çabası tek başına bir “durum”dur. Bu durumun daha iyi ve daha geniş kesimler tarafından anlaşılmasına ihtiyacımız olduğu bir gerçek.
Neler var projede?
Tehlike altındaki diller ağı ve raporu var. Bu arada, dünyada neler olup bittiğine de bakacağız ve gelişmeleri aktarmaya çalışacağız.
Tehlike altındaki dilleri merkeze alan seçmeli anadili dersleri raporu var.
Uluslararası tehlike altındaki diller sempozyumu ve Uluslararası Kafkas Dilleri Konferansı var. Yani, işin bir tarafında sivil toplum, diğer tarafında akademinin olacağı çalışmaları içeriyor projemiz.
Laz ve Çerkes dilleri için ayrı ayrı sesli sözlükler ve tanıtım videoları da hazırlanacak proje kapsamında…
Laz ve Çerkes öğretmenleri için eğitici eğitimlerinin de hayata geçirilmesi ve bu diller için dijital eğitim materyalleri hazırlanması planlanıyor ayrıca…
Bu konuya önümüzdeki yazılarda devam edeceğiz.
Seçmeli Lazca Dersi Raporu 2013-2020
Laz Enstitüsü geçtiğimiz ekim ayında Yaşayan Diller ve Lehçeler Seçmeli Lazca Dersi raporunu yayınladı. Lazca derslerin tarihsel süreci, Türkiye üniversitelerinde ilk seçmeli Lazca derslerin başlaması, sivil toplum örgütlerindeki Lazca ders deneyimleri giriş bölümlerinde ele alınıyor. Devamında, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde hayata geçirilen seçmeli Lazca derslerin başladığı 2013 ile 2020 yılları arasını kapsayan raporda yüz yüze görüşmeler ve kaynaklara dayanarak Lazca derslerin nasıl bir seyir izlediği inceleniyor.
Laz Enstitüsü tarafından Lazca müfredatın hazırlanması ve kabulü, Lazca eğitim materyallerinin hazırlanması, yıllar içinde Lazca derslerini seçen öğrenci sayıları ve derslerin son durumunu bu raporun kapsamı içinde.
Yaşayan Diller ve Lehçeler Seçmeli Lazca Dersi raporunun, konunun muhatabı bir sivil toplum örgütü tarafından hazırlanmış olmasını da burada not olarak belirtmekte fayda var.
Dilbilim doktora öğrencisi Özge Bakay tarafından hazırlanan Seçmeli Lazca Dersi raporuna www.lazenstitu.com adresinden ulaşabilirsiniz.