Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Müjde: Öleceksiniz!

İktidar müjde veriyor; Karadeniz’de doğal gaz rezervi bulduk!

Akdeniz’de de doğal gaz aramak için “mavi bayrak” açtı iktidar. Bu nedenle Yunanistan ve Fransa ile savaş çıkarmaya ramak kaldı. ABD ve Almanya’nın baskısıyla arama gemileri limana çekildi. Akdeniz’de bunlar yaşanırken, esas müjde Akdeniz’den beklenirken Karadeniz’den geldi.

Benim bildiğim, 2005’ten beri, Karadeniz’de ABD ile ortak sondaj çalışmaları var. Hatta bir ara Hopa açıklarında rezerv bulundu haberleri çıkınca, esnaf Halk Eğitim Merkezi’nin açtığı İngilizce kurslarına akın etti. Ne de olsa kurulacak petrol-doğalgaz çıkarma platformunda binlerce işçi çalışacak, bunlar da Hopa gibi sahil kentlerinde alışveriş yapacak, esnaf para kazanacaktı. Sonunda beklenen rezerv bulundu. Ama Karadeniz’in batı ucunda.

İktidar, sondaj gemisi Karadeniz’e açılır açılmaz, eliyle koymuş gibi rezerv bulduk müjdesini verdi. Herkes şaşırdı! Uzmanlar sondaj yapılmadan 320 milyar metreküp rezerv olduğu açıklamasını şüphe ile karşıladı. Ama AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır” diye açıkladı. Böylece uzun zamandır bir büyük eşik olarak gösterilen 2023 için gerçek bir müjdelik şey bulunmuş oldu. Bulunduğu söylenen rezerv gerçek mi, bulunsa bile 2023’te kullanıma hazır hale getirilebilir mi, öyle olsa bile Türkiye’yi doğalgazda dışa bağımlılıktan kurtarır mı, batan ekonomiyi düze çıkarır mı, bilinmiyor. Ama iktidar bulunan rezerv miktarının arttığına dair yeni müjdeler vermeye devam ediyor.

Double yollarda “milli araba”mızla tozu dumana katamadık, “milli uçak”la semalarda uçamadık, bari “milli gaz” verelim…

Türkiye’nin yıllık doğalgaz tüketimi 45 ila 50 milyar metreküp arasında değişiyor. Halihazırda ise Rusya ve İran’dan yıllık 70 milyar metreküp doğalgaz alımı yapılıyor. Yani her sene kullanmadığımız 20-25 milyar metreküp doğalgazın parasını da ödüyoruz. Rusya ile doğalgaz anlaşmamız her yıl belli oranda satın alınan miktarın arttırılmasını şart koşuyor. Bu nedenle iktidar, kullanmadığımız ama parasını verdiğimiz doğal gazı Van Gölü’nün altına depolamak gibi projeler yapıyor. İklimi zaten sıcak olan il-ilçelere bile doğalgaz hattı döşüyor. Doğalgazla çalışan termik santral projeleri yapıyor.

İktidarın Karadeniz’deki doğalgaz rezervi müjdesini köpürtmesinin arkasında ekonomiye can simidi atmak mı, Rusya’ya mesaj vermek mi yoksa müstakbel seçim öncesi “millet”e gaz vermek mi olduğu üzerine çok laf edilebilir.

Fakat “van minute”!

Hani iklim krizi vardı, bu krizin sebebi de fosil yakıtlar ve endüstriyel tarımsal faaliyetlerdi. Hani Birleşmiş Milletler nezdinde “iklim zirveleri” yapıyorduk, fosil yakıt kullanımını azaltmak, karbon salımını durdurmak için. Hani 2020’de bütün ülkeler karbon emisyon azaltım planlarını iyileştirerek BM İklim Programı’na sunacak ve Paris İklim Anlaşması yürürlüğe girecekti!

Hani halihazırdaki biyoçeşitliliğin büyük bir hızla azalıyor oluşunun, su ve gıda krizinin, aşırı iklim olaylarının öngörülemez düzeylere yükselişini engellemek için küresel sıcaklık artışının +1,5°C’de sınırlanması hedefi tutturulmalıydı… Bunun için de küresel çapta karbondioksit salımını 2030’a kadar yarıya, 2050’ye kadar da sıfıra indirmemiz gerekiyordu. Küresel ısınma artışını +2°C’de tutmak için ise bırakın yenilerini, bilinen fosil yakıt rezervlerinin kullanımının sınırlandırılması, en çok %16’sının kullanılması gerekiyor.
İktidar, gaz bulduk müjdesi ile ortalığı inletirken Giresun’da korkunç bir sel felaketi yaşandı. Yatağı işgal edilen bir dere, ilçenin ana caddesini kullanmıştı yoluna gitmek için. Ortaya çıkan manzarayı hepimiz gördük. Pişkinlikle aşırı yağışların değişen iklim ile ilgili olduğu söylendi. Demek ki, sıklaşan hortumların, sel felaketlerinin, kuraklığın, ani ve hızlı yağışların nedeni “Siyonist İsrail” ya da “dış güçler” değilmiş. İklim krizi can alıyor ve almaya devam edecek.

Ama olsun, biz gene de doğalgaz bulduk. Amerika’dan Rusya’dan, Çin’den epey sonra bulduk ama sonunda bulduk. İklim krizini biz çıkarmadık, kim çıkardıysa onlar düşünsün. Biz müjdemizi isteriz. Müjde: Öleceksiniz. Ama ölmeden önce doğalgazlı evlerde oturacaksınız, doğalgazlı AVM’lerde alışveriş yapacaksınız, doğalgazlı termik santrallerde üretilen elektrikle aydınlanacaksınız. Doğalgaz sayesinde birkaç tane sermaye grubumuz Furtune Top 100’e girecek.

Cemil Aksu
Cemil Aksu
Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nü bitirdi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yüksek lisans yaptı. Sudan Sebepler, Türkiye'de Neoliberal Su-Enerji Politikaları ve Direnişleri kitabının (Sinan Erensü ve Erdem Evren ile birlikte) ve Ekoloji Almanağı 2005-2017'nin (Ramazan Korkut ile birlikte) editörlüğünü yaptı. Birçok dergi, gazete ve internet sitesinde yazıları yayımlandı. Polen Ekoloji Kolektifi aktivisti.

Yazarın Diğer Yazıları

Bu yüzyıl melankoli çağı mı olacak?

Lars von Trier’in filmi “Melancholia”da ağır ağır Dünya’ya yaklaşan “ölüm meleği” Melancholia gezegeninin yaratacağı kaçınılmaz sonucunu bilmenin zorluğu içinde bireysel varoluşumuzun dayanağı anlamların kifayetsizliğini...

Savaş, kıyamet, gelecek

Kapitalizm ve onun siyasi biçimi olan ulus/devlet hakkında en azından 200 yıldır sayısız analiz yapıldı. Son 50 yıldır da ulus/devlet biçiminin aşılması gerektiğini ya...

Her yer Akbelen… Ama her yer!

Muğla’ya bağlı İkizköylüleri ve onlarla beraber Akbelen ormanını savunanları günü gününe izledik. Bazılarımız kanıksamış olabilir ama bu “olağanüstü” bir durumdur. Bir kere zaten “olağanüstü” bir...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img