33 düş yolcusunun öldürüldüğü, onlarcasının yaralandığı Suruç Katliamı’nın 6. yıldönümünde birçok ilde anma etkinlikleri düzenlendi.
Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015’te Kobani’deki çocuklara oyuncak götürmek için Amara Kültür Merkezi’nin önünde bir araya gelenlere yönelik IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliamın davasında hâlâ adalet bekleniyor.
Katliamda yaşamını yitirenlerin mezarlarının başında gerçekleştirilen etkinliklerde, “33 düş yolcusunun hayalleri, Rojava’da gerçekleşti. Bize düşen gerçekleşen bu hayalleri koruyabilmek ve tüm dünyaya taşıyabilmek” mesajı verildi.
Gençlik örgütleri, Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya geldi. “Suruç için adalet herkes için adalet” şiarıyla bir araya gelen gençler, “Adalet Zinciri” oluşturdu. Suruç’ta yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ve “Suruç için adalet herkes için adalet” dövizleri taşındı.
İstanbul, Ankara ve İzmir’de gençlik örgütlerinin anma eylemine polisler izin vermedi, çok sayıda kişi darp edilerek gözaltına alındı. Yaşananları kaydeden basın çalışanları da polisler tarafından darp edildi.
Katliamın yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP), “Suruç Aileleri’nin ve toplumun adalet beklentisi karşılanmalıdır. Biz Suruç katliamını da, 5 Haziran Diyarbakır ve 10 Ekim Ankara Gar katliamlarını da ve bunların arkasındaki planlayan ve azmettiren güçleri de biliyoruz” denildi.” dedi.
Suruç İçin Adalet Platformu, yaptığı yazılı açıklamayla katliamın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen adalet beklentisinin halen karşılanmadığını vurguladı. Açıklamada “Katliamın tüm bağlantılarının ve faillerinin yargılanması yapılmadan dosyanın bu şekliyle karara çıkmasına, davanın cezasızlıkla sonuçlanmasına izin vermeyeceğiz” denildi.
Suruç Katliamı’nın üzerinden geçen 6 yıla rağmen; başta katliamda yaşamını yitirmiş kişilerin yakınları ve katliamda yaralananlar olmak üzere, tüm toplumun adalet beklentisi halen karşılanabilmiş değil.
Geride kalan 6 yılda Suruç Katliamı’nın tüm siyasi sorumluları dahil bütün faillerinin yargılanabilmesi mümkün olmamıştır. Suruç için adalet, herkes için adalet diyerek yıllardır ısrarlı bir adalet mücadelesi yürütenlerin özverili çabası sonucu dönemin İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal ve İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli iki emniyet mensubu yargılanmış ve aldıkları göstermelik cezalar para cezasına çevrilmiştir.
Suruç Katliamı ve ardından Türkiye’de gerçekleşen tüm IŞİD saldırılarının asıl faillerinden olan Erdoğan ve Davutoğlu hakkında yapmış olduğumuz tüm şikâyetler, diğer kamu görevlilerinde olduğu gibi takipsizlik kararıyla sonuçlanmıştır. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasında yaşanan katliamlarla ilgili zaman zaman sorumluları işaret eden açıklamada bulunmuş; ancak bildiklerini kamuoyu ile paylaşmaktan imtina etmiştir. Katliam ana davasında Ahmet Davutoğlu’nun dinlenilmesi talebimiz kabul edilmemiştir.
Katliam davasının şekli anlamda yargılanan tek sanığını Yakup Şahin mahkemeye dahi getirilmemekte; dosyaya gelen çeşitli belgeler, dinlenen tanıklar ve basında çıkan çeşitli haberler katliamın başkaca fail ve fiillerle bağlantısını ortaya koymuşken, mahkeme taleplerimizi kabul etmemekte ısrar etmektedir. Katliam gününe dair eksik kamera görüntüleri dahi hâlâ tamamlanabilmiş değildir.
Ocak ayında yakalanan ve İçişleri Bakanlığı tarafından Suruç Katliamı’nda kullanılan patlayıcıları temin eden kişi olarak açıklanan Azzo Halef Süleyman El Aggal’a dair soruşturma dosyası dahi mahkeme dosyasına gelmeden davanın görüldüğü son duruşma tarihi olan 27 Mayıs 2021’de savcılık mütalaası verilmiştir. Mahkemenin dosyayı bir an önce karara çıkarmak istemesi, failleri yargılamayacağına dair açık bir beyandır.
Suruç Katliamı’na dair neredeyse her iki mahkeme arası yeni bir bağlantı açığa çıkmaktadır. Suruç İçin Adalet Platformu olarak katliamın tüm bağlantılarının ve faillerinin yargılanması yapılmadan dosyanın bu şekliyle karara çıkmasına, davanın cezasızlıkla sonuçlanmasına izin vermeyeceğiz.
Suruç İçin Adalet Platformu