Nature dergisinde yayımlanan genetik bir araştırmaya göre evcil atların tarihi, 4.200 yıl önce Kafkasya’nın kuzey steplerinde başladı. Araştırmayı yöneten paleogenetikçi Prof. Ludovic Orlando, atların evcilleştirilmesinin, insanlık tarihini benzeri görülmemiş ölçekte dönüştürdüğünü” belirtiyor.
Köpek, inek veya koyundan birkaç bin yıl sonra, insan tarafından evcilleştirilen son büyük türlerden biri de atlardı. Araştırmacı Orlando’ya göre, insanın atı evcilleştirmesiyle birlikte “bir çeşit küreselleşme” meydana geldi.
“Özellikle fosil kayıtları (iskeletler ve dişler) bize net bir kırılma göstermediği için mutlak bir gizem vardı” diyen Orlando, fosil DNA’nın zamanda geriye gitmeyi ya da hayvan soyunun “sıfır noktasını” bulmayı mümkün kılan kalıtsal aktarım malzemesi olduğunu belirtiyor. Orlando ve ekibi, bu yöntemle 2018 yılında, 5.500 yıllık binlerce fosilin gün yüzüne çıkarıldığı Kazakistan’daki Botai sahasına gitti.
Araştırmacılar, yular takıldığını varsayan dişlerin aşınmasını, ağıllardaki dışkı kalıntılarını ve seramikler üzerinde kısrak sütü izlerini incelerken, bölgenin hayvanın orijinal bir evcilleştirme merkezi olabileceğine inandırdığını düşündü.
Orlando ve 162 biliminsanından oluşan ekip, daha sonra tüm Avrasya’yı taramaya karar verdi. Araştırmacılar, kıtaya dağılmış ve çağımızdan 50.000 ila 200 yıl önce yaşamış 273 at kalıntısı örneği toplamayı başardı.
Genetiğe dayalı araştırma sonucunda Kuzey Kafkasya’da 500 kilometre genişliğinde bir alan belirlendi.
Radyokarbon tarihlemesi daha sonra bu ilk evcilleştirmenin yaklaşık 4.200 yıl öncesine kadar izlenmesini sağladı. Bunu hızlı bir demografik patlama izledi.
Genetik profil, Atlantik’ten Moğolistan’a kadar tüm vahşi at popülasyonlarının yerini almak için Avrasya’ya bir orman yangını gibi hızla yayıldı ve sadece 500 yıl içinde “kıtasal bir olay” haline geldi. (ANF)