17.7.2023 tarihinde “Abhazya canlar ülkesi” diye başladığım yazımda dile getirdiğim gibi, derin tarihi geçmişi ile günümüze dek yaşadıkları coğrafyada savaştan yeni çıkmış, yorgun, yaralarını yeni tedavi etmeye çalışan; dilini, kültürünü, varlığını yaşatmaya çalışan Abhazya Cumhuriyeti… Hepimizin diasporada gözümüzün bebeği gibi korumaya çalıştığımız bu cumhuriyet şimdi yeni bir tehdit altında. Kuruluşundan bu yana demokratik bir sistem içinde meclis kararları ve seçilmişlerle yönetilen bir cumhuriyet… Tüm dünyada küreselleşmenin ve vahşi kapitalizmin yeni pazar alanı olma yolunda.
Abhazya Parlamentosu’nda 2023 yılının temmuz ayının sonuna kadar görüşmeye açılan “Apartman Kanunu” yasa teklifi Abhazya ve diasporadaki üst akıl ile ötelenmişti. Ancak emperyalizmin taktikleri her yerde işbirlikçileri ile devam ediyor. Daha dün, Abhazya’nın geleceğini ipotek altına alacak yasa tasarısı; Abhazya’da yabancı sermayenin girişine izin verilerek 30 bin konutun yapılması ve yabancılara satılması öngörülerek tam 150 bin kişinin Abhazya’ya girişi ve bu ülkeden konut alarak ortak edilmesinin uygulanmasına yönelik bir proje tartışılırken, olağanüstü tepkiler nedeni ile rafa kaldırılmıştı.
Hepimizin bildiği gibi Abhazya Devleti’nin nüfusunda yer alan halklar arasında ne yazık ki Abhazlar çoğunlukta değil. Bunun geçmişe dönük birçok sebebi var. Toplam nüfus üzerinden değerlendirdiğimizde yeni yapılacak konutlara yerleşecek yabancı nüfus ülke nüfusunun % 50-55’i gibi bir çoğunluğa sahip olacak nitelikte. Dünya siyaseti içinde her an karıştırılmaya müsait olan Kafkasya cephesi, Karadeniz’e kıyısı olarak önemli bir bölgede yer alan Abhazya’nın da bu riskten kurtulması mümkün değildir. Son yıllarda yaratılan Kafkasya politikaları içinde bağımsız bir cumhuriyet ile sahnede yer alan Abhazya’nın, geleceğini tayin edecek olan parlamentosunda kimler nasıl bir etki altına kalıyorlar ki, yasa farklı bir başlıkla yeniden gündeme getirilebiliyor.
Bugün Filistin’de, Ortadoğu’da vatanlarından edilen halkların yaşadığı korkunç gerçeği görmemek mümkün değildir. Rusya’nın ABD ve Avrupa Birliği’ne karşı tampon olarak kullanacağı Abhazya’daki bu gelişmeler asla Moskova’nın haberi olmadan gündeme getirilmeyecek bir girişimdir. Bu yasa Abhazya’daki kentlerin planlanması adına yeni imar alanlarının açılması ve planlı kent olgusuna yönelik çalışmaların yapılması sürecine yönelik bir çalışma değildir. Sovyet döneminden kalan mirasın dahi, kentleşme adına planlı kullanılmadığını da görerek, tarihi ve kültürel mirasın korunması, kent belleğinin yitirilmemesi, gelecek kuşaklara bu değerlerin aktarılması adına son derece sakıncalıdır.
Bu konuda bir basın açıklaması ile görüşlerini açıklayan ABHAZ-FED: “Tkurcal, Gal ve Oçamçira’da uygulanması düşünülen bu projenin Abhaz Halk Meclisi, Abhazya Üniversitesi, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin ortak çalışmalarının şeffaf paylaşımları ile yapılması gerektiğini” düşünüyor. “Yabancılara yapılacak konut satışlarının demografik yapıyı, kültürü olumsuz etkileyeceğini” vurguluyor. Bu açıklamanın, Abhazya hükümeti ile iyi geçinmesi gereken ABHAZ-FED ile Abhazya arasında nasıl bir etki yaratacağını göreceğiz. Ama görülüyor ki, Abhazya Parlamentosu’nda diaspora gibi düşünmeyen Rus ve Batılı emperyalistlere göz kırpanlar var.
Diğer taraftan İstanbul Abhaz Kültür Derneği’nin bu konudaki basın açıklaması çok daha sert. “Kişisel menfaatlerin, sunulan vaatlerle yaratılacak bir felaketle ülkenin geleceği açısından devletin çökmesi endişesini” açıklarken, “Ok yaydan çıkmadan derhal bu yasanın kaldırılması gerekir. Nerede olursak olalım vatanımız kutsaldır” diyor.
Dünyadaki güçler dengesinde sıcak savaşların hüküm sürdüğü bir zamanda dört yanı ateş altında olan Abhazya’nın bu tip kanun tekliflerini tartışma lüksü yoktur. Cumhuriyetin bugün hangi koşullarda ve nasıl yaşatıldığını, bu koşullar için ödenen bedellerin ne olduğunu biliyoruz. Her şeye rağmen Kafkasya’da bağımsız bir cumhuriyete sahip olan Abhazların ve diasporanın yüzlerce yıllık hayalini riske edecek bir girişimden uzak durmaları Abhazya’nın ve Abhaz halklarının geleceği için gereklidir. Bu konuda her alanda mücadele etmek gerekir. Dün cephede işgalcilere karşı verilen savaşın bir başka şekli bugün farklı şekilde sahnelenmektedir. Dün bağımsızlık adına nasıl mücadele ettiysek bugün de aynı mücadeleyi Abhazya’yı yabancı sermayeye peşkeş çekecek kararlar için etmeliyiz. Acımasız kapitalizm Abhazya’yı yok eder. Bunun bedeli ağır olur. Şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır.
Bu yasa tasarısı Abhazya Parlamentosu’ndan bir daha, hangi isimle olursa olsun geri gelmeyecek şekilde derhal geri çekilmelidir. Dünya egemen güçlerinin alçak oyunlarının Abhazya’da ne pahasına olursa olsun yerli işbirlikçilerin desteği ile sahnelenmesine asla izin verilmemelidir. Bu, bağımsızlık uğruna kan dökenlere, Abhazya’yı bağımsız cumhuriyet yapanlara karşı borcumuzdur. Bilim, doğa sevgisi, sağlıklı ve planlı kentleşme, kültürel değerleri koruma, yaşatma ve geleceğe taşıma da bunu gerektirir. Buna karşı olmak için mutlaka Abhaz olmak gerekli değildir. İnsan olalım yeter!..
