İğneyi kendine… Çuvaldızı da

0
451

Çerkes milleti, yeni bir milada adım atmak arefesinde. Ancak, kader bu ya, gene ayrı tellerde, ayrı uçlarda, ayrı gözlüklerle bakıyoruz.

Benim bildiğim, ikisi iktidar partisinden diğerleri bağımsız olmak üzere dokuz milletvekili adayımız var. Yolları açık olsun. Zor bir karar aldılar, en önemlisi blok oy verme kabiliyeti olmayan, ortak paydalarda buluşamayan, her fırsatta birbirine sataşıp “üst aklı beğenmiyorsan manifesto verelim” tarzı “köylü” zekasını göstermekten geri kalmayan ve uzun zamandır Türkiye siyasetinde varlıkları hissedilmeyen Çerkeslerin sesi olmak üzere taşın altına ellerini soktular.

Dönelim siyaset arenasına geçenlere. Onlara kocaman bir helal olsun. Helal de, mevcut siyasi ortamda Çerkes kimliği ile prim yapmak imkansız. Hal böyle olunca da, siyasi partilerden aday olanlar ya yardan ya serden vazgeçmek zorundadır. O yar sanıyorum Çerkeslik kimliği. Şimdi, hop oturup hop kalkacaklar. Bunun da başta Çerkes milleti ve diğer etnik unsurların demokratik hak arayışları için bir dönüm noktası olmayacağı kesindir. Sadece cesurane bir adımdır. Arkası gelirse bir başarıdır.

Ancak eğri oturup doğru düşünmek gerekir. Siyaset konusunda belli bir görüş ve alt yapısı olmayan bizler, siyaset ve meclis arenasını Ceug meydanı olarak görürsek, ayağımızın kaydırılacağından şüphe duymamamız gerekir. Şeşen oynar gibi siyaset yapsak, mertliği; belki Qafe ile de asaletini yansıtırız ama, zor be…

E, ne yapacağız yani?

Şimdi yazacaklarımızı iyice belleyelim…

En basiti ile aday olunan bölgelerde geçerli oyların 1/3’ten fazla oy alınamaması, bağımsız adaylarda hayal kırıklığı ve hedefe ulaşamamayı getirecektir. Malum, beklenti ne olursa olsun Çerkeslerin çoğunlukla, hemşerilerini desteklemesi yönünde. Sadece İstanbul’da bağımsız bir adayın milletvekili olması 75 bin oy alt sınırına ulaşması öngörülüyor ki, bu Çerkes bir aday için çok zor. Lakin koskoca İstanbul şehir devletinde (İstanbul’un nüfusu, dünyadaki pek çok ülkenin nüfusundan fazladır) ortalama 300-500 bin Çerkes yaşarken; en basit etkinliklerde bile ulaşamadığımızı, bu insanları eksene çekemediğimizi düşünecek olursak 80 bin ortalama oyu, neden bağımsız bir adaya versinler? Bugüne kadar hissetmedikleri Çerkes olma bilincine bu şahıslara Hazirana kadar nasıl verebiliriz? Dernekler ve vakıar, blok oy toplama konusunda bölgelerindeki Çerkesleri kitlesel hareket ettirebilir mi?

İğneyi kendimize, çuvaldızı da; kendimize batırma zamanıdır. Maalesef, yukarıdaki soruların hepsine hayır demek durumundayız. Milli bilincimiz yetersiz iken, hele ki tamamen kişisel tercihlerin sadece dini, toplumsal, aidiyet, nefret, tepki eksenli oylarımızın dağılımında çok büyük bir değişiklik olmayacağını kabullenmek, ama ileri ki maçlara hazır olmak gerekiyor.

Yerel seçimlerde Çerkes milletinin büyük çoğunluğu, demokrasi yerine, maneviyata mahsus kararlar aldılar. Böyle olunca demokrasi istemi biraz hayal, demokratik hakları kovuşturmak da biraz cılız bir ses olarak kalıyor.

Ben o parti, bu aday diye arkasından alkış tutmayacağım. Hepsine eşit, ama Çerkesliğini ön plana alarak bir şövalye edasıyla ortaya çıkacak olan adayın yakın takipçisi olmayı düşünüyorum.

Buradan tüm adaylarımıza sormak isterim:

• Geçmişte Çerkeslik adına yapmış olduğunuz hizmetlerin arkasında durarak Çerkeslik yararına çalışabilecek misiniz? En önemlisi ırk, din, dil ayrımı gözetmeden bunu taşıyabilecek misiniz?

• Meclis sıralarında Çerkesliğinizi sırtlayabilecek misiniz yoksa o kürsüye ve koltuğa geçen herkes gibi demokrasiyle geldiğiniz mevkinin irtifasından mı etkileneceksiniz?

• Herkes için demokrasiyi savunabilecek misiniz yoksa tek bir zümreye mi hitap edeceksiniz? Belli bir zümreye yanaşacak mısınız?

Çamura bulanmadan demokrasiyi iliklerinize kadar yaşatabilmek ve bunu hissetirmeleri gerektiğini, en önemlisi de demokrasiye sıkı sıkıya bağlı olmaları gerektiğini naçizane hatırlatmak isterim.

Sonuç olarak 2015 genel seçimleri gerçek bir miladi dönüm olacak bizler için. Gönül arzu ediyor ki tüm adaylarımız meclise girebilsin ve ilk meclis sıralarında oturan temsilcilerimizin, bıraktığı meşaleyi devralsınlar.

Seçim sonrası gene yorum yapacağız tabi. Yorumlardan rahatsız olanlar için yapılacak bir şey yok. Rahatsız olmaya ve dar zaviyelerinden bakarak, seviyesiz yazılarına devam edecek ve kendi kamuoylarını oluşturacaklar.

Ne diyeyim İbiş avcılığına devam…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz