Kurtlar Sofrasında Kartlar Yeniden Karılırken

0
459

Dünyanın hiç dinmeyen yarası Orta Doğu (OD) olsa gerek. Takvimi geriye doğru aldığımızdaki süreçte neredeyse yüz yıllık bir hikaye var. Sürekli bir savaş hali var ortada. Kan gölüne dönmüş coğrafyanın en stratejik noktasında da Türkiye bulunuyor.
Bugün yaşadığımız bütün bu hercümercin odak noktasında olan hadiseleri okumak için de, dönüp dönüp geriye bakma ihtiyacı hissediyor insan.
Ders alınamadığı için de; tarih sürekli tekerrür edip duruyor. Olan da mazlum milletlere oluyor.
OD’de kurulan kurtlar sofrasında kartlar tekrar tekrar karılırken hep bir şarkı sözü geliyor aklıma. Merhum Kayahan’ın Siyah Beyaz Bir Aşk Hikayesi isimli şarkısının içerisinde şu sözler aklıma gelir hep, Orta Doğu’yu görünce. “Sen iskambil kağıtlarından fal bakardın; istediğin çıkmayınca, kağıtları bir daha karardın…”
Bu cümleden hareketle OD’a bakınca; kurulan kurtlar sofrasında, kartların tekrar tekrar karıldığı o kadar açık ve seçik ki. İstediğini tam alamayan kurtlar, kağıtları bir daha bir daha kararken; her türlü hile ve desiseyi büyük bir pervasızlıkla yapmaktan çekinmiyorlar. Dalga dümen; şike ve satış gırla giderken; masada erketelik yapma zavallılığında olan dahili ve harici bedhahlar da büyük bir pişkinlikle iktidar üzerinden goy goy yapmaktalar.
Dönelim masaya:
Kurtlar masasına…
Filmi de başa saralım…
Bugünün kanlı coğrafyasında, yüz yıl öncesinin en büyük oyuncusuna bakmak lazım önce. Bu coğrafyayı elinde tutan güç Osmanlı idi o dönem. Bugün de sadece adı değişen ve 780.576 km kare yüz ölçümü ve ve 78 milyon nüfusu olan Türkiye Cumhuriyeti.
Dünyanın en önemli savaş sebebi olan ENERJİ coğrafyasına hükmeden Osmanlı “Hasta Adam” ilan edilip masaya oturan o dönemin kurtlarını sayalım isterseniz…
Önce İngiltere ve Fransa gelir elbet. Sonra Ruslar… Almanlar bir başka önemli figür elbet. Şimdinin süper gücü Amerika o zamanlar biraz “Figüran Osman” rolünde idi. Amerika’dan höykürdü mü OD nezle olmuyordu. O zamanın Amerikası da İngilizler idi. Üzerinde güneş batmayan imparatorluğun emperyal hırsları bitmek tükenmek bilmiyordu.
Kolonyalist düşüncenin ağababası İngiltere, rolünü şimdi her ne kadar Amerika’ya kaptırmışsa da onların arasına girmeye zaten gelmez. Al birini, vur ötekine.
Osmanlının en çok savaştığı ve toprak kaybı yaptığı Rusların bitmek tükenmek bilmeyen iştihası; sıcak denizler üzerinden dünyaya açılmanın önündeki en büyük engel Anadolu coğrafyasındaki emelleri herkesin malumu. (Yoksa değil mi?)
Amerika palazlandığından beri zaten kendi kendine dünyanın jandarması rolünü vermiş. Dünyanın neresinde bir maraza varsa Amerikanın ayak izlerini orada görmek mümkün. Irak üzerinden Orta Doğu’da yaptıkları zaten daha çok taze.
İngilizler ise Fransızlarla birlikte OD’da “cetvel”le ülke mühendisliği yapmanın erbabı olmuşlar. Birbirlerine de madik atmaktan geri durmayan ama yeri geldi mi de Sykes –Picot Antlaşması’nda olduğu gibi masaya oturup paylaşımı yapan İngiliz ve Fransızlar’ın çizdiği sınırlar bir daha gözden geçirilmekte günümüzde. Yani kartlar bir daha karılmakta.
Hal böyle iken, bütün bu yakın tarihi oku(ya)mayan beyinler sürekli günümüz iktidarı üzerinden, neredeyse Türkiye’ye “oh olsun” deme noktasındalar. Yoksa dertleri Kürtler değil. Düne kadar “kürt” kelimesinden dili yanacağına inananlar; bugünün en hızlı kürt muhibbi olmuş durumdalar.
Kürtlerin demokratik hakları, anadil, tv vs. hakları noktasında cumhuriyet tarihinin en ileri adımları AK Parti iktidarı döneminde atılmış olduğu halde; bütün bunları görmezden gelen zevat; neredeyse Kürt terör örgütlerinin döktüğü kandan medet umar hale gelmiştir. Onlar için terör vesilesiyle akan Kürt ve Türk kanının hiç kıymeti harbiyesi yok aslında. Yeter ki Ak Parti iktidarı kan kaybetsin. Yeter ki Recep Tayyip Erdoğan iktidardan düşsün.
Bütün bu OD coğrafyasının en büyük ve sağlam kalesi noktasında olan TC’nin dünyaya verdiği “dünya beşten büyüktür” cümlesini okuyamayan müzmin iktidar düşmanlarını anlamak mümkün değil. Moda deyimle; “siz neyin hesabındasınız?” demek geliyor içimden; ama ben hala ayılacakları umudunu yeşertiyorum içimde.
Dünya beşten büyüktür diye diye dilinde tüy biten RTE’nin kastettiği ülkeleri de sayalım da yazımız tamam olsun: Amerika Birleşik Devletleri, Rusya Federasyonu, İngiltere, Fransa ve Çin.
Yaa erenler!..
Özetin özeti budur!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz