Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Sermayemiz XABZE’MİZ

Bir akrabam gözleri dolu dolu sosyal medyada uğradığı saldırıyı anlatmıştı. “Çerkesler mi, emin misin?” diye sormuştum. İnanamıyordum çünkü. Sadece fikirlerini yazdığı için ağza alınmaz küfürlere maruz kalmıştı adamcağız.

Bu biz değiliz. Bize yakışan bir şey değil.

Akrabamla fikirlerimiz taban tabana zıt olduğu için ayrıca utandım. Benimle aynı şeyleri düşünen insanların fikri çürütmeye çalışmak yerine küfretmeyi seçmelerinden şiddetle rahatsız oldum.

Ne yazık ki son yıllarda küfretmek sıradanlaştı. Gencecik kızlar bile bunu bir marifetmiş gibi yapıyorlar.

Bizim gençliğimizde devrimci ahlak diye bir şey vardı. Devrimci dürüst olur, yalan söylemez, küfretmez, çalışkandır gibi… Belki onlara meyletmemin kökeninde Çerkeslikte gördüğüm ihtimamı bulmam yatıyordu.

Hiç unutmam, erkek kardeşimin İstanbul’a gitmek üzere Sivas’tan bindiği otobüse, Kayseri otogarında yaşlı bir adam biniyor ve “içinizde Çerkes var mı?” diye soruyor. Kardeşim kedini tanıtıyor. Adam kızını ona emanet ediyor. Kardeşim de genç kızı kendi kardeşi gibi sahiplenip gideceği yere kadar bırakıyor. İşte bu güveni, bu güzelliklerimizi kaybetmemeliyiz.

Muhittin Abinin yanlış anlaşılmasıyla ilgili yaşananları bizim gazeteden öğrenmiş olmam, sanırım sosyal medyaya olan uzaklığımı gösteriyordur.

Olayın tam olarak ne olduğunu anlayabilmek için Tarık Topçu’nun bulabildiğim tüm yazılarını okudum. Sadece Muhittin Ağabeyi hedef aldığı yazıyı okumakla kalsam onu tanımadan konuşmuş olacaktım. Yazılarından anladığım kadarıyla gayet duyarlı, mantıklı biri.
Her insan hata yapar ancak, artık yazarken de konuşurken de çok dikkatli olmalıyız. Söz uçar yazı kalır derler ya, sosyal medyada hiçbir şey uçmuyor. Sonradan bizi utandıracak şeyler yazmamak için çok dikkatli olmak gerek ama aktif bir sosyal medya kullanıcısı için bu çok da kolay değil. (Ben biraz da bu yüzden uzak duruyorum.)

Hata insanlar için ama siz Çerkesseniz ve yıllarını Çerkeslik için vakfetmiş bir insandan söz edecekseniz ki bu insan araştırdıkları, yazdıkları ve derledikleriyle Çerkesliğe gerçekten çok şey katmış biriyse, bunu heyecanla değil düşünerek yapmalısınız ki utanacak duruma düşmeyesiniz.

Keşke Tarık Topçu bu hatayı yapmamış olsaydı. Tüm ömrünü Çerkesler için vakfetmiş bir insanla ilgili o talihsiz sözleri yazmasaydı. Gerçi Tarık Bey, KAFDAV’da Muhittin abiyi ziyaret ederek olayı tatlıya bağlamış. Fotoğrafları ve yazdıklarıyla bir Çerkesin yapması gerekeni yapmış. Kimi Çerkeslerin onun yazısının altına hakaretler yazdığını okudum. Umarım onlar da bundan pişmanlık duyuyorlardır ve umarım bu hepimize ders olur. Biz Çerkeslerin en büyük sermayesi xabzemizdir. Bize saygı, sevgi ve terbiye kazandıran bu kurallara sıkı sıkı tutunarak tüm insanlara örnek olabiliriz. Bu bir ayrıcalıktır. Değerini bilelim ve yozlaştırılmasına izin vermeyelim.

Kaldı ki biz Çerkes kadınları, her fırsatta toplumumuzun erkeklerinin kibarlığı, centilmenliğiyle övünürken kabalaşan Çerkes erkekleri görmek ve utanmak istemiyoruz.

Şahsen yazılarımı yazarken Çerkes gazetesinde yazmanın rahatlığını yaşıyorum. Başkalarına çok ters gelecek şeyler yazsam bile saygı çerçevesinde eleştiri alacağımı düşünmenin rahatlığını taşıyorum. Yeri gelmişken Enver Sağlam arkadaşla çok ayrı fikirlerde olmamıza ve tanışmıyor olmamıza rağmen bir yazım için yazdığı güzel sözlere teşekkür etmem gerek. (Aradan uzun zaman geçti ama Çerkes centilmenliğine bir örnek olması açısından yeri gelmişti.)

Ben şahit olmadım ancak neden ne olursa olsun sosyal medyada ağza alınmayacak sözler sarf eden Çerkesler, bu yozlaşmaya daha fazla bulaşmadan xabzemize uygun davranmaya davet edilmeli diye düşünüyorum. Uygun davranmayanların en azından dernekler aracılığıyla uyarılarak, dışlanarak cezalandırılabileceğini, daha fazla yozlaşmadan tek bir kurum altında örgütlenmenin elzem olduğunu düşünüyorum. Hepimiz xabze konusunda hemfikir olduğumuza göre birleşmemiz de çok zor olmamalı. Çerkeslik=Adigelik midir yoksa bir üst kimlik midir? Bu konulara hiç girmiyorum okuduklarıma dayanarak bunun uzun bir süreç gerektirdiği kanısı uyandı bende ancak yapıcı olmamız gerektiği muhakkak.

Xabzesiyle tüm insanlara örnek olabileceğini gururla söylediğimiz toplumumuza karşı her birimiz sorumluluklarımızı daha çok ciddiye almalıyız.

Yazarın Diğer Yazıları

Ah be çocuk

Ah be çocuk Yazık okuyamayacaksın şiirlerimi ürpererek çam ormanı kokan özlemlerim ile yazdığım Musa gibi umarsız bırakıp gittin firavunlara kendine ağuladın yurdumun günahsız göklerini prese girmiş tavlı bir cevher gibi yokluğa mühürlettin Ah çocuk senin...

“Kafdağı’nın Işıkları”

Kutarba Pınar Ersoy Korkmaz yazmayı düşündüğü “Kafdağı’nın Işıkları” kitaplar dizisinin ilki olduğunu belirttiği “Gumısta” kitabının imza günü için Mersin Kafkas Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin...

Adiğabze

Vezir Savrum, Adana Tufanbeyli-Kayapınar köyünden. Ailesi 1864 Çerkes sürgününden yirmi altı yıl sonra Adigey Cumhuriyeti Xuedz bölgesinden göç etmiş. Adiğabze ve Türkçe şiirleri var....

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img