Kalem (Тхыпкъэ) Ekim 2018

0
831

Sevgili dostlarım, bazen kendimi çok “lüzumsuz ve gereksiz” bazen de “bulunmaz Bursa kumaşı” gibi hissediyorum.
Acaba hangisiyim?.. Siz ne dersiniz?
Biliyorum Çerkes nezaketi gereği, gerçek kanaatinizi söyleyemezsiniz. “Gereklisin” dersiniz, “Adım yağcılığa çıkar” diye söyleyemezsiniz.
“Lüzumsuz ve gereksizsiniz” derseniz, o da olmaz. En iyisi susmaktır. Çünkü “sükût ikrardandır”. Anlayan anlar!
Sevgili dostlarım, haydi Bismillah deyip, konuya gireyim. Can dildaşlarım, ben siyasi kimliğimle TC yurttaşı ve Türküm. Kültürel kimliğimle de Çerkes ve Türkiyeliyim. O halde her iki durumda da memleket meselesi ile ilgilenmek ve yüce görüş ve önerilerimi ilgililere sunmalıyım. Çünkü yazacağım önerileri şimdiye dek akıl edip hiç kimse ne söyledi ve ne de yazdı. Dikkat!
1- Anadolu (Küçük Asya) bir tarım ülkesidir.
2- Anadolu, küçükbaş veya büyükbaş hayvancılığı için tarihi bir mirastır.
3- Anadolu, şu anda dünyada mevcut veya ölü, tüm halkların kahır ekseriyetinin geçmişini (dününü) bağrında saklayan ve koruyan bir uygarlıklar müzesidir.
Sevgili dostlarım o halde ne yapmalıdır? Yanıt. Evelemeden, gevelemeden çok kısa ve öz olarak diyorum ki: Arkadaş, tüm yatırımlar bu “üç şeyin” çağa uygun olarak gelişmesine ve sunulmasına yönelik olmalıdır. Can dostlarım, ekmek ve Kuran çarpsın ki bu söylediklerimi yapsınlar ne kriz ve ne de keriz kalır! Yok petrolmüş, yok doğalgazmış, yok yeraltı zenginlikleriymiş vız gelir. Para akar da akar. Bir de “su akar Türk bakar” gibi onur kırıcı sözler de kalmaz. Turist cenneti haline geliriz. Ama ancak ve lakin bir şartla. Arap kabile kültüründen vazgeçip, öz Anadolu kültürüne ve ulu önder Gazi Mustafa Kemal’in gösterdiği yoldan ve hedeften sapmazsak!
Sevgili dostlarım, uyarıyorum, bir daha tekrarlamam. Uyanın ve kıymetimi bilin. Bilin emm miii?
Notlar:
1- Tanrı tüm insan dillerini bilir.
2- Ben “DİLLERDEN” bahsederken, bazı hemşerilerim “DİNDEN” söz ettiğim anlamı çıkarıyorlar. Ben teolog değilim.
3- İnanç hangi dini öncelesin? “İnanç” inandığı şey ile kişi arasında bir meseledir. Bu soyut kavramları laboratuvara getirip kanıtlamamız mümkün değildir. O halde bu konuların tartışılması gereksizdir.
4- Hiçbir inanç sahibi merak etmesin ve üzülmesin ki, eğer inanıyorsa (göksel veya görsel) bir güce, o güç kendi kitabını ve yasalarını korur.
5- Yine inanıyorsan, yukarıdaki sözlerime örnek olması için söylüyorum, gücün varsa güneşin doğmasını veya batmasını bir saniye ileriye veya geriye al. Depremleri önle. Şimşeğin çakmasını, yıldırımın düşmesini ve ölümü durdur. Bunlar doğa yasalarıdır, değiştiremezsiniz.
6- Her inancın kutsal emir ve önerileri, inananların anadilinde olmadığı takdirde anlaşılması ve anlatılması mümkün değildir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz