Çerkesliğin de yarısı kadındır tıpkı insanlık gibi. Saldırgan politikaların üst seviyede yaşandığı şu günlerde, bu ülkede her gün milyonlarca kadın şiddet görüyor ve her ay yüzlercesi canice öldürülüyorken… ölümle sonuçlanan şiddet vakalarının anısına kurulmuş bir dijital sayaca bile tahammül edemeyen belediyeleri izlerken..
***
Bazı acılar, artık o kadar normalleşmiş ki; sanki günlük hayatın bir parçası gibi yaşanılıyor. Gözler görünce yadırgamıyor, insan duyunca şaşıramıyor; şiddetin bu denlisi sanki günlük hayatın bir parçasıymış gibi, bu anormallik çok normalmiş gibi yaşanılıyor. Daha önce de belirttim, şimdi de belirtme gereği duyuyorum, daha sonra da belirtecek gibi hissediyorum ama; içinizdeki erkeği öldürmeye hiç mi niyetiniz yok? Bir anlık acıma, öfkelenme, hüzün falan değil bunun çözümü, bunun çözümü artık içimizde bizi kuşatan bu erkeği öldürmek.
Abarttığımı düşünmeyin, çünkü aslında hep birlikte abartıyoruz bu rahatlığımızla. Arkadaşlar; çepeçevremizde hergün ve sürekli olarak kadınlara bir işkence söz konusu. Eşine tecavüz eden kocalardan, kızına tecavüz eden babalara, annesine tecavüz eden çocuklara kadar; kadına tecavüz edilen ve bunun normalleştiği çağdayız. Kadına sadece cinsel organlarından değil; evinden, giyiminden, düşüncesinden, okulundan, yaşamından, özgürlüğünden, eşitliğinden tecavüz ediyoruz. Onun bütün yaşam alanlarını bilinçli ya da bilinçsiz, farkında ya da değil daraltıyoruz. Ona reva görülmüş rezil geleceğin üzerinde yaşıyoruz. Peki o halde soralım kendimize; yaşam alanları kuşatılmış, düşüncesi bastırılmış ve kendisi olmaktan uzak, özgürlüğü olmayan, eşit olmayan bu kadınları görmezden gelerek onlarla birlikte ne kadar özgür ve adil bir gelecek inşa edebileceğiz?
Bugünlerde, 400 küsur askerin sistematik olarak özgürlüğüne, eşitliğine, bedenine, düşüncesine tecavüz ettiği ve artık buna dayanamayan bir kadının Almanya’ya kaçarak kurtulmayı denediği haberlerini görüyoruz hepimiz.
Gelin hep birlikte içimizdeki erkeği öldürelim. Kadına uzanan ellerimizi, kadına uzanan düşüncelerimizi, onu kuşatan ve onu köle etmeye, ona misyon biçmeye hazır zihniyetimizi öldürelim.
İçimizdeki erkekler ölmedikçe, hayatımızdaki kadınların hepsi tehdit altındadır.
Dünyayı, kadın cehennemi olmaktan kurtarmalıyız. Kurtarmalıyız ki işte o vakit; insanlığın cennetine bir adım daha gidebilelim.