Festivallerimiz

0
577

Türkiye Cumhuriyeti devlet sisteminin başlangıcından itibaren, ülkede yaşayan farklı kültürler yok sayılıp, bununla ilgili yasaklar devletin polisiye gücü ile şiddetle uygulanırken, ülkede yaşayan Türk kökenli olmayan insanların, dillerini konuşma, kadim kültürlerini yaşama, etnik kimliklerinden bahsetme şansları yoktu. Bu konuda seslerini çıkarma haklarının olmadığı bilinen bir gerçek.

Yaklaşık 70 yıllık bu süreçte, bazı diller, kültürler ve kimlikler yok edilmiş, bazı renkler söndürülmüş olabilir. Ancak, dili, kültürü ve kimliği çok güçlü olan Çerkesler kısmen asimile edilseler de, sağlam kalabilen ana kitle, 70 yıllık karanlık süreçten sonra toparlanıp varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Yeryüzünde Çerkes varlığının ve haklarının fark edilmesi için değerlendirilmesi gereken en önemli güç kaynağı kültürü ve tarihi gerçekleridir.

Dernekçilik anlayışında iyileşme, özellikle DÇB ve KAFFED’in devreye girişinden sonra Ana Vatan Kafkasya ile ilişkilerin başlaması ile yoğunlaşan kültür çalışmaları ve festivaller, toplumsal uyanışı hızlandırmıştır. Sözünü ettiğimiz güç kaynaklarını değerlendirme anlamında, 15 yıldır yaz dönemlerinde KAFFED tarafından organize edilen bölgesel festivaller, giderek kitlesel katılımların artmasına, moral değerlerin yükselmesine vesile olmaktadır.

Bu sene, Maraş, Kayseri ve Güney Marmara’da gerçekleşen festivallere katılımın yüksek olması kamuoyuna ve geniş kitlelere, toplumsal mesajların verilmesi bakımından iyi bir gelişme.

KAFFED’in organizasyonları dışında bir de 28 Ağustos 2018 günü Balıkesir Orhanlı köyünün gerçekleştirdiği festivalden bahsetmek istiyorum.

Temmuz 2017’de Orhanlı köyünde gerçekleştirilen festivale Dernek Başkanı Mehmet Aydemir’in telefon daveti üzerine Rahmi Tuna ile birlikte giderek katılmıştık. Organizasyonun zayıflığını ve eksiklerini dernek başkanının yüzüne karşı eleştirdiğimizde 2018’de telafi edeceğine söz vermişti.

Dernek Başkanı Mehmet Aydemir verdiği sözü gerçekleştirmek istercesine, bu sene şubat ayından itibaren hazırlıklarını yoğunlaştırarak ciddiyetini gösterdi. Sıkça telefon ederek, bu sene Nalmes’i getirmek istediklerini, bu konuda fikir ve tavsiyelerimi sormaya başladı. Pek inandırıcı gelmedi bana. Çünkü, Nalmes bir dünya markası ve maliyeti oldukça yüksek. “Çıtayı çok fazla yükseltiyorsun, maliyeti ve organizasyon çapı çok yüksek, gerçekleştirebilir misiniz” sorularıma karşılık kararlılığından geri adım atmıyordu. Diyaloğumuz devam etti. Sonunda, Nalmes’in gelişi gerçekleşti. Biz de kendilerine destek olmaya çalıştık. Dr. Şerif Birinç’in başkanı olduğu Orta Asya ve Kafkasya Kültür Derneği organizasyonu ile Bursa’dan üç otobüs dolusu gittik. Aynı günlerde Bursa’da devam eden Uluslararası Çerkes Gençlik Kampımızda bulunan, Adigey ve Çerkesk’ten gelen küçük dansçılarımızın da programa katılmaları festivale renk kattı.

Her büyük organizasyonda olduğu gibi bu festivalin de eleştirilecek tarafları olabilir. Ama katılımın yüksekliği ve topluma verilen mesajlar bakımından, Maraş ve Kayseri festivallerinden aşağı olmadığını söyleyebilirim.

55 haneli bir Adığe-Şapsığ köyü olan Orhanlı Köyü Derneği tarafından gerçekleştirilen bu etkinlikte, topluma ve kamuoyuna verilen mesaj anlamında altını çizerek belirtmek istediğim üç husus var.

1. Derneğin genç başkanı Mehmet Aydemir’in azmi ve inancı ile yine köyün genç muhtarı ve halkının da desteğini alarak, gençlerin böylesi büyük bir etkinliği gerçekleştirmiş olmaları.

2. Başta Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı ve civar ilçe belediye başkanlarının büyük desteklerinin yanı sıra Çerkes kültürüne ve kimliğine verdikleri önem ve değerin sahne konuşmaları ile açıkça belirtilmesi.

3. Festivale eşi ile birlikte katılan sayın Bülent Arınç’ın uzunca sahne konuşması ile verdiği mesajlar ve Çerkes toplumuna öğütleridir. Bülent Arınç, Türkiye siyasetindeki özgül ağırlığı, açık ve samimi üslubu ile bir Çerkes kızı olan eşi Münevver hanımı da yücelterek yaptığı konuşmada Çerkes Ethem üzerinden Çerkeslere yapılan haksızlıkları dile getirirken, Çerkes kültürü ve kimliğini, bu ülkedeki önem ve katkılarını belirtti. Ayrıca Çerkesleri siyasetteki yavaş ve ürkek davranışları ve azalan bir toplum olmalarına rağmen çocuk yetiştirme konusundaki tembelliklerini samimiyetle eleştirdi.

Sonuç olarak, bu etkinlikler sadece gösterileri seyretmek, eğlenmek amaçlı değil. Orhanlı’da olduğu gibi halkı bilinçlendirmek ve gerekli mesajları vermek açısından festivallerin önemini göstermiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz