Tavşandağı anıları

0
828

Sevgili dostlarım, bu yazımda, sizleri biraz güldürmek ve azıcık da düşündürmek istiyorum. Benim bir alt ve üst yaşıtlarım, hatırlayacaklardır. Köyümüzde üç yetkili devlet görevlisi mevcuttu. Biri sürekli, diğer ikisi zaman ayarlı olmak üzere. Bunlar:

1- Jandarma Karakolu Komutanı, (Komutan bir onbaşı idi, ismi Emin’di. Soyadını hatırlamıyorum)

2- Tahsildar, (Senede bir veya iki defa gelirdi, ve muhtarın evinde kalırdı. Babamın muhtarlık döneminde, bizde kalmıştı. İsmi Arif Kargı idi).

3- Orman Muhafaza ve Kontrol Memuru, (Tatar Ahmet olarak bilinirdi).

Sevgili dildaşlarım, bunları neden yazıyorum? Yanıt; köyümüzün genel adı “Tavşandağı”. Çerkes olmayanlar bile bu ismi duyduğunda, Çerkesliğimiz gündeme gelirdi. Orman köylüsü olmamız nedeniyle orman ürünleri kaçakçılığı ile özdeşleştirilirdik. Ve doğrudur. Hayvancılık ve tarım ile ilgili gelirimiz yoktu. Bunlar, sadece ailelerin belli oranda beslenmeleri içindi. Oysa, başka zaruri ihtiyaçlar için para gerekliydi. İşte bu para için orman ürünleri kaçakçılığı zorunlu idi. “Kaçakçılığı” diyorum; çünkü ormanları devlet titizlikle koruyor ve kontrolü sıkı tutuyordu. İlgili orman ürünleri, Merzifon’a ve köylerine at veya kağnı (öküz arabası) ile götürülürdü. Yakalandığında, ata veya kağnıya koşum takımları ile el konulurdu ve hatta satılırdı. O bakımdan, yakalanmamak için çok titiz davranırdık. Zaman zaman yakalayandan kurtulmak için bir miktar para öderdik. Şimdilerde ise durum çok daha farklı.

Sevgili dildaşlarım, sizi güldürecek olan mesele şudur: Mıstır – Мыстыр sözcüğüdür. Çerkesçe ne anlama gelmektedir? Yukarıda saydığım görevliler ile ilgili, büyüklerimiz “mıstır – Мыстыр къэкIуа” deyimi kullanılırdı. Bunun üzerine “хэт къэкIуар?” sorusu sorulurdu. Yanıtlar şöyle olurdu:

1- Karakol komutanı için (Цей Къуэлэн)

2- Tahsildar için (ЛъэIуакIэ – бжакIуэ), dilenci değildir.

3- Orman Muhafaza ve Kontrol Memuru için ise (Мэз укъуымакIуэ) – Kolcu.

Şimdi, “Mıstır- Мыстыр” kavramı enteresandır. İngilizler; Mister Bell, Mister Biden vs…

Acaba, İngilizlerin Kafkasya’da görevlendirdikleri insanlar için Çerkeslerin kullandığı bu sözcük, İngilizler tarafından çalınmış olmasın. Hele “Misis- Мысыс”. Dildaşlarım; ‘Lan dur, lan dur’dan Londra, ‘Kastın ne Moni’den Kastamonu, ‘Ne yaygara ne yaygara’dan da, Niagara isimlerini çıkartmak gibi oldu. Gülebildiğiniz kadar gülün!..

Notlar

1- Marmara Denizi’nin kurtuluşu için, bir kaldırım mühendisi olarak tavsiyem şudur: Marmaray’ı derhal kaldırın. Kurutulan dereleri canlandırın. Yok edilen, park ve yeşil alanları, geri verin. Gökdelenler yerine, daha doğa dostu binalara dönün. Rant kavgası çekişmesine lütfen son verin. Ve sonra, geriye sürülen Marmara kıyılarını temizleyin. Bunları yapmazsanız, doğanın intikamı, daha şiddetli olacaktır!

2- Dildaşlarımdan, ricam; hangi dinsel inançta, olursanız olunuz; inancınızın tanrısal buyruklarını anadilinizle okuyunuz. Şayet, bunu yapmazsanız, “Din Tüccarları” ve “Cambazları” aldatmaya ve siz de aldanmaya devam edeceksiniz. Cehaletin kaynaklarından biri de insanları bu yolla korkutup itaat ve biata tabi kılmaktır. Artık burada sorgulama, soru sorma ve bilmeyi isteme yasaktır. Sadece itaat edeceksiniz ve anlatılana inanacaksınız.

3- İnancınızın buyruklarını 1400 yıl önceki Arap kabile diliyle değil, kendi dilinizle okuyun. Bölgesel yaşam tarzının dinsel inancınızı yüceltmediğini biliniz. Gezegenimizin, her zerresi, bir ibadet mekânı ve yeridir. Giysiler ise bölgelere göre değişen görüntülerdir. Bu sözlerimi dinsel inanç karşıtı olarak değerlendirip niyet okumayınız. Lütfen; tekrar ediyorum, hangi inançta olursanız olun, “anadilinizi ve konuştuğunuz dili” kullanın.

4- Rusya, Rus vatandaşı veya Ruslar söylemleri külliyen yanlıştır. Doğru olanı şudur; Rusya Federasyonu, Rusya Federasyonu Yurttaşları veya İnsanları’. Yetkililer neden ısrarla böyle söylemekten kaçarlar? Dahası, “Kafkas asıllı” tabiri de bir aldatmaca ve şaşırtmaca söylemidir. Kafkasya, bir coğrafyanın ismidir. Orada onlarca farklı kültürel kimlikli toplumlar vardır. Ve onlar kendi özgün isimleriyle yaşarlar ve öyle anılırlar. Ve bunların hepsi Rusya Federasyonu yurttaşıdırlar. “Asıllı” değil, kendisidir. Çerkestir. Araptır. Türktür vb.

5- Çok yetkili ve etkililer, “Şükürler olsun; ikinci, üçüncü aşımı da oldum”. Tamam şükret de aşıyı kimler buluyor ve bize nasıl ulaşıyor, aşı olamayanlar kime şükretmeliler?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz