Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Ateş çağı

İnsanlığın evriminde ateşin kontrol altına alınması son derece kritik bir gelişmedir. Ateş sayesinde yemek pişirmeye başlamanın insan biyolojisinde beynin büyümesi gibi yararlı değişimlere yol açtığı ileri sürülüyor. İnsanlar ateşi sadece ısınma ya da yemek pişirmede kullanmadılar. Yerleşim yerleri, tarım alanları açmak için de kullandılar. Ateşin etrafında cem olup, ayinler düzenlediler, ona taptılar.  

Keşifler ve icatlar tarihinin sayfalarından ateşi çıkarırsak herhalde her şey değişir. Her boyutuyla insanlığın evriminde büyük rol oynadı ateş. Ateşi kontrol eden mağrur insanoğlu bütün doğayı kontrolüne almayı hedefleyen bir yola çıktı. Fakat bu yolun sonunda ateş kontrolden çıktı. Dünyanın her yeri yanıyor. Her geçen gün daha fazla yangın ve aşırı sıcakların neden olduğu başka felaketlerle yüzleşiyoruz. Ateşin tarihi hakkında 30’dan fazla kitabın yazarı Stephen Pyne, içinde yaşadığımız döneme Pyrocene adını veriyor; yani ateş çağı. Küresel iklim değişikliğinin sonuçlarından biri olan aşırı sıcak hava akımları gezegeni bir ateş halesine almış durumda. Küresel iklim değişikliği ile sıcak dalgalarının sıklığı, süresi ve yoğunluğu artıyor. Geçen her yıl sıcaklık rekoru kırarak “en sıcak yıl” olarak kayıtlara giriyor.  

Geçen yıl Türkiye’de en yüksek sıcaklık Temmuz ayında 49,1 dereceyle Cizre’de ölçüldü. ABD’de Kaliforniya’daki Ölüm Vadisi Ulusal Parkı’nda 54,4 derecelik sıcaklık kayıtlara geçti. Ve aşırı sıcaklık nedeniyle Kaliforniya’da iki gün elektrik kesintisi oldu. Yine geçen yıl Rusya’nın başkenti Moskova’da hava sıcaklığının 34,7 dereceyi bulmasıyla, 120 yılın en yüksek haziran sıcaklığı tespit edildi. 

Dünya üzerinde yaşanan 15 büyük orman yangının 8’i, 2000 yılından sonra meydana geldi. Dünyanın en büyük orman yangını olarak 2003 yılında Rusya’da meydana gelen Sibirya Tayga yangını bulunuyor. İkinci büyük orman yangını ise Kanada’nın Kuzey Batı topraklarında 2014 yılında meydana geldi. Bu yangında ise 8 milyon 400 bin dönüm alan yanarak kül oldu. Bolivya’da 18 Ağustos 2010’da 1,5 milyon hektarlık orman yandı. Ülkede o yıl 47 binden fazla yangın meydana geldi. Yaklaşık 4 milyon hektarlık alan alevlere teslim oldu. Kanada’da 2011 Richardson Backcountry yangınında 1,7 ve 2016 Fort Mcmurray yangınında 1,4 milyon dönüm; ABD’de 2005 Taylor Complex yangınında 1,3 ve 2008 Kaliforniya yaz yangınında 1,3 milyon dönüm; Avustralya’da 2009 Kara Cumartesi yangınında 1,1 milyon dönüm orman kül oldu. 

Haziran 2019’da başlayarak 240 gün süren Avustralya’daki orman yangınları, 8 milyon hektar alanı kapsayarak 28 insanın ve 1,1 milyardan fazla hayvanın ölümüne neden oldu. Neredeyse aynı günlerde, 28 Temmuz 2021’de Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan yangın günlerce söndürülemedi. Geçen yıl aynı zamanda birçok ilimizde birden yangınlar baş gösterdi. 53 ilde çıkan 299 orman yangınında 8 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 150 bin hektar orman alanı yok oldu ve yerleşim yeri küle döndü ve binlerce hayvan can verdi. 

Haberler bu yıl durumun daha vahim olabileceğini gösteriyor. Fransa’nın güneyinde 6 gün süren yangında 10 bin 500 hektarlık alanın küle döndüğü belirtildi. İspanya’da ise 30 bin hektarlık alanın küle döndüğü, 3 bin 200 kişinin de tahliye edildiği açıklandı. Yangın haberlerinin ardı arkası kesilmiyor.  

Çünkü dünyanın her yerinde aşırı sıcak hava dalgaları görülüyor. Nisan ayı sıcaklıklarının Kuzey Hindistan ve Pakistan’ın bazı bölgelerinde yaklaşık 50 dereceye ulaşması nedeniyle, en az 90 kişinin sıcaklığa bağlı nedenlerden öldüğü açıklandı. Mart ayında Hindistan’da rekor sıcaklıklara neden olan sıcak hava dalgası, ülkenin kışlık buğday mahsulüne de büyük zarar verdi. Sıcaklığın, sanayi öncesi döneme göre yaklaşık 1,2 derece artmasıyla, Güney Asya’da bu tür sıcak hava dalgalarının meydana gelme olasılığı 30 kat daha arttı. İspanya’nın Meteoroloji Ajansı (AEMET), ülkenin iç bölgelerinden Candeleda’da sıcaklığın akşam 18’den sonra 43,3 santigrat dereceye ulaştığını açıkladı. Sıcaklık güneydeki Sevilla kentinde 42,4 derece, güneybatıdaki Badajoz ve Merida şehirlerinde ise 42 dereceyi gördü. Portekiz’de de termometreler 47 derece ölçerken, Fransa’nın bazı bölgelerinde hava sıcaklığının 42 dereceyi geçmesi bekleniyor.  

Sıcak hava dalgalarının sonuçları sadece orman yangınları değil. Gıda üretimi üzerindeki etkisi daha yıkıcı sonuçlar yaratabilir. Aşırı sıcak havaların gıda üretimini de olumsuz etkilemesiyle hasadın azalmasına neden olması bekleniyor. Bu nedenle önümüzdeki dönem gıda krizinin derinleşeceği yani milyonlarca insanın açlık çekeceği öngörülüyor.  

Sıcak hava dalgalarının bir diğer sonucu da aşırı enerji kullanımı. Dünyadaki aşırı üretim ve bu üretimin ihtiyaç duyduğu hammadde ve enerji ihtiyacının neden olduğu ormanların yok edilmesi, okyanusların ve nehirlerin kirletilmesi, buzulların erimesi ve küresel iklim değişikliği bir sonuçken neden haline gelerek aşırı hava olayları nedeniyle aşırı enerji talebi yaratıyor. Üretim ve enerji sistemlerinde kırılmalara ve bu da ekonomik, toplumsal krizlere neden oluyor.  

Ezcümle, ateşle başlayan yolculuğumuz ateşle birlikte tüm gezegendeki canlı yaşamı bitirmeye doğru devam ediyor. Elbette bu gidişata dur demek mümkün. Her şeyin değerini para ile ölçen ve paradan para elde etmek için her şeyi yapan bu sistemi değiştirmek zorundayız. 

Cemil Aksu
Cemil Aksu
Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nü bitirdi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yüksek lisans yaptı. Sudan Sebepler, Türkiye'de Neoliberal Su-Enerji Politikaları ve Direnişleri kitabının (Sinan Erensü ve Erdem Evren ile birlikte) ve Ekoloji Almanağı 2005-2017'nin (Ramazan Korkut ile birlikte) editörlüğünü yaptı. Birçok dergi, gazete ve internet sitesinde yazıları yayımlandı. Polen Ekoloji Kolektifi aktivisti.

Yazarın Diğer Yazıları

Bu yüzyıl melankoli çağı mı olacak?

Lars von Trier’in filmi “Melancholia”da ağır ağır Dünya’ya yaklaşan “ölüm meleği” Melancholia gezegeninin yaratacağı kaçınılmaz sonucunu bilmenin zorluğu içinde bireysel varoluşumuzun dayanağı anlamların kifayetsizliğini...

Savaş, kıyamet, gelecek

Kapitalizm ve onun siyasi biçimi olan ulus/devlet hakkında en azından 200 yıldır sayısız analiz yapıldı. Son 50 yıldır da ulus/devlet biçiminin aşılması gerektiğini ya...

Her yer Akbelen… Ama her yer!

Muğla’ya bağlı İkizköylüleri ve onlarla beraber Akbelen ormanını savunanları günü gününe izledik. Bazılarımız kanıksamış olabilir ama bu “olağanüstü” bir durumdur. Bir kere zaten “olağanüstü” bir...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img