Ayın en yükseldiği andan…
En yaşlısının sol yanından, yüreğinden iki damla aktığı andan…
Ezcümle, geriye kalandan…
…
Unutamama hastalığım olduğunu söyleyenlerim çok…
Yine, unutulmasın dediğim için…
Aynı gök kubbe altındayız, yıldızlar yol göstericimiz…
İster bir, ister on iki olsun, hangisini takip ederseniz edin, yol tek…
…
Bizi çelikleştiren Nart Tlepş unutulmuş…
İnsanoğluyuz; hatalıyız, eksiğiz…
Gün ola eksiği kapatmaya, gün ola hatayı örtmeye, gün ola affetmeye…
Yıldızlar kaybolunca, gölgemiz ve vicdanımız bizi takibe başlayınca…
Bize ait, bize özgün ne varsa ve bizi bırakmıyorsa..
Ve iyi ki bırakmıyorsa…
Doğa, şahin sesiyle sesimiz olmuşsa…
Ve iyi ki olmuşsa diyorsak…
…
Taştan gelmiş Sosruko…
Çelik olmuşuz demirci tanrısı Tlepş sayesinde…
…
O olmasaydı, taşı gücüyle eritecekti su tanrısı Seoreses…
Rüzgârın, denizin gücüne rağmen, taştan doğan çelikleşti…
Şölene çağrılmayı en çok o hak etti…
Adındaydı bizatihi kerameti…
…
En yaşlısının solundan, yüreğinden dökülen iki damla yol göstersin bize…
Adı geçen, geçmeyen herkes kendini bulsun…
Yaprakların rüzgârla dört yana taşındığı bir aydan…
Ayın çok yıldızlı olduğu bir geceden…
…
Şölenin su gibi aktığı geceden…
Adı olan, adı olmayan geceden…
Gecenin ışıl ışıl olduğu geceden…
Unutulmasın…